ASTROLOJİ Sana Bana Özel 

BALIK BURCU YAŞAM AMACI

Kendini aşmak, farkındalık – Balık’ın hedefi budur.Balık yaşamın dramaları karşısında kendini aşma, esinlenme ve sükunet deneyimleme yönümüzü temsil eder. Balık burcu ruhsal deneyimler yaşamak, fizikötesi dünyalara ulaşmak veya bir hapishane gibi gördüğü bedeninin sınırlarından kurtulmak için büyük istek duyar.Empati, duygudaşlık ve şefkat Balık’ın kaynaklarıdır. Balık’ta kişilik esnektir. Değişken koşullara göre eğilir, bükülür ve akar. Başka insanları anlamak, onlara şefkat duymak ona doğal gelir. Bu dünyanın değerlerine önem vermez. Balık, dinleyen ve yargılamadan düşünen büyük spiritüel danışmanların burcudur. Balık’ın amacına erişmek için yaşamımızın adımız, rütbemiz ve seri numaralarımızdan fazlasını içermesi gerekir. Balık üstün anlamda dünyayı gözlemlemek yerine, dünyayı gözlemleyen aklı gözlemler. Balık’ın stratejisi dünyayı bırakmaktır. Yöntemi, objektif evrene inancı yıkmak üzerinde yoğunlaşmıştır. Balık, yaratmak için bu kesinlikten kurtulmalıdır. Balık “büyük kaçışın” burcudur. Dünyadan kaçışın değil, daha ziyade güçlendirdiğimiz egolarımızın zulmünden kaçışın. Rekabetten uzak durmak, yardıma hazır olmak, şefkat, merhamet – eğer Balık bu davranışları geliştirebilirse, dünyasal varlıklarının iniş çıkışlarını, kaygılarını olgunlukla, ağırbaşlılıkla izleyebilirse çok canlı ve uyarıcı bir hayat onun gelişimsel hedefini destekler. Sadece olayların ve nesnelerin zihinden bağımsız olduğu düşüncesinden kaçınması gerekir. Balık objektif dünyadan subjektif dünyaya kaçtığında gölgesiyle karşılaşır. Zihni hayaller, etkilenmeler seliyle ve ürkütücü duygu dalgalarıyla dolar. Kendini aşma dürtüsünü ve bunu nasıl yapacağını şaşırır. Benliğinin derinliğinden gelen bu patlamalar yaratıcılığa yönlendirilmezse gücünü tüketir. Gerçeklerden kaçar. Bu kaçış bir ilham içermez. Sadece uyuşma ve hissizleşme içerir. Her zorlukta geri döner. Zevklerinin içinde kendini kaybeder. Ve kötü kaderinin kurbanı olduğu duygusu ile kendi zamanının geleceği günü bekler.Öğrenmesi gereken; net bir kimlik duygusu geliştirmek, hayal dünyasında kaybolmadan, esinlerini objektif dünyada evrensel yaratıcılığa dönüştürmektir.

Balık’ın geliştirmesi gerekenler
Şefkat, merhamet, anlayış

Kaygıyı bırakıp, yüce güce güvenmek

Meditasyon

Belirsizliği kabullenmek

Kaosun düzenini sezmek

Spiritüel büyümeyi gerçekleştirmek

Evren ile bağın farkına varmak

Bir’liği hissetmek

Maddi alemin dışındaki akışı sezmek

Temel ilkesi : İnanıyorum.

Mutluluğu , acı çeken insanların acılarını geçirebilmek adına derin maneviyat , merhamet ve sevgi aktarmakta bulur.

Para ya da statü sembollerine odaklanmazsınız ama sonsuz gerçeklik ve maneviyatın evrenselliği ile ilgilenirsiniz. Merhametiniz bizi daha yükseğe taşır ve kalkınmamızı geliştirir.

Bir havuza küçük bir taş attığınızda , taşın su yüzünde yarattığı halkaları iyice incelemenizi tavsiye ederim. Balık zodyak’ın en son burcudur. Kendinden önce gelmiş tüm burçların özelliklerini özümsemiştir. Balık mucizelere inanmaktan asla vazgeçemez.

Balıklar, limitsiz bir bilinçaltına sahiptirler. Böylece şiirsel bir sanat ile yaratıcılıklarını gösterebilir ya da daha yakına gelerek insanın yüreğini anlayabilirler. Balık her zaman hayallerin burcu olacaktır , en verimli eserlerini uykunun derinliklerindeyken çıkaracaklardır. Balıkların yüreğine sağlık, onlar olmasaydı,bize ilham kaynağı kim olurdu acaba?

Kendini aşmak, farkındalık – Balık’ın hedefi budur.

Balık yaşamın dramaları karşısında kendini aşma, esinlenme ve sükunet deneyimleme yönümüzü temsil eder. Balık burcu ruhsal deneyimler yaşamak, fizikötesi dünyalara ulaşmak veya bir hapishane gibi gördüğü bedeninin sınırlarından kurtulmak için büyük istek duyar.

Empati, duygudaşlık ve şefkat Balık’ın kaynaklarıdır. Balık’ta kişilik esnektir. Değişken koşullara göre eğilir, bükülür ve akar. Başka insanları anlamak, onlara şefkat duymak ona doğal gelir. Bu dünyanın değerlerine önem vermez. Balık, dinleyen ve yargılamadan düşünen büyük spiritüel danışmanların burcudur. Balık’ın amacına erişmek için yaşamımızın adımız, rütbemiz ve seri numaralarımızdan fazlasını içermesi gerekir. Balık üstün anlamda dünyayı gözlemlemek yerine, dünyayı gözlemleyen aklı gözlemler.

Balık’ın stratejisi dünyayı bırakmaktır. Yöntemi, objektif evrene inancı yıkmak üzerinde yoğunlaşmıştır. Balık, yaratmak için bu kesinlikten kurtulmalıdır. Balık “büyük kaçışın” burcudur. Dünyadan kaçışın değil, daha ziyade güçlendirdiğimiz egolarımızın zulmünden kaçışın. Rekabetten uzak durmak, yardıma hazır olmak, şefkat, merhamet – eğer Balık bu davranışları geliştirebilirse, dünyasal varlıklarının iniş çıkışlarını, kaygılarını olgunlukla, ağırbaşlılıkla izleyebilirse çok canlı ve uyarıcı bir hayat onun gelişimsel hedefini destekler. Sadece olayların ve nesnelerin zihinden bağımsız olduğu düşüncesinden kaçınması gerekir.
Balık objektif dünyadan subjektif dünyaya kaçtığında gölgesiyle karşılaşır. Zihni hayaller, etkilenmeler seliyle ve ürkütücü duygu dalgalarıyla dolar. Kendini aşma dürtüsünü ve bunu nasıl yapacağını şaşırır. Benliğinin derinliğinden gelen bu patlamalar yaratıcılığa yönlendirilmezse gücünü tüketir. Gerçeklerden kaçar. Bu kaçış bir ilham içermez. Sadece uyuşma ve hissizleşme içerir. Her zorlukta geri döner. Zevklerinin içinde kendini kaybeder. Ve kötü kaderinin kurbanı olduğu duygusu ile kendi zamanının geleceği günü bekler.

Öğrenmesi gereken; net bir kimlik duygusu geliştirmek, hayal dünyasında kaybolmadan, esinlerini objektif dünyada evrensel yaratıcılığa dönüştürmektir.

Bağımlılık Balıklar’ın en çok acı çektikleri en önemli sorunlardan biridir. Balık tarafından yönetilen evde bu sorun sizin için de önemli bir problem olacaktır. California’nın güneyinde yüzen ve Meksika’ya geçmeye karar veren bir yunus düşünün. Yunus sıradaki kuyrukta beklemeyecektir, onun pasaportu yoktur. Yani, sınırları ve su sahaları kavramlarını tanımaz. Balıklar da öyledir. Duygusal kapasiteleri çok güçlü olduğu için, eşlerinin enerjisinde kolaylıkla boğulabilirler ya da eşlerinin kendilerindeki enerjide boğulmalarına izin verirler. Balık’ın bağımlılığı sadece ilişkilerle sınırlı değildir, diğer başka alışkanlık tipleri içinde geçerlidir. Buradaki anahtar kelime kaçıştır. Gerçeklerden kaçma eğilimindedirler ve kim onları bu yüzden suçlayabilir ki, zira onlar gerçeğin aslında gerçek olmadığını gördüklerini hepimiz biliyoruz. Sorun, onların bu kaçma eğilimlerinin kendilerini mahvetmenin ve sabote etmenin bir yolu olabileceğidir.

Balıklar’ın insanların olumsuz enerjilerini emerek onlara yardım etme eğilimleri de vardır. Bu çeşit bir iyileştirme Santeria gibi Yüksek Rahibe’nin hastalığını kendi üzerine aldığı Afro-Cuban bölgelerinde çok yaygındır. Kendisinin şifa gücü olmasından ve üzerine aldığı negatif enerjilerle ne yapacağını ve kendini nasıl deşarj edeceğini bildiğinden, onun için bir sorun yoktur. Öte yandan Balıklar o olumsuzluklarla ne yapacaklarını bilmezler. Bu durumda Balıklar vampirlerin en yaygın kurbanlarıdır. Drakula’nın gerçekten yaşamış olduğunu bilmiyordunuz değil mi? Evet, yaşadı. Enerjik vampirler her yerdedir, insanların boynundan kan emmezler, ama insanların enerjilerini kuruturlar, özellikle de Balıklar’ın. (Eğer birinin yanındayken özellikle kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız o bir enerji vampiri olabilir, tabi bunu bazı insanlar kasıtlı olmadan yaparlar.) Kendinizi korumak için yapabileceğiniz birkaç şey vardır. Siyah giymeyin, çünkü siyah kıyafetler enerji emerler. Eğer guruların ve ruhani insanların arasındaysanız sorun yok. Değilseniz, başkalarının tüm olumsuz enerjilerini üstünüze alabilirsiniz. Tuzlu su ile uzun süreli banyolar yapın. Evinizi ve ofisinizi haftada bir ada çayı yakarak temizleyin. Bir ametist taşı takın (küpe ya da kolye). Bu olumsuz enerjiyi emer ve pozitif enerji yayar.

Balık ayının olumlaması: Evrenin akışı ile uyum içindeyim;tüm ihtiyaçlarımı çabasız elde ediyorum…

Balık insanları çok zekidir. Onlar burada ve şimdi de değil yıldızlar seviyesindedir…Yön göstericilerimizdir bizim…Balık burcunun gerçek simgesi balık değildir , yeryüzünün en akıllı yaratığı olan Yunus’dur… Balık burcu insanları bize önemli bir akış dersi öğretir ; gevşemek ve yaşam ile akmak…

Haritanizdaki Balık burcu gerçekliğin yanılsamasının ötesini görebildiğiniz yaşam alanını vurgular. Bu ev aynı zamanda, Allah’la ve tüm yaratının altında yatan birlik ile en güçlü bağı kurduğunuz yerdir. Balık burcu, birçok yeteneğe sahip olduğunuz ve farklı yönlere çekiştirildiğiniz alana işaret eder.

Bu Balık ayı boyunca bir gizemci olacaksınız. Kusursuz erkeği-kadını cisimleştirin. Rast geldiğiniz her insanı gülümseme ve sevgi dolu enerji ile selamlayın. Karşılaştığınız her bireyin , Allah tarafından size bir hediye , önemli bir mesaj veya meydan okuyucu bir durum sunmak için gönderildiğini varsayın. Her gün 20 dakika meditasyon yapın ve yoga derslerine katılın. Huzur ve dinginlik içinde bir yer bulun. Diğer bir deyişle , kendinizi değil BİR’i araştırın.

Haritanızdaki Balık burcu , kendinizi baltaladığınız ve Allah ile bir olma fırsatı yakaladığınız yaşam alanını gösterir. Çeşitli yeteneklerinizin olduğu ama aynı zamanda yoğun kargaşa ve düş kırıklığı yaşayacağınız alanı vurgular. Bu yoga, meditasyon,yaratıcı görselleştirme , hayal gücü , dans ve ilahi söyleme gibi gizemsel yöntemlerle düzeltebileceğiniz zorlayıcı alandır. Balık eviniz genelde , kaçmayı veya sıyrılmayı arzuladığınız bir konu içerir. Bu kaçma dürtüsü ile savaşın ve şaşırtıcı sonuçlar elde edeceksiniz görün. Korunmasız gözükmekten korkmayın ve hislerinizi paylaşın.

Bu ay , yaşamınızda değiştirmek istediğiniz bir şeyi belirleyin ve her gün uyandığınızda ve uyumadan önce , arzu ettiğiniz kusursuz sonucu hayal edin. Tüm ayrıntıları mümkün olduğu kadar belirgin bir şekilde hayal edin ve sonra kusursuz olimpik dalışınızı , kusursuz işinizi , kusursuz eşinizi yineleyerek canlandırın. Ve Balık burcunun anahtar ifadesini anımsayın ” İnanıyorum ” … İnanmalısınız…

Balık burcunun karanlık yönü ile de bir gün için bile olsa , kendinize ait özel bir inziva yöntemi oluşturarak savaşın. Konuşmayın. Gün ortasından sonra yemeyin. En az 2 saat meditasyon yapın . Bu spiritüel uygulama ile ne kadar yüksekliklere süzüldüğünüzü görün. Yaşamın zorluklarına nasıl bir açıklık geldiğini gözlemleyin.

Bu ayın rengi mor ve kırmızıdır. En düşük frekans kırmızı ile en yüksek frekans rengi mor buluştuğunda bütününüzü yaratın.

“Akıl, Aşk ve Can;
Bu Üçü Üçgendir.
Her Derde Deva,
Her Yaraya Merhemdir.

Mevlana

Bütünden kopup varlık alemine inen insan varlık dairesindeki seyrini tamamladıktan sonra kaynağına geri döner. Astrolojik deyişle; İniş noktası Koç Burcudur. Sırasıyla diğer burçlar gelişim mertebeleridir. Çıkış noktası ise Balık Burcudur. Balık Burcu, Başak Burcu ile aynı aksta yer alır. Bu aks, İnsanla Alemleri buluşturduğundan varlık dairesinin şah damarı gibidir. Balık Aşktır, Başak Akıl. Balık Ruhtur, Başak Ten. İkisinin birlikteliği Candır. 6.ev sınırlı toprak parçası,12.ev uçsuz bucaksız okyanustur. 6.ev beşeri, 12.ev ilahidir. 6.ev anahtar, 12.ev kilittir. İkisinin birlikteliği şifadır. Bu aksın doğru şifresi belki de İkbal’ in sözlerinde gizlidir.
“ Kalk, akılla aşkı kucaklaştır.”

NEPTÜN, BALIK Burcunun yönetici planetidir. Güneş sistemi içinde ağır-aksak dönen bu planetin en temel prensibi sınırların çözülmesi ve bilincin aşılmasıdır. Neptün, bir anlamda insan denen varlığın evrenle bağlantısını sağlayan “Kozmik Anten” gibidir. “Holografik-Bütünsel” algı sistemiyle bir kum tanesinde dünyayı görür. Balık Burcu doğal hazinesi olan sezgi, his, hayal, iç görü, taktir, şükran, özveri, sevgi ve şefkatiyle evreni kucaklar ve tüm varlıklarla derin bir ilişki kurar. Balık Burcu ve Neptün planetinin gölgeleri; Kurtarıcı-Kurban ikilemi, Bulanıklık, Çözülme, Dağılma, Gerçeklerden kaçış, İnkar, Aldatma-Aldanma, Boğulma, Kaybolma, Zehirlenme ve Bağımlılıklardır.

BAŞLICA ORGANİK FONKSİYONLARI

Kılcal Damarlar (Kapiller): Dolaşım sisteminin en ince damarlarına bu isim verilir. Atardamarcıklarla, toplardamarcıkların bağlantısını sağlarlar. Kanla doku arasındaki gaz, besin maddesi, yıkım ürünleri ve ısı alışverişi kılcal damarlarda olmaktadır. Neptün-Uranüs sert açıları kılcal damar çatlamaları ve varis, Neptün-Venüs sert açıları kılcal damar genişlemeleri ve Telanjiyektazi; tende ben şeklindeki lekelere yol açabilir. Neptün-Mars sert açıları kas gevşemeleri, Ay ve Satürn gergin açıları da eklendiğinde deri sarkmalarına, kırışıklıklara neden olabilir. Jüpiter de bu tabloyu destekliyorsa sellülit, hassas cilt yapısı ve alerji problemleri görülebilir. Özellikle Yükselen burç da gergin açılar altındaysa.

Epifiz Bezi (Pineal Gland): Beyinde, üçüncü ventrikülün arka duvarındaki bir çıkıntının yaptığı ufak bir bezdir. Descartes, bunu “Ruhun Evi” olarak kabul etmiştir. Neptün-Balık Burcu, insan bedeninde 6 ve 7.chakraları yönetir. 6. chakra da yer alan “Üçüncü Göz” saf bilince ulaşmanın mekanıdır. Sezgiyi ve Holistik düşünceyi temsil eder. 7.chakra ise Asıl Beyini temsil ettiğinden “Sağ Beyin Fonksiyonları” burada yer alır. Burada kişisel enerji alanımız evrenle birleşir ve temel ilahi ilkeyle birliği yaşarız.

Bu bez doğal uyku ilacı “Melatonin” adlı bir hormonu bedene pompalar. Aynı zamanda bu hormon cinsel gelişim devrelerini etkiler. Bu bezin etkisi bilimsel olarak tamamen açıklanamamıştır fakat son zamanda yapılan araştırmalar antioksidan olarak melatonin yetersizliğinin erken yaşlanma (kırışıklıklar-sarkıklıklar) Alzheimer hastalığı, çeşitli kanser türlerinin gelişmesine yol açtığını göstermiştir. Pinealoma bu bezin seyrek görülen tümörüdür.

Omurga (Spinal Canal): Omurga bize ilk omurgalı yaratık olan Balıklardan mirastır. Omurga omurlarının ve disklerinin çarpıklıkları sinir sistemini direkt uyardığından son derece riskli rahatsızlıklara yol açar.

Omurilik (Spinal cord): Merkez sinir sisteminin omurga içinde yer almış bölümüdür. Beyinde olduğu gibi omurilik de üç zarla kaplanmıştır ve ince zarla örümceksi zar arası beyin-omurilik sıvısıyla doludur.Omurilik de ak madde üste bozmadde alttadır. Omurilikten 31 çift spinal sinir ön ve arka olmak üzere ikişer kökle çıkarlar. Ön kök harekete, arka kök ise duyuya hizmet eder. Hissi liflerin hücreleri arka kök ganglionu içinde bulunur, motor liflerin hücreleri ise omuriliğin gri maddesi içindedir. Duyu organlarından beyine ve beyinden kaslara giden bütün sinirler omurilikten çapraz olarak geçerler. Bu sebepten dolayı, beynin sol tarafı vücudun sağ tarafını, sağ tarafı da vücudun sol tarafını idare eder. Omurilik bir refleks merkezi olarak çalışır. Omuriliğin en sık görülen hastalığı Multipl Skleroz dur. Selim ve Habis tümörlerde omuriliğin hem içinde hem de çevresinde oluşabilir.

Lenfatik (Akkan) Sistemi (Lymphatic System): Akkan ,akkan damarları ve lenf düğümlerini kapsar. Lenf bezi olarak adlandırılan bu düğümler vücutta filtre görevi yapar. Zehirli maddeleri alır ve bunları zararsız hale getirir. Lenf bezinde bulunan lenf hücrelerini üretmek görevi dalağındır. Lenf hücreleri, akyuvarların özel bir şekli sayılabilir. Burada üretilen T-Lenfositlerin, bağışıklık sistemini ayakta tutma ve yaşlanmaya karşı büyük önemi vardır. Lenf bezlerinin İltihabına Lenfadenit , Lenf damarlarının iltihabına da Lenfanjit adı verilir. Ay- Neptün gergin açıları Süt bezlerinde görülen Lobüler Kanser, Ay düğümleri de işe karışmışsa süt kanallarında görülen Duktal Kanser yapabilir. Venüs ve Pluto devreye girdiğinde de meme kanseri Metastaz (sıçrama) yaparak koltuk altındaki lenf bezlerini kuşatır. Veya Hodgkın Hastalığı ; Lenfadenom- özellikle genç erkeklerde görülen,vücudun retiküler ve lenfatik dokularına yayılan bir hastalıktır. Ayrıca zührevi bir türevi olan Venüs Granüloması kasık lenf bezlerini büyütür.

Parasempatik Sistem (Vagus Siniri): Parasempatik sistem, Sempatik Sistemin aksine organların faaliyetini yavaşlatıcı yönde etki eder. Parasempatik Sinirler beynin 3.,7. ve 10. (Vagus) sinirlerinden ve omuriliğin son kısmından çıkarlar. Parasempatik Sistem üzerinde Venüs ve Neptün etkili olduğundan bu iki planetin kaynaşması yada zıtlaşması Uyuşukluk, Kronik yorgunluk veya aşırı halsizlik, Laterji, Nevrasteniye sebep olabilir. Yükselen Balık-Terazi-Boğa veya bu burçların yönetici planetlerinin 1 evde bulunması yada 1.evle sert açı yapması etkilidir.

Vücudun doğal ağrı kesicileri (Endorfin) : Son dönemde vücudun morfin ve diğer uyuşturuculardan çok daha fazla etkili olan iç sakinleştiricilere sahip olduğu keşfedilmiştir. Organizmanın kendi kendine ürettiği doğal ağrı kesicilere endorfin adı verilir. Bu “İç Morfin” anlamına gelir. Morfin ve endorfinler nöronlardaki bir alıcıyı doldurarak bloke eder ve ağrı mesajını taşıyan kimyasalların içeri girmesini engeller. Endorfin beyin tarafından üretildiği için etkisi içsel, Morfin ise haşhaş çiçeğinden elde edildiği için etkisi dışsaldır. Bir doğum haritasında Balık burcu güçlü konumda ise ve Neptün planeti de iyi açılarla desteklenmişse vücudun doğal ağrı kesicileri iş başında demektir. Eğer tersi bir durum söz konusu ise doğal ağrı kesiciler yeterince üretilemediğinden nikotin, alkol ,esrar, eroin gibi dışsal uyuşturuculara müptela olma riski verir.

Bağımlılıklar- Uyuşturucu sorunları: Zayıf konumdaki Balık Burcu başta olmak üzere diğer su elementi burçları ve bunların yönetici planetlerinin sert etkileşimi; Ay- Pluto – Neptün / 4-8-12 ev zayıf pozisyonu dikkat çekicidir. En alt düzeyde sigara, kahve, çay, cola tiryakiliği göze çarpar.

Somatik ve Psikojenik Ağrılar: Ağrı duyusal (sensoriyel) ve duygusal (emosyenel) yönleri olan nahoş bir durumdur. Organik (Somatik) kaynaklı ağrılar telkin, hipnoz, akapunktur gibi yöntemlerle azaltılabilir yada giderilebilir (Ör.Ağrısız doğum) Ruhsal kökenli (psikojen) ağrı tanımını yapabilmek için ise organik bir bozukluğun olmaması ve ağrı ile psikolojik bir olay arasında kesin bir bağın bulunmaması gerekir. Dissosiyatif (Çoğul kişilik) bozukluğunda baş ağrısı sıkça görülür. Ağrıların en temel psikolojik şifresi; Sevgi ve destek bulma özlemidir.

Uyku ve bozuklukları (Dissomnia): Beyin epifizinin melatonin hormonunu salgılayabilmesi için gün boyu bol ışık, geceleyin ise ışıktan kaçınılması gerekmektedir. Ayrıca iyi bir uyku için karanlık, serin ve sakin bir ortam seçilmelidir. Başlıca uyku problemleri; Uykusuzluk =İnsomnia; Uykuya dalmada,uykuyu sürdürmede güçlük ya da uyuduğu halde uykusunu almamış, dinlenmemiş hissetme ile belirli bozukluktur. Aşırı Uyku=Hipersomni; Bu bozukluğun temel belirtisi geceleri normal süre uyunduğu halde gündüzleri aşırı uykululuk durumudur. Buna uyku sarhoşluğu da denir. Parasomni; Bu bozuklukta normal uykuda anormal bir olay belirir. Bunlar; a) Bunaltılı düşler =nightmare; Kabus bozukluğu da denen bu durumda korkulu düşler görerek uyanma nöbetleri olur. Genellikle uykunun REM safhasında meydana gelir. b)Uyku terörü= pavor nocturnus; Uykunun genellikle ilk birkaç saatinde NREM döneminde bir düş olmaksızın bireyin birden büyük bir korku ile haykırarak uyanma nöbetidir. Uyku terörüne yetişkinlikte sıklıkla anksiyete bozukluğu eşlik eder. Ani başlayan uyku teröründe ise Epilepsi düşünülmelidir. C)Uyurgezerlik= Somnabulizm; Genellikle yavaş dalga uykusu sırasında ortaya çıkan ani motor aktivite ile belirlidir. Nöbet sırasında kişinin yüzü donuktur, tek bir noktaya bakarak hareket eder. Uyandırmak güç olur. Psikolojik fügler uyurgezerlik ile karışabilir fakat uyurgezerlik birkaç dakika sürmesine karşın psikojenik füglerde süre genellikle saatler veya günlerle ifade edilir. Bu durum ciddi patolojilerle ilgilidir.

Neptün Uyku ve Rüya haricinde, Koma – Anestezi – Hipnoz – Telkin -Trans – Varsanı (Hallucination) – Yanılsama (İllusion) – Meditasyon ve Placebo (ilaç olarak verilen tesirsiz madde) gibi durum ve teknikleri de yönetir.

Zehirlenme ve Boğulmalar: İlaç, Gaz, Alkol gibi kimyasal zehirlenmelerin yanı sıra Gıda zehirlenmeleri de görülür. Zehirlenme, Su ve Duman boğulmalarında Neptün-Ay-Mars –Pluto uyuşmazlığı baş etkenken, solunum yoluyla ilgili boğulmalar ve Astım Nöbetlerinde devreye Merkür ve Satürn de girer.

Bulaşıcı hastalıklar: Neptün-Ay-Venüs-Pluto sert açıları daha çok viral- zührevi (Aids, Genore vb), Neptün-Güneş-Mars-Pluto-Chiron sert açıları (özellikle zayıf bir 6.ev veya Başak burcu etkisi) bakteriyel ve diğer mikro-organizmaların yol açtığı bulaşıcı hastalıklara sebep olabilir. Candida, Parazit, Mantar da sıkça görülür.

Ayaklar: Balık’ın insan fizyolojisindeki simgesi ayaklardır. Çoğunlukla ya biblo gibi minyatür ya da taraklı ayaklara sahiptirler. Buçuklu ayakkabı numaralarıyla dikkat çekerler. Ayrıca ayak kemik bozuklukları, Pigeon;İçe basma gösteren ayak parmağı, Webbed; Ördek parmaklılık, Nasır, Mayasıl, Mantar, Tırnak batması, Taban düşüklüğü görülür fakat asıl zayıf noktası Aşil kirişidir. En sık görülen rahatsızlık aşil kirişi ağrısı, aşil kirişi seröz torbasının iltihabı- Albert hastalığıdır.

Aşil Sendromu: Yunan mitolojisine göre, Aşil’i annesi, yaralanmaz hale getirebilmek için, kutsal nehir suyuna batırmış. Fakat çocuğu suya sokarken, ayak bileğinin arkasından, topuğunun üstünden tutmuş ve Aşil’in vücudunun bir tek bu bölgesi nehir suyuyla ıslanmamış. Böylece Aşil’in tek zayıf noktası, ayak topuğunun üstü olmuş, ancak oradan yaralanabilmiş.

Sıhhatsiz Bünye – Zafiyet: Neptün gergin açıları özellikle bağışıklık sistemini zayıflattığından her türlü hastalığa davetiye çıkarır. Organ, doku ve kaslarda yol açtığı başlıca deformasyonlar; Atrofi ;Beslenme yetersizliği sonucu vücudun bir kısmının büzülüp, kuruyup erimesi, Nekroz ;Bir organın çürüyüp ölmesi, canlı dokunun mahdut bir bölümünün ölümü, kangren. Anemi ve Göz zayıflıkları; Konjunktvit, Miyop, Astigmat, Körlük, Gece körlüğü (Nyctalopy) Ayrıca Sürmenaj (Beyin yorgunluğu-Brain fog)

İfrazat Dengesizlikleri: Vücudumuzdaki sıvı ve salgıların idaresinde Ay ve Neptün egemendir. Mitolojide Neptün Okyanus Tanrısı Poseidon dur.Okyanus fırtına ve selleri yönetir.Vücudumuzdaki ifrazat dengesizliklerinde, su tutulması (ödem) ve su kaybında (İshal, kusma, aşırı terleme) hatta iltihap ve cerahat toplanması (Apandisit, Sivilce,Çıban), Kapanmayan yada geç kapanan yaralarda, durdurulamayan kanamalarda, sık idrara çıkma veya idrar kaçırmada, Prostat Nefrit ve diğer Böbrek rahatsızlıklarında, Sulu gözlülük veya kuru gözlülükte Neptün’ün parmak izine rastlarız. Bu konuda Ay düğümleri de kilit öneme sahiptir.

Başak-Balık aksının ana teması HİZMET tir. Başak ve Balık evrenin gönüllü hizmetkarlarıdır. Başak enerjisi birime, balık enerjisi bütüne odaklanır. Başak, Balık kutbunu yok saydığında bölünmeye, Balıkta, Başak kutbunu yok saydığında dağılmaya uğrar. Bu çok hassas aksın, genel anlamda uyumlu hali Sağlık, uyumsuz hali de Hastalıktır.

Bu aksın belli başlı psikiyatrik bozuklukları; Obsesif-Kompulsif bozukluklar, Hastalık hastalığı, Şizofreni, Dissosiyatif bozukluklar; Dissociative Amnesia (Unutma-Amnezi),Dissociative fuges (Kaçıs), Dissociavite Identity Disorder (Çoğul kişilik bozukluğu), Madde Bağımlılığı (Alkol, Nikotin, Esrar, Kokain, Morfin vb.)

Çoğul Kişilik Bozukluğu: “Multiple Personality Disorder” olarak da bilinen bu bozukluğun temel belirtileri bellek ve kimlikle ilgilidir. Kendi içinde sürekliliği olan, öznel olarak ayrı, fakat birbirinin yerini alabilen kişilik durumları ya da kimlikler aynı kişide birlikte varlığını sürdürmektedir. Birbirine entegre olamayan bu kişilik durumları genellikle kısa sürelerle ve belirli işlevleri yüklenmek üzere etkin olurlar. Kişide beliren ve bir süre ona tümüyle egemen olan bu ayrı kimliğe “Alter kişilik” (alter identity) denilir. Bireydeki ayrı kimliklerin sayısı en sık 2-10 arasındadır fakat daha yüksek sayılı çoğul kişilik bozukluğu vakalarına da rastlanmıştır.

Genel belirtiler: Kişilikler arasında belirgin olarak farklı ses, aksan, kelime hazinesi, yüz ifadesi, hareket özellikleri, sağ-sol el seçimi, alerji, semptom, gözlük numarası görülür. Kadınların, alt kişiliklerden her birinin ayrı birer adet periyodu olduğu için ayda iki ya da üç kez regl oldukları görülmüştür.Ayrıca çoğul kişiliklerin diğer insanlar kadar hızlı yaşlanmadıkları gözlenmiştir. Hasta gündelik yaşamının büyük bölümünü genellikle depresif duygular içersinde olan ve içinde bulunduğu ruhsal durumun sonuçlarına katlanan “Ev sahibi” kişiliğiyle geçirir, hekime genellikle bu durumuyla gelir. Çok sayıda bedensel yakınma dile getirebilir. Bunlar içersinde baş ağrısı en sık görülenlerden biridir ve genellikle kişilik değişim (switching) anlarında yada bir alter kişiliğin denetimi almak için bir diğerini zorladığı anlarda başlar. Bazı çoğul kişilikleri anesteziyle bayıltmak da zordur. “anestezi kabul etmeyen” bir alt kişiliğin devreye girmesiyle ameliyat masasında uyanan çoğul kişilikler vardır.

Amnezi (hafıza) belirtileri; Dalgınlıklar, hatırlanamayan zaman dilimleri ve davranışlar, kaçmalar (füg),nereden geldiği belli olmayan eşyalar, ilişkilerde açıklanamayan değişiklikler, bütün yaşam öyküsünün parçalar halinde hatırlanışı.

Otohipnotik belirtiler; Kendiliğinden olan trans halleri, kendini kaptırma halleri, kendiliğinden olan yaş regresyonları, negatif var sanılar, vücudun dışına çıkma yaşantıları (trance logic) kişilik değişimi esnasında göz kürelerinin yuvarlanması (eye rolling) görülür.

Oluş nedenleri ve Tedavisi: Çocukluk çağında cinsel, fiziksel, duygusal taciz ve ihmale yüksek oranlarda rastlanmıştır. Bu bozukluğun genellikle 9 yaşından önce, hipnozabilitenin erişkine oranla fazla olduğu yani olgun gelişim dönemlerine girilmeden önce başladığı belirtilmektedir. Çoğul kişilik bozukluğu ilaç tedavisine iyi yanıt vermez. En etkili tedavisi kişilik durumlarını tanıyıp kabullenen ve bunların ayrılmasına yol açan ruhsal süreçleri tersine çevirmeyi hedefleyen ve yaşanan travmalar üzerinde çalışan bir psikoterapidir. Bu tedavi uzun ve acı dolu olabilir. Kişiliklerin birleşmesi (füzyon) yolu ile entegrasyona ulaşılması asıl amaç olsa da bazı olgularda kişilikler arasında çatışmanın azaldığı bir düzeyle de yetinilir. Bu “Kalabalık ruh hali” nin tedavisi hipnoz veya imgeleme yoluyla da desteklenir.

Çoğul Kişilik bozukluğunu tıbbi bulgular çoğunlukla çocukluk dönemi travmalarına bağlasa da Astrolojinin ışığı altında baktığımızda Balık Burcu ve Gizemli efendisi Neptün’ün yoğun etkilerini yakalarız. Genellikle duygusal bakımdan iyi gelişmemiş, değişken ruhsal yapı gösteren, ilgi çekmekten hoşlanan kişilik yapılarında karşılaşılan engellerden, sorunlardan, yaşamın gerçeklerinden kaçış olarak ortaya çıkar. Psişe birden fazla kişiliğe bölünerek, bir şekilde, acıyı dağıtmakta ve tek bir kişiliğin taşıyamayacağı şeyi çeşitli kişiliklere yaymaktadır.

Stewenson “İki ruhlu Doktor” romanında Dr.Jeykel ve Mr.Hyde tiplemesi gündüzleri iyi, geceleri kötü olan bir hekimin öyküsünü anlatır. Benlikte birleşip bütünleşmiş olan iyi ve kötü davranışlar bölünerek, ayrı bilinç durumu içinde farklı kişilik yapılarıyla çalışkan, dürüst, erdemli yada yok edici, saldırgan davranışların dehşet verici görüntülerini sergiler.

BAŞLICA PSİKOLOJİK FONKSİYONLARI:

Teslimiyet- İman (Kader olgusu) : Neptün’ün en temel şifresi Tanrıya iman ve Kadere teslimiyettir. Onun prensibine göre “Akıl anahtar, Aşk kilittir.” Ancak anahtar olabilen akıl kilit olan aşka teslim olduğunda gerçek mutluluğa kavuşur. Akıl anahtar olduğunu unutup kilit kesildiğinde açmaza düşer. Neptün enerjisi, Balık burcu kanalıyla aklı aşar saf bilince ulaşır. 11.Yüz yılda yaşayan bir Çin filozofunun sözleri Su elementinin temsilcisi Balık Burcunu çok güzel tanımlıyor.

“Su teslimiyetle fetheder; asla saldırmaz ama son savaşı daima o kazanır”

Bütünleşme Arzusu (İlahi Aşk): Neptün enerjisi bize her şeyin ardında ilahi bir güç olduğu inancını verir. Tüm varlıkların İlahi Aşkla titreştiklerini, Yüce Yaratanın her yerde ve her şeyde var olduğunu hissettirir. İnsanın kendi benliğini aşarak yaratıcı kaynakla birleşebilmesi için önce kendi potansiyelini işleyip kendi içindeki bütünlüğü tamamlaması gerekir. Balık Burcu süreci, aşkın insanın eseri değil, insanın aşkın eseri olduğunu idrak etmemize yardımcı olur.

Ruhsal Danışman- Medyum- Derviş- Bilge-Mistik / Üşütük-Kaçık : Balık burcu gelişmiş algılama ve sezinleme yeteneği ile donatılmıştır.Resmin bütününü görme potansiyeli yüksektir. Ancak yüksek enerjileri dengelemek hiç kolay değildir. Ruh bedene oranla daha akışkan ve hızlı tekamül edebilme potansiyeline sahipken, beden daha katı ve hantal olduğundan iki devre arasındaki denge bozulduğunda insan hastalanır.Yüksek ruh enerjisi bedeni yakar. Bu enerjiye hazırlanmayan sinir sistemi çöker. Neptün enerjisi Spiritüel alanda bir lider yaratabileceği gibi bir Şizofren veya Paranoyak da yapabilir insanı (Özellikle 12.evde toplanan planetler)

Yüksek beklentiler- İdealler (Yüceleştirme-Sublimasyon): Doğum haritamızda Neptün nerede yer alıyorsa orada bozguna uğrama olasılığımız yüksektir, çünkü kollektif bilinçdışını temsil eden Neptün enerjisine maruz kaldığımızda irademiz zayıflar. Bu sürükleyici enerji gerçekleri inkara, kendini kandırmaya, insanları idealize etmeye ve olaylara özel önem yüklemeye meyil verir. Neptün Venüs’ün bir üst oktavı olduğundan “Aşık Arketipi” de yücelerek “İlahi Aşk” mertebesine çıkar. Balık Burcu veya Neptün enerjisi güçlü olanlar sıradan ve ihtiyaçlı bir fani ile ilişki kurmak yerine ruh eşinin peşine düşerler. Kendisini Tanrının en sevgili kulu olarak gördüğünden, sevdiğinin de Tanrının bir armağanı olmasını diler. Özellikle Neptün-Jüpiter kavuşumu iflah olmaz bir idealist ve optimist yapabilir insanı.

Şaşkınlık- Dalgınlık-Karışıklık-Dağılma- Çözülme- Kaybolma: Gerçeklerle yüzleşme, zorluklara göğüs germe, kararlı olma Balığın saf ve toy yaradılışı ile bağdaşmaz. Gerçeklerin koynunda horul horul uyumayı yada en azından şekerleme yapmayı sever. Olaylara pembe renkli astigmat merceğini takarak bakar. Doğruları eğip-bükerek kabullenebileceği bir şekle sokar. Hayal havuzunun suyu çekildiğinde balık kokmaya başlar. Son tahlilde pul pul olup dağılır.

Gerçeklerden kaçış (İnkar mekanizması/Yadsıma-Denial): Gerçek (Satürn) İnkar (Neptün) bir araya geldiğinde Yadsıma düzeneği devreye girer. Bu ilkel savunma mekanizmasında bilinçdışı bir yakıştıramama, yok sayma özelliği vardır. Gerçek olanın yerine gerçek dışı başka kabullenişler, başka düşünce ve inançlar oluşturulur. İnsanoğlu acı veren gerçeği kolay kolay görmek istemediğinden bir bakıma devekuşu felsefesi uygulayarak istemediği durumdan kaçmaya çalışır.

Kurtarıcı ve Kurban İkilemi: Zıt yönde aşırıya kaçmak Balığı, Balık yapan en güçlü çelişkidir. Dünya sahnesine ya Kurtarıcı yada Kurban rolüyle balıklama dalar. Fromm bu mistik figürü “Sihirli Kurtarıcı”,Masserman ise “Her şeye gücü yeten uşak” olarak belirtmektedir. Kurtarıcı miti bilinçaltı insanın kendini Tanrı yerine koyması anlamına geldiğinden ölümlü bir faninin bu rolü sonuna kadar sürdürmesi olası değildir. Er yada geç manyetizma terse döner. Bir süre sonra kişi Kurtarıcı kutbundan Kurban kutbuna savrulur. Kendini terk edip başkalarında kaybolur. İçindeki zengin kaynağı keşfetme ve geliştirme yetersizliğine düşer. En temelde Kurtarıcı kutbu bizim Tanrısal yönümüzü, Kurban kutbu da İnsani yönümüzü içerir. Kutbiyetli bir dünyada kutbiyetli bir varlık olarak, gel-git ve iniş-çıkışları yaşamadan bu manyetizmayı dengelemek olanaksızdır.

Mazoşist ruh yapısı (Sado-Mazoşist döngü): Zodyak’ın adı çıkmış mazoşisti Balıksa, sabıkalı sadisti de Akreptir. Karanlıkta el yordamıyla bir çırpıda birbirlerini bulurlar ve kolay kolay bırakmazlar. Sado-Mazokist yapı kendisini cinsel alanda sergileyen, Kurtarıcı-Kurban ana ikileminin bir yan versiyonudur. Aslında Sado-mazokistik ilişki modeli aynı kişide bulunur. Sadece bir yüz karanlıkta (pasif) diğer yüz ise aydınlıkta (aktif) kaldığı için ikili ilişkilerde yansıtma mekanizmasıyla işler. İlişkide acı dikkati çekse de temel dinamik acı değil, güç ikilemidir. Sadistin eziyet ve işkence ederek mazoşist üzerinde kontrol sağlaması iki tarafta da fizyolojik açıdan endorfin üretimini tetikleyip aşırı canlı ve iyi hissetme hali yarattığından, haz almayı artırdığı öne sürülmektedir.

Hülyalı- Gizemli- Büyüleyici / Baştan Çıkarıcı- Entrikacı -Düzenbaz: Neptün hipnozu yönettiğinden Balık burcunun hipnotik yetenekleri insanları sürükleyebilir. Mitolojide yer alan öyküye göre; deniz perileri şarkılarıyla denizcileri kayalıklara çeker, binlerce gemiyi yoldan çıkarırlarmış. Deniz kızı yada su perisi, bir erkekten kendisini sonsuza kadar sevmesini ister, aksi taktirde onu cazibesiyle su altına çekip boğarmış. Bu yarı-tanrıça örneği Neptün’ün karanlık yüzüdür.

Sanatçı kişilik / Aşırı Hassas ve Duyarlı yapı: Balık burcunun ilham perileri boldur ve diğer insanlara da ilham kaynağı olabilir. Uyumlu Venüs-Ay -Neptün açıları Şiir, Müzik, Resim, Dans başta olmak üzere her türlü sanatsal yeteneği bağışlar. Fantezi ve hayal gücünü besler.Yaratarak doyuma ve dinginliğe ulaşmayı sağlar. Zayıf konumdaki Balık burcu ve gerilimli Neptün açıları aşırı duyarlılık, hassasiyet, alınganlık, küskünlük ve bağımlılık verir.

Sınır problemi-Zeminsizlik(Pasifizm): Balık burcunun maddi alemde en büyük derdi sınır koyamama ve zeminsizliktir. Ruhen sınırsız okyanuslarda huşu içinde yüzerken (l2 ev), bedenen karada yaşamaya mahkum bir fani (6.ev) rolüne sıkışıp kalması onu ağa takılan balığa döndürür. Sersemler. Acıyla kıvranır, kurtarılma arzusuyla çırpınıp durur. Bir doğum haritasında 6. evi Balık Burcu kesiyorsa ve planetler burada yığılmışsa özellikle Ay yada Güneş burada yer alıyorsa kendine acıma, sorunlardan kaçış ve bağımlılık verebilir. Neptün Başakta yada 6 evde tabiri caizse; “Sudan çıkmış Balık” olur.

Bulanıklık- Yalancılık- Kaypaklık – Aldatma-Aldanma : Balık Burcunun, Başak Burcu kadar mantık ve analizle arası iyi olmadığından kendini kandırmaya ve aldatmaya meyillidir. Hayata gerçekçi bakabilme konusunda kendini eğitebilmesi için karşı kutbu başağa doğru yüzmesi gerekir. Eğer 6. evi başak kesiyorsa yada Başak da hatırı sayılır planetler toplanmışsa daha rahat denge kurabilir. Gerilimli Neptün- Ay- Güneş (Bulanıklık) Neptün-Merkür -Mars (Yalancılık – Kaypaklık) Neptün- Venüs-Pluto açıları da (Aldatma – Aldanma) temalarına yatkınlık verir.

Takdir- Şükran-Tevekkül -Huşu: Balık Burcu ve Neptün’ yen insanlar akıl almaz ölçüde tevekküldürler. Huşu içinde yaşamayı severler. Yürekleri taktir ve şükran duygusuyla çarpar. Kurdun-Kuşun rızkını veren Yüce Rab’ in hiçbir kulunu ihmal etmeyeceğine inanır ve her şerde bir hayır görürler. Ayrıca koruyucu meleklerine de çok güvenirler.

Merhamet- Fedakarlık- Kendini adama (Bütünün hayrı): Balık burcu bütünün hayrına hizmet için yeryüzündedir. Bu çok yüce bir misyon olduğundan tehlike ve yanlış kullanımlara açıktır. Dr.Chopra, tüm canlı organizmaların tekilin çıkarlarına çoğulun çıkarlarını yeğleyen davranış kalıpları sergilediklerini belirterek bu konunun kalbine temas ediyor; “Hücreler kendileri için değil, bir parçası oldukları dokunun bütünlüğü için çalışırlar. Aynı şekilde dokularda organların bütünlüğü için uyumlu bir şekilde çalışmalarını sürdürürler, daha sonra organlarda tüm organizmanın bütünlüğünü sağlarlar. Modern Biyoloji bu olayı genetik olarak programlanmış bir fedakarlık biçiminde değerlendirmektedir. Canlı bir organizmanın herhangi bir parçası, daha büyük bir varlığın genetik bütünlüğünü korumak için ölmeye hazırdır”

Rafine enerjiler (Arıtma-Saflaştırma mekanizması) / Sis-Sel-Anafor-Batak: Balık (Arıtma) –Başak (Saflaştırma) enerjileri zihinsel ve bedensel tıkanıkları açar, toksinleri dışarı atar, kişisel ve evrensel kaynakları birleştirerek nihai şifa verir. Bu gücün olumsuz kullanımı hem psikolojik hem de organik devreleri bozduğundan sis ,sel ve anaforlara yol açar. Özellikle su ve toprağın ayarsızlığı çamurlaşmaya yol açtığından insanı doymak bilmeyen bir batağa çevirebilir.

Sevgi- Şefkat- Empati (Şifa yeteneği) / Özdeşleştirme: Tüm su elementine mensup burçlar özünde taşıdıkları arıtıcı enerjilerle güçlü şifacılardır. Balık burcunda en üst düzeyde ifade bulan Sevgi, Şefkat ve Empati hisleri olmaksızın tıbbi teknikler bir işe yaramaz. Bu duyguların,hekimden hastaya akışı, fizyolojide iyileşme etkisi doğuran bir dizi karmaşık biyolojik tepkiyi harekete geçirir. Özellikle Şefkat, kendine hizmet eden bir mekanizma olduğundan veren kişiyi de iyileştirir, yeniler. Şefkat yoksunu olmak başlı başına hastalık yapıcı bir durumdur. Olumlu süreçte Balık Burcu şefkatiyle yumuşacık ve sıcacık bir battaniye gibi tüm varlıkları sarıp sarmalar. Gelişmiş empati yeteneğiyle bir sismograf gibi evrenin titreşimlerine duyarlıdır. Özdeşleştirme tuzağına düşmeden bu üstün duygularını evrimleştirmeyi başardığında insanlığa çok güzel bir mesaj iletir. İşte o zaman hepimiz Kozmik Vücudun bir parçası olduğumuzu hisseder ve diğer parçalara kayıtsız kalamayız. Uyum içinde titreşmek beraberinde iyileşmeyi getirir.

Aşkınlık süreci (Dert-Deva/Hastalık-Şifa/Cennet-Cehennem/Anahtar-Kilit):
Neptün ve Balık Burcunun yönetimindeki 12.evin geleneksel ismi “Sıkıntı ve Sorun Evi” dir. Olumsuz kullanımı hastalık, yoksulluk, mahkumiyet, kötü talihtir. Olumlu kullanımı ise iç görü, yaratıcılık, sağaltım ve aşkınlıktır. 12.ev çemberin son halkasıdır. Bu halkanın içinde her şey zıddıyla birlikte mevcuttur.Yapılması gereken sadece zıt parçaya ulaşana dek adım adım yürümektir. O zaman Derdin karşısında Devayı, Hastalığın karşısında Şifayı, Korkunun karşısında Cesareti bulabiliriz. Ama burada yürümek maharet ister. Neptün sisinde kaybolma yada selinde boğulma riski vardır. Bu evi kesen burç ve bu ev içinde yer alan planet ve açıları bize, tekamül yolculuğumuz hakkında önemli ip uçları verir.

Yunus Peygamber Kompleksi: Balık burcunun sembolü her biri ayrı yönde yüzmeye çalışan birbirine bağlı, iki balıktır (Kurtarıcı ve Kurban kutbu) Yunus Peygamber de Tanrının buyruğundan kaçabileceğini umarak ters yönde giden bir gemiye biner. Yolda fırtına çıkar. Gemiyi batmaktan kurtarmak için fırtınanın sorumlusunu tespit etmek amacıyla kura çekilir. Kurada Yunus çıkınca, kendiside fırtınanın sorumlusu olduğunu itiraf eder ve isteği üzerine onu denize atarlar. Fırtına diner.Tanrının görevlendirdiği büyük bir balık Yunusu yutar. Yunus 3 gün 3 gece balığın karnında kalır. Kurtulmak için dua eder, balıkta onu karaya kusar. Balığın karnında arındırma sürecinden gecen Yunus, balığın kusarak dışarı atmasıyla yeniden-doğuş sürecine girer.

Maslow en yüksek olanaklarımızdan (en düşükleri gibi) kaçtığımızı belirtmekte ve bu olguya “Yunus Peygamber Kompleksi” demektedir. Çünkü Yunus her birimiz gibi kendi kişisel büyüklüğüne dayanamamış ve kaderinden kaçmaya çalışmıştır….

Her Dem Bütünün Hayrına OLsun

Buna da Bakmalısın !

Leave a Comment

error: Content is protected !!