Sana Bana Özel SPİRİTÜEL 

KORUYUCU MELEK MEDİTASYONU

* 1. Rahatsız edilmeyeceğinizden ve oda sıcaklığının uygun olduğundan emin olun. Telefonun fişini çekin, perdeleri veya panjurları kapatın.

* 2. Küçük bir tütsü veya bununla birlikte mum yakmayı da arzu edebilirsiniz. Mumlarınız dört tane beyaz mum olursa ve her birini bir yöne yerleştirerek ortasına gelecek şekilde oturursanız bu çok iyi olur. Eğer sizi rahatlatacaksa meditasyon müziği de dinleyebilirsiniz. En sevdiğiniz sanatçının albümünü veya dikkat çekici bir şarkıyı çalmanız iyi bir fikir değildir, çünkü bunlar sizin konsantrenizi çabucak bozabilir. Yine de bir New Age (Yeni Çağ) tarzı veya stres giderici tarzda parçalar yardımcı da olabilir.

* 3. Rahat giysiler giyin. Mümkün olduğunca kendinizi hafif ve rahat hissetmelisiniz, bu yüzden sizi hiçbir açıdan kısıtlamayan, sıkmayan giysileri tercih edin.

* 4. Rahat bir sandalyeye uzanın ya da oturun. Sırtınızı dayayabileceğiniz türde bir sandalye bu olay için idealdir. Eğer bu çalışma sırasında uyuyup kalmak istemiyorsanız yatağı tercih etmemelisiniz. Bu olay benim başıma birçok defa geldi. Şimdi bu alıştırmayı tamamen uzanıp yapmaktansa, rahatça oturur bir pozisyonda yapıyorum.

* 5. Bir kere tam anlamıyla rahatladığınızı hissettiğinizde, gözlerinizi kapatın. Bunu birçok sebepten yapıyorsunuz. Beş duyunuzdan birini devreden çıkararak diğerlerinin güçlenmesini sağlıyorsunuz. Aynı zamanda, gözleriniz kapalıyken bir şeyi hayal etmeniz veya gözünüzde canlandırmanız çok daha kolaydır. Ayrıca gözleriniz aniden odanın içindeki bir şeye takılırsa; ki bu da potansiyel bir dikkat dağıtıcıdır, bunu da önceden engellemiş oluyorsunuz.

* 6. Tüm kaslarınızın mümkün olduğunca gevşemesine izin verin. Ben normalde bunu başarabilmek için aşamalı rahatlama tekniği kullanırım. (Bir sonraki bölümde anlatılıyor.) Ancak siz işinize yarayan herhangi bir yöntemle de gevşeyebilirsiniz. Diğer bir gevşeme yöntemi ise önce bir kolunuzdaki tüm kasları iyice germek ve sonra onların hepsinin tamamen gevşemesini sağlamaktır. Diğer kolunuzda da aynı şeyi yaparak, sonra bacaklarınıza aynı şeyi uygulamalısınız. Daha sonra bedeniniz, boynunuz ve başınızın da gerçekten rahatlayıp gevşemesini sağlamalısınız.
* Bir başka teknik ise; kollarınızı önünüze doğru iyice uzatmak, derin bir nefes alarak nefesinizi verdiğiniz sırada içinizden 5’ten 1’e kadar geriye doğru saymaktır. 1’e geldiğinizde kollarınızı serbestçe dizlerinizin üzerine bırakırsınız ve kendinize “Gevşe, rahatla” diyebilirsiniz. Biraz deneme ve pratik ile bu metodu kullanarak tam anlamıyla gevşediğinizi fark edebilirsiniz.

* 7. Çevrenizdeki sessizlik ve dinginliği içinize sindirin. Tam olarak gevşeyip rahatladığınızı anlamak için zihinsel olarak tüm vücudunuzu tarayın. Eğer herhangi bir yer olabildiğine gevşememiş ise, o bölgeye odaklanın ve ona rahatlamasını söyleyin.

* 8. Tamamen gevşediğinizi anlayınca sağ elinizin tersini gözünüzde canlandırın. Eğer solak iseniz o takdirde sol elinizi hayal etmelisiniz. Mümkün olduğunca net görmeye çalışın. Elinizi çevirin ve böylece avuç içinizi zihin gözünüzle tam olarak görün. Avuç içinizdeki çizgileri ve küçük kıvrımları da seçmeye çalışın. Şaşırtıcı bir şekilde mucize gibi elinizi görebileceksiniz. Şimdi elinizi tekrar çevirin ve baş parmağınız üzerine odaklanın. Giderek baş parmağınızın tırnağı üzerine konsantre olun. Tırnağınızın zihninizde oluşan resmi tamamen kaplamasına izin verin. Bu tırnak düşünce şekillerinizi üzerine yansıttığınız ekran olacaktır.

* 9. Koruyucu Meleğinizi hayal edin şimdi. İlk seferinde bu çok kolay olmayacaktır. Çünkü zihniniz çeşitli konulara doğru kaymaya eğilimlidir.
Dikkatinizin dağıldığını hissettiğinizde sadece başparmağınızın tırnağını görüntüleyin, sonra Meleğinizi canlandırmaya çalışın. Rahatlamış şekilde kalmanız çok önemlidir. Aslında zihniniz her an gezintiye çıkmaya hazırdır. Bu yüzden böyle bir şey olursa kendinize kızmamalısınız. Sadece tekrar geri dönüp yine tırnağınızı canlandırmaya çalışmalısınız.

* 10. Hepimizin Koruyucu Meleklerimizin görünüşleri ile ilgili farklı düşünceleri vardır. Belki de küçük, masum yüzlü hoş bir çocuk veya muhteşem giysiler içinde uzun boylu bir Melek resimleyeceksiniz. Belki de sizin Koruyucu Meleğiniz tanımlanamaz bir sevgiyi ifade eden parlak beyaz bir ışık olacak. Belki kanatları olacak veya olmayacak. Aslında bu sadece bir bakış açısıdır ve önemli olan Meleğinizin orada olduğunu biliyor olmanızdır. Hayal gücünüzü kullanın ve içsel dünyanızın sizin için Meleğinizi resimlemesine izin verin. Hiçbirimiz geçmişimizden veya yetiştiriliş tarzımızın etkilerinden kaçamayız. Eğer dinine bağlı bir aileden geliyorsanız sizin Meleğiniz büyük ihtimal ile o geleneksel parlak uçuşan beyaz giysiler içinde ve kanatları olan bir Melek olacaktır. Eğer böyle bir geçmişiniz yoksa, sizin yaratımınız tamamen farklı olabilir. Bu hiç önemli değildir. Sadece mümkün olduğunca onu dolu dolu hayal etmeniz önemlidir.

* 11. Bir kere zihninizde Meleğinizin görüntüsü oluştu mu, artık ona yani bu resme düşüncede form verme zamanınız gelmiştir. Koruyucu Meleğinizin resminin kaybolmasına ve o resmin yine tırnağınızın görüntüsü ile yer değiştirmesine izin verin. Tırnağınızı net bir şekilde görünce hemen, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde tekrar geri dönüp Meleğinizin resmini görüntüleyin. Bunu birkaç defa tekrarlayın. Her seferinde daha hızlı ve kolay olduğunu göreceksiniz.

* 12. Bu aşamada Meleğinizin görüntüsüne duygu eklemeye başlamalısınız. Özellikle çok mutlu olduğunuz, kendinizi güven ve sevgi ile sarılı hissettiğiniz bir olayı düşleyin. Eğer bu tür duyguları yoğun olarak hiç yaşamadıysanız, yaşanmış olsaydı nasıl olurdu diye düşünerek hayal edebilirsiniz (Harry Potter’daki patronus büyüsü sahnesi gibi izleyenler anlayacaktır beni). Bu güzel duyguların tüm benliğinizi sarmasına izin verin böylece varlığınız tamamen saf sevgi enerjisi ile çevrelenecektir. Bu güçlü duygu seli içinde iken Koruyucu Meleğinizi tekrar canlandırın. Daha önceki aşamada çok pratik yapmış olduğunuzdan bu sefer onu oluşturmanız daha kolay olacaktır. Yine bunu birçok defa tekrarlayın, Koruyucu Meleğinizin resminin silikleşerek, yerini mükemmel sevgi duygularının almasını sağlayın. Bu duygular tam anlamıyla sizi sardığında, yine çabucak Meleğinizin görüntüsüne dönün. Burada yapıyor olduğunuz şey, Koruyucu Meleğinizin görüntüsüne yani varlığına o olağanüstü sevgi duygularını yerleştirmektir.

* 13. Bu aşamada sadece Koruyucu Meleğinizi gözlemleyin. Onun resminin zihninizde daha da netleştiğini fark edebilir, Meleğinizin sevgiyi size geri yansıttığını görebilirsiniz. Meleğiniz kendisi hayata geçiş yaparak yani canlanarak bu yaptığı şey ile sizi şaşkınlığa uğratabilir. Yaşanan bu olayların hepsi pozitiftir ve başarmış olduğunuz şeyden dolayı kendinizi tebrik edebilirsiniz.

* 14. Bu final aşamasında Koruyucu Meleğinizin geliş gidişlerinde özgür olmasını sağlamanız gerekmektedir. Meleğiniz sizin hayal gücünüz ve yaratımınız sonucu oluşmuştur ancak unutmayın ki ona sevgi ve bilinç de kattınız. Hem sizin yaratıcılığınız hem de evrenin bir parçası olan bu varlık, aynı zamanda sizin de bir parçanızdır ama yine de ayrı bir kişiliği de vardır. Bunun sonucunda da, genellikle sizin istediğiniz şeyler doğrultusunda davranacak olmasına rağmen her zaman arzularınıza göre hareket etmeyebilir. Başparmağınızın tırnağını tekrar görüntüleyin ve ta ki açıkça elinizin tamamını görene kadar görüntüyü genişletin. Yine zihninizde elinizi çevirin, böylece avuç içiniz yukarı bakıyor olsun. Koruyucu Meleğinizi elinizde, avucunuzun içinde hayal edin. Büyük ya da küçük, Meleğiniz avucunuzun içine sığacaktır. İçinizden Meleğinize orada sizinle olduğu için teşekkür edin. Onu sevginizle sarın ve sevgiyi içine alışını izleyin. Sonunda yine zihninizde elinizi dudaklarınızın hizasına getirin ve yavaşça avucunuza üfleyin. Meleğinizin avucunuzdan ayrılarak yukarıya doğru uçuşunu izleyin.

* 15. Normal günlük yaşamınıza dönmeden önce sessizlik içinde biraz bekleyin. 1’den 5’e doğru yavaşça sayın. 5’e vardığınızda gözlerinizi açın, gerinin. Ve hazır olduğunuzda da yerinizden kalkın. İlk seferinde yani ilk denemenizde bu çalışmayı tam olarak sonuçlandırmada zorluk yaşayabilirsiniz veya yarım kalabilirsiniz. Bu olayın ne kadar zaman aldığı hiç önemli değildir; yeniden denediğiniz her sefer daha uzun sürecek ve sizi sona yaklaştıracaktır.

Her Dem Bütünün Hayrına OLsun

Buna da Bakmalısın !

Leave a Comment

error: Content is protected !!