Sana Bana Özel SPİRİTÜEL 

DEĞERİMİ NEYE GÖRE BİÇİYORUM?

Her insan, kendine değer verilsin ister, saygı görmek ister, en iyi şeylere layık hissetmek ister kendini… Peki kimdir, nedir bizim değerimizi takdireden? Hangi mekanizmadır bunun sorumlusu?

İnsanlar, birbirleri ile ilişki içindeyken – ki burada her tür ilişkiden bahsediyoruz – arka planda, kafaların içinde sürekli bir hesap cetveli tutulur, “O bana ne yaptı, ben ona ne yaptım? Bana değer veriyor ki şu şekilde davranıyor”ya da“Yeterince değer vermiyor…”yargıları, durmadan zihinlerde dolaşır durur…

Bu hesap kitapların sonucunda, insan kendini mutlu ya da mutsuz hisseder… Başka bir deyişle kişi mutluluğunu, başkalarının kendisine ne ölçüde değer verdiğine bağlar…

İki kişi bir araya geldiğinde ilk tanışma anından itibaren, gelişen sesli diyaloğa paralel olarak, söylenenlerden ve o insanı algılayış biçimimizden hareketle, bir yandan da çeşitli kodların alınıp verildiği sessiz bir diyalog başlar. Karşıdakinin ne iş yaptığı, eğitimi, dahil olduğu sosyal sınıf, karakter özellikleri, sakin ya da baskın bir yapıda oluşu veya sözünü sakınmayan biri olması yada karşısındaki kırılmasın ve olay çıkmasın diye her şeyi yapmaya hazır bir karakterde oluşu… Bütün bunlar iki kişi arasında; belkide çoğu zaman taraflar farkında bile olamadan, derinlerde, bilinçaltlarında zaten var olan, bir noktada öğrenilmiş ve kabul edilmiş kriterlere göre değerlendirilir ve o iki kişi arasındaki ilişkinin dinamiği oluşur. Daha sonra o kişilerin paylaştıkları anlarda – süresi ve niteliği farklılık gösterse de o anların karşılıklı duyguları, ruh halleri, davranışları, birbirlerine etkileri bu ‘sessizce yapılmış ayar’ a göre şekillenir… O kişiye karşı kendinizi ya daha değerli ya da daha değersiz hissederiz ve ona göre konum alırız…

Peki böyle bir ilişki, karşılıklı bir alışverişin olduğu, “bende ne varsa paylaştığım ve onda ne varsa almaya hazır olduğum” –bağımsız-bir ilişki olabilir mi? Araya yargılar, kendini korumaya veya savunmaya çalışma, kendini ifade etmeye çabalama ve yorgunluk ya da saldırmalar, rekabet ve daha pek çok şeyin girdiği, tüketici bir mücadele olmaz mı bu? Günümüzde anne-çocuklar, eşler, iş arkadaşları yada çok kısa süreler için ilişki kurulan insanlar arasında dahi ilişkiler bu hale dönüşmedi mi?

Derler ki, “insanlar senin kendine verdiğin değer kadar sana değer verirler…”

Kendimi ‘değerli’ buluyor muyum? Kendi değerimi neye dayandırıyorum? Kendimi özgürce değerlendirebiliyor muyum?Benden, benim özelliklerime sahip, bu kombinasyonda bir tane daha yok aslında bu dünyada, bu evrende; bu anlamda ben tekim ve eşsizim… Peki neden kendimi değerlendirmek için hep başkalarına bakıyorum ve kendimi çeşitli noktalarda ya ‘daha değerli’ ya da ‘değersiz’ ilan ediyorum; etrafımdaki insanları ve onların özelliklerini kendimle karşılaştırarak? Zayıf yönlerime odaklanıp ve sonunda mücadeleden de vazgeçip “Ben böyleyim, ne yapalım..”ruh haline bürünmüyor muyum?

Bu durumda, kendime, bir fabrikadaki tornadan çıkmış vida muamelesi yaparak haksızlık etmiyor muyum?

İlham almak ve öğrenmek için etrafına bakmakla, kendini daha iyi veya daha kötü ilan etmek ve çıkan sonuca göre duygu durumlarına bürünmek arasında çok fark olduğunu hatırlamalıyım. Amacım, kendimin en iyisine ulaşmak olmalı. Ben bir yasemin tohumu isem, kokabileceğim kadar güzel kokan ve olabileceğim kadar güzel olan bir yasemin olma amacında olabilirim. Oysa çoğunlukla, yasemin iken güle gözünü dikip, “Neden benim yapraklarım, gövdem onunki gibi değil, demek ki ben daha değersizim. ”ya da“ Benim kokum ondan daha güzel dolayısıyla ben daha değerliyim.”gibi yargılarla hayatı geçiriyoruz? Bunu yaparken, ‘Yasemin Olma’ halini kaçırıyoruz. Enerjinin çoğu ‘neden’, ‘nasıl’a, ‘ ne ’ye ve ‘kim’e harcandığı için, olabileceğimiz ‘ %100 yasemin olma’ halini kaçırıyoruz…

Ben şimdiye kadar hep iyi ve başarılı bir öğrenci olduğum için mi değerliyim?

Herhangi bir konuda başarısızlık gösterirsem değersiz mi olacağım ?

Maddi durumum iyi olduğu için mi değerliyim ben?

Peki maddi durumum bir sebeple bozulursa, değersiz mi olacağım?

Zeki olduğum için mi değerliyim ben?

Benden daha zeki bir insanla karşı karşıya gelince, değersiz mi hissedeceğim kendimi?

Özdeğerimi, hep her an değişebilecek, bir an varken daha sonra yok olabilecek ya da –maddi- kriterlerle değerlendirdiğimde, çok kaygan bir zeminde sabit durmaya çalışırım.

Karşılaştırma ölçütü değiştiğinde tamamen farklı hale gelecek bir özdeğer değerlendirmesi gerçek olamaz.

Oysa, sadece bu dünyada var olduğum için; tam, eksiksiz ve bütün bir insan olma potansiyelim olduğu için; güzellikleri görebilme ve onları karakterimin bir parçası haline getirebilme ve başkaları ile paylaşabilme potansiyelim olduğu için değerliyim ben.

Eğer şimdiye kadar bunun farkına varmadıysam, şimdiden sonra böyle yaşamama, kendimi ve başkalarını değerlendirme kriterlerimi değiştirmeme ve yaşamımı güzelleştirmeme engel bir şey var mı?

Sevgili Gönül Dostum güzel kalbinizden öperim 🙏🏻💕🌸🙋🏼

😌🙏🏻🌿 Her dem, bütünün hayrına olması niyetiyle 😌🙏🏻🌿

Tarot Okuyucusu

Her Dem Bütünün Hayrına OLsun

Buna da Bakmalısın !

Leave a Comment

error: Content is protected !!