Uzaylı Temasları
Aşağıdakiler en genel olarak bildirilen kaçırılma deneyimi tiplerinden kısa tanımlardır.
1- Lusid Rüya
Bu, süjenin bilinçaltı tarafından içsel olarak üretilen lüsid bir rüya deneyimidir. Herhangi bir seviyede İnsan/ET etkileşimi yoktur. Genellikle doğasında gösterişlidir ve mantıklı bir ilerleyişten yoksundur.
2 – TEKNO/TELEPATİK – LUSİD RÜYA
Bu, dışsal güçler tarafından içsel olarak üretilen lüsid bir rüya deneyimidir. ET kaynaklıdır ve süjenin bilinçaltına teknolojik olarak güçlendirilmiş psişik zorla giriş (tecavüz) ile gerçekleştirilir. Süje ayrışma veya normal rüyanın çöküşünü bildirir ve senaryoya veya mesaja belli idealleri veya inançları güçlendiren şeyler eklenmiştir. Eğer süje hemen bunun ardından uyanırsa, tavanda parlayan yaklaşık 60 – 90 santim çapında beyazımsı enerji çemberi bildirir, aynı enerjinin bir şaftı yavaşça çembere geri çekilmektedir. Bu şaft yaklaşık 7.5 – 15 santim çapındadır ve 75 – 120 santim uzunluğundadır.
3 – PSİ/BİO ENERJİ ALANININ ÇIKARILMASI
Bu deneyim, süjenin bedeninden bilinç enerjisi alanının çekip çıkarılmasını kapsar. Doğal olarak gerçekleşen Beden Dışı Deneyim ile karıştırılmamalıdır, çünkü ayrılık dışsal olarak yapılmıştır. Teknoloji, beyaz veya mavimsi – beyaz renkli çıkartma/sökme ışın demetinin kullanılmasını içerir. Süjeler bu ışın demetinin bedenlerine derin bir şekilde nüfuz ettiğinin hissini tanımlar, sonra karşı konulamaz veya çekici bir kuvvetin hissini duyumsarlar. Çıkarılan enerji alanı kohezyonu (uyum, bağlılık) sürdürür ve büyük ölçüde güçlenmiş bir seviyede uyarıcıyı algılama kapasitesine sahiptir. Algılama 360 derece görüşü ve moleküler, hatta atomik seviyede duyusal geri beslemeyi kapsar. Deneyimlerin biyo – alanın insansı bedene yeniden sokulması ve iletişimler etrafında odaklandığı görülüyor. Bazı durumlarda ciddi zaman hafıza kaybının olduğu tip budur.
Süjenin beyni fiziksel olarak mevcut olmadığından, anılar kaydedilmez. Süjenin biyo – alanında, bazı enerji hafızası matriksi türünde olayların anılarının tutulabildiği gölge hafıza etkisinin olduğu görülüyor. Bu sürecin tam olarak anlaşılması, eğitimde ve öğrenme teknolojilerinde atılıma neden olabilir.
4 – FİZİKSEL KAÇIRILMA
Bu, süjenin kendi ortamından, E.T. ortamına fiziksel olarak götürülmesidir. Süje önce her iki yerde olası yaralanmayı önlemek için sakinleştirilir. Bu kaçırılmalar çok katı ordu – benzeri bir protokolü takip eder. Süjeler küçük bir uzay aracı ile, ışınlanarak veya direkt transfer ile taşınır. Direkt transfer, hiper – boyutlu bir tünel kullanır. Geniş parlak beyaz bir enerji kapısı gibi görünür. Süje kapıdan geçer ve hemen geminin içinde olur. Ayrıca katı nesnelerde nükleer itici kuvvetlerin hükümsüz kılındığı bildirildi. Bu, süjenin katı nesnelerden fiziksel olarak geçmesini sağlar. Gemide olduğunda, kişi çeşitli fiziksel testlere ve prosedürlere tabi tutulur. Asıl saldırı genetik deneyler alanındadır. Sperm ve yumurtalıkların çıkarılmasının bildirilmesi oldukça geneldir. Bu prosedürler gerçekleştirildikten sonra, süje kendi orijinal ortamına zarar görmeden geri götürülür. Sonra süjenin bilinçaltına perdelenmiş anılar sokulur. Bu, kaçırılan tarafından hatırlanan realiteyi hafifçe değiştirir, ancak olayı tamamen silmez.
5 – GEÇMİŞ YAŞAMI HATIRLAMA
Bu deneyimler en az bildirilenlerdir ve içerikleri bakımından en ilginç olanlardır. Bir ET yaşam formu deneyimindeki olayları temsil ettikleri görülüyor. Süjeler bir yeraltı askeri tesisini anlatıyorlar, bazen Mars’ta, Ay’da ve hatta Dünyanın okyanuslarının altındaki tesislerde.
Bir uzay gemisinde veya diğer ET ortamlarında bulunma anıları da hatırlanıyor. Çok ilginç olan şey, süjenin bunun Dünya insanı perspektifinden değil, ET perspektifinden görmesidir. Bu, iki adet çok ilginç olasılığı öne sürüyor.
Telapatik iletişim sırasında bazı anılar bilinçaltına transfer ediliyor. Süje kendi gerçek geçmiş yaşam anılarını hatırlıyor. Bu ikinci olasılık bir çok spekülasyona kapı açıyor. Kaçırılma fenomeninin bir kısmının, çok büyük ve saklı bir keşif operasyonu olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca, bu, Grilerin bu yaptıklarını yapmaya hakları olduğunu söylemelerinin nedenini açıklayabilir. Eğer kaçırılanlar, ET ortamından Dünyaya transfer edilen ruhlar ise, o zaman teknik olarak kaçırılan insan varlıklar değil, gönüllü ET’lerdir.