ASTROLOJİ Sana Bana Özel 

KUZEY AY DÜĞÜMÜ TERAZİ BURCU KADERSEL ASTROLOJİK ETKİLERİ

Kuzey Düğümü Terazi Burcunda ve Kuzey Düğümü 7. Evde

Geliştirilecek Nitelikler

Bu alanlarda çalışmak gizli yeteneklerin ve becerilerin ortaya çık­masına yardımcı olabilir.

•  İşbirliği

•  Diplomasi ve davranış inceliği

•  Başkalarının gereksinimlerinin farkındalığını artırmak

•  Bencil olmamak: Karşılık beklemeden destek vermek

•  Her iki tarafın da kazançlı çıktığı durumlar yaratmak

•  Paylaşmak

•  Durumu diğer kişinin gözleriyle görmek  

•  Kendi kimliğini ifade etmek

Geride Bırakılacak Eğilimler

Bu eğilimlerin etkisini azaltmaya çalışmak yaşamı daha kolay ve daha zevkli kılmaya yardımcı olabilir

• Düşünmeden, fevri davranmak

•  Düşüncesizce kendini öne sürmek

•  Başkalarının destek gereksinimlerinin farkında olmamak

•  Benmerkezcilik

•  Bencillik

•  Para konusunda iyi karar verememek

•  Başkalarından kendisi gibi olmalarını beklemek

• Başkaları tarafından nasıl görüldüğüne aldırmamak

•  Uzlaşmaya direnmek

•  Öfke patlamaları

• Yaşamı sürdürme konusunda aşırı kaygılanmak

Kaçınılacak Tuzak

Terazi Kuzey Düğümü insanının farkında olması gereken Aşil’in topuğu bencilliktir (“Yaşamımı sürdürmem önce kendimi gözetmeme bağlıdır ve başkaları kendi kaygıları her ne olursa olsun benim gereksinimlerimin karşılanmasını sağlamalılar”). Ama bu dipsiz bir kuyudur: Eğer o kendisini güvende hissetmek için başkalarının onun gereksinimlerini sürekli olarak karşılamaları ge­rektiğini düşünürse, kendisini iyi hissetmek için daima daha çok ilgiye ve enerjiye ihtiyaç duyduğunu görecektir. O, kendisinin ona verebileceği bir partner bulmalıdır ve o partner buna karşılık kendisini çok güçlenmiş hissedeceğinden, Terazi Kuzey Düğümü insanının kabını doğal olarak takdirle dolduracaktır. Doyum, onun kim olduğunu gören, onu takdir eden ve ona karşılık vermek is­teyen insanlarla bağ kurmakta yatar.

Onun kaçınması gereken tuzak, bitmez tükenmez bir bağımsızlık arayışıdır (“Eğer kendi kendime yeterli olabilirsem, başkalarıyla başarıyla ilişki kuracak güvene sahip olabilirim ve ken­dimi bu kadar yalnız hissetmem”). Yaşam, Terazi Kuzey Düğümü insanına başarıların ve bağımsızlığın onun kendisini tamam, eksiksiz hissetmesini sağlamadığını göstermiştir. Sonuç, onun hiç­bir zaman bir takımın parçası olacak kadar yeterince güçlü bir benlik duygusu hissetmeyeceğidir. Belli bir noktada o bir başka kişiyi desteklerken kendisini kaybetmeyi göze almalıdır. İroni şu ki, bir kez o kendini düşünmeden, bencillikten yoksun bir biçim­de başka birisini desteklemeye başladığında, içinden doğru parlayan gerçek benliğinin sevincini ve ihtişamını hissetmeye baş­lar.

BU İNSAN ASLINDA NE İSTER ?

Bu insanın aslında istediği şey kendisi olmak, dikkat merkezi olmak, değişik yaşam durumlarında kendisini keşfetmek ve çevresini onu enerjiyle besleyen insanlarla kuşatmaktır. Bunu başarmak için, Terazi Kuzey Düğümü insanı kendisine odaklanmayı bırakmak ve ona çekilmiş olan insanların doğasını keşfetmelidir. Bir kez o hangi insanların onu gerçekten takdir ettiklerini ve desteklemek istediklerini ayırt ettiğinde ve o insanları enerjiyle beslemeye başladığında, ona geri gelen enerji onun istediği durumu yaratacaktır.

Yetenekler/ Meslek

Bu insan harika bir danışman, diplomat ve uzlaştırıcıdır. O, A ki­şisinin kimliğini ve kaygılarını açıkça görme ve bunu başarıyla karşılıklı anlayışa ve adil, uyumlu uzlaşmaya sevk edecek biçim­de B kişisine iletme yeteneğine sahiptir. Terazi Kuzey Düğümü insanı güzellik ve sanat içeren alanlarda da üstünlük gösterir ve hedefi izleyicilerini yükseltmek, enerjilendirmek ve kendilerine güvenmelerini sağlamak olduğunda, o büyük bir eğlendirici ya da hatip olabilir. O son derecede yeteneklidir ve destekleyici bir rol içeren herhangi bir meslekte hem maddi, hem de kişisel olarak başarılı olabilir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı, kendisinin ayrı bir varlık ola­rak farkında olmasından dolayı, doğuştan bağımsızlık ve liderlik yeteneğine sahiptir. O geçmiş yaşamlardan gelen özgüvenini baş­kalarını uzlaştırmak ve onlar için adalet sağlamak amacıyla kullandığında, doğuştan gelen yetenekleri olumlu sonuçlar yaratır. Ancak, eğer o kendi bağımsızlığını amaç olarak alan mesleklerin peşine düşerse, doyumsuz hale gelebilir ve hedefine asla ulaşa­mamış olduğunu hissedebilir. Güçlü kimliğini başkalarını destek­lemek için kullandığında, bu insan içsel bir doyum ve tamam­lanma duygusu kazanır.

Terazi  Kuzey Düğümü  İçin  iyileştirici onaylamalar

•   “Başkalarını desteklemeye odaklandığımda, kendimi güvenli hissederim.”

•  “Başkasının özgüvenini kazanmasına yardımcı olduğumda, her ikimiz de kazanırız.”

•  “Takım başarılı olduğunda, ben de kazanırım.”

•  “Başkalarıyla paylaştığımda, ben daha fazla şeye sahip olurum.”

KİŞİLİK

SAVAŞÇI NİTELİKLERİ

Kişisel başarı, kendi kendine yeterlilik ve bağımsız hareketle ge­çen enkarnasyonlar, takım çabasının ve partnerliğin farkında ol­mayan bir bilinçle sonuçlanır. Terazi Kuzey Düğümü insanı bir­çok enkarnasyonda savaşçı rolünü oynamıştır. Savaş meydanın­daki bir savaşçı başka kişilerle ilgilenmez, yalnızca hayatta kal­mayı ve düşmanı öldürmeyi düşünür. O bir yoldaşına, bir silah ar­kadaşına bir göz attığında bile gafil avlanıp öldürülebilir. Bu yüz­den, onun tüm bilinci kendisine yönelmiştir: Kendi bedenine, sa­vaşma yeteneğine, kendisinin hayatta kalmasına odaklanmıştır.

Bu insan şimdi abartılı bir hayatta kalma dürtüsüne ve “sa­na karşı ben” zihniyetine sahiptir. Onun tüm bildiği şey budur. O rekabetçidir, hedef yönelimlidir, taktikçidir, kendi yaptıkların­dan ya da olup bitenlerden nasıl etkileneceğinin daima farkın­dadır. Başkalarıyla birlikte olmayı, başkalarını sevmeyi ve sevil­diğini hissetmeyi çok ister, ama bunu nasıl yapacağını bilmez. Benlik duygusuna sımsıkı sarılır ve onu bırakmaya çekinir, çün­kü “savaş”ın her an başlayabileceğinden korkar ve hayatta kal­mak için güçlü ve tetikte olması gerektiğini hisseder.

Ama bu insan bunun bir savaşçı enkarnasyonu olmadığını anlamalıdır. Ortada, onu yok edecek ya da ondan bir şeyler alıp götürecek hiç kimse yoktur. O her tarafta yoldaşlarının bulunduğunu fark etmelidir. Onun bu enkarnasyondaki işi diğerleri­nin savaşları kazanmalarına yardım etmektir ve Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarına yardım ederek kazanır.

Tüm o savaşçı yaşamları boyunca, bu insan sevgiyle teması, diğer insanlarla birlikte çalışma yeteneğini yitirdi. Bu yüzden, o bu yaşama kendisini başkalarıyla işbirliği yapma ve ilişki kurma konularında beceriksiz hissederek geldi. Ama o bu konuda tasalanmamalıdır, çünkü onun tüm doğum haritası insanlarla yeni­den bağ kurmasını sağlayacak şekilde oluşturulmuştur. Nereye gittiğini bildiği sürece, eski alışkanlıklar onun yolunu kesmeye­cektir. Aslında, tüm bu enkarnasyon onun için partnerlikle ilgili­dir ve bunu anlamak için birçok fırsatla karşılaşacaktır, çünkü evlilik ve partnerlik fırsatları ona kolayca gelecektir.

Sert Disiplin

Geçmiş yaşamlardaki savaşçı deneyimlerinden ötürü, Terazi Ku­zey Düğümü insanı, diğer düğümsel gruplardaki kişilere yabancı olan “soru sormak yok saçmalık yok” disiplinini geliştirmiştir. Onun orduda geçirmiş olduğu yaşamlar kılık kıyafetin ve kişisel eşyanın düzenli olmasını vurgulardı, bu yüzden bu insan bu enkarnasyona çevresinde ve yaşamında düzene değer vererek gel­di. O disipline ve katı sınırlamalara güçlü bir biçimde dayanabilir ve başkalarının da aynı cezaya ve yoksun bırakılmaya katlan­maya gönüllü olmaları gerektiğini düşünür. Kendisinin yüklen­meye hazır olduğu kısıtlamaları ve özverileri başkaları kabul et­mediklerinde, onun için bunu anlamak zordur bu onun ilişkile­rini bozan bir etkendir.

Başka hiçbir düğümsel grup, katı kişisel disiplin ve yoksun­luk koşulları altında aynı, yapıcı eylemde bulunma kapasitesine sahip değildir. Aslında, Terazi Kuzey Düğümü insanı kötü ko­şullar altında hayatta kalma mücadelesiyle gelişir. Bu onun için “çok heyecan verici” bir durumdur! Bir hedefe kişisel özveriyle erişmenin, kendi kaynaklarını kullanmanın, sınanmanın ve mu­zaffer olarak çıkmanın yoğun dramı ona onaylanma duygusu verir. Bu insan öylesine güçlü bir benlik duygusuna sahiptir ki, herkesin onun gibi olduğunu imgeler ve bilinçaltı olarak, tıpkı kendisi gibi bir partner arar. Diğer kişi aynı nitelikleri sergile­mediğinde ise çok düş kırıklığına uğrayabilir ve kendisini aldatıl­mış hissedebilir.

Terazi Kuzey Düğümü insanının bu enkarnasyonda öğren­diği derslerden biri, bireysel farklılıkların güzelliğidir. Onun kim­liği ve bir ilişkiye sunabileceği şey diğer kişinin kimliğinden ve ilişkiye sunabileceği şeyden çok farklı olabilir. Onun başarması gereken şey, bireysel farklılıklara dikkat etmek ve diğer kişinin ilişkiye getirdiği güçleri takdir etmektir. Bunun olabilmesi için, o önce kendi güç tanımını yeniden incelemelidir.

Savaşçı tarzında geçirilen birçok enkarnasyondan ötürü, onun güç tanımı genelde yalnızca şunları içerir: Cesaret, yoğun çaba, özveride bulunmaya ve yoksunluğa katlanmaya gönüllü ol­ma, hedefe yüzde yüz odaklanma, hemen sonuç almakta ısrar et­me, dürtüsel inisiyatif (kahraman zihniyeti), yüksek enerji halleri ve kişisel riskler almaya gönüllü olma.

Oysa bu insanda olmayan, partnerin onun yaşamına geti­rebileceği başka güçlerde vardır. Bunlar, hedefe ulaşma sürecini takdir etme yeteneğini (bu, Terazi Kuzey Düğümü insanını ya­vaşlatabilir ve ona daha çok dayanma gücü verebilir); iletişim be­cerilerini (bu uyum ve anlayış yaratabilir); empatiyi (bu, Terazi Kuzey Düğümü insanının en nihayet kendisini insanlara aitmiş gibi hissetmesini sağlayabilir); neşe ve oyunbazlığı (bu bir hedefe erişme sürecini zevkli ve eğlenceli kılabilir); analitik yetenekleri ve ayrıntılarla çalışma kapasitesini; diplomasiyi; başkalarının ge­reksinimlerine karşı duyarlılığı; sinerji yaratma yeteneğini (bu her iki tarafı da çok güçlendirebilir); bir serüven duygusunu; yö­neticilik becerilerini; yaratıcılığı ve şefkat kapasitesini (bu, Tera­zi Kuzey Düğümü insanını iyileştirebilir) içerir.

Bu enkarnasyonda, bu insan başarı ve doyum için başkala­rıyla partnerlik yapmalıdır. Onun partnerliğin yararlarını gör­mek için yapması gereken şey, başkalarının ondan farklı olan yan­larını takdir etmektir.

ÖFKE PATLAMALARI

Terazi Kuzey Düğümü insanı öfke patlamalarına düşkündür ve bu onun kurtulması gereken bir eğilimdir. O bir çocuk gibi ça­buk öfkelenir. İstediği şeyi elde edemediğinde, diğer kişiye istedi­ğini kabul ettirmek için bağırıp çağırabilir. Eğer diğer kişi dire­nirse, o istediği şeyi elde edene dek durumu tırmandırır.

Ancak, kendisinin kazandığı, karşı tarafın kaybettiği du­rumlar yaratmak bu insan için iyi sonuç vermez. Uzun vadede, böyle durumlar onu yakın olmak istediği kişilerden ayırır. O, is­tediği şeyi, diğer kişinin kaybetmesi pahasına “kazandığında,” bunun bedelini öder diğer kişi böyle şiddetli taktiklere karşı sa­vunmasız olmak istemediği için kendisini kapatır ve kabuğuna çekilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı, diğer kişiye vermiş olduğu zarardan tümüyle habersiz, gülücüklerle ortaya çıkabilir. Diğer kişinin onun için mutlu olması gerektiğini sanır, çünkü sonuçta, o “kazanmıştır.” O, hiç kimsenin göz korkutarak ve öfkeyle ka­zanamayacağını öğrenene dek, birçok acı ders alacaktır. Başka­larına saldırarak kazanılan zaferler, o insanların artık Terazi Ku­zey Düğümü insanıyla ilişkiyi sürdürmek istememeleriyle sonuçlanır ve ondan sonra bu insan ilişkilerinde o çok imrendiği kar­şılıklı alışverişi, enerjiyi ve takdiri bulamaz.

Karar Vermek

Bu insan hızlı karar verme eğilimindedir. Yalnızca kendisini ve kendi hedeflerini hesaba kattığından, o hemen harekete geçme­ye alışıktır. Genellikle, diğer insanlar üzerindeki etkisinin farkın­da değildir ve farkına varmadan, kendi hedeflerine ulaşmak için insanları kullanabilir. Ancak, bu onun için kötü geri tepmelere neden olur, çünkü bu diğerleri için çok acı vericidir.

Bu insan, başkalarının onu desteklemelerini sağlamadan ka­rarlar verdiğinde, diğerlerinin enerjilerinden ve fikirlerinden ya­rarlanmamış olduğu için, istediği şeyleri elde edemeyebilir. Ey­leme geçmeden önce, o karar verme sürecine başkalarını da katmayı hatırlamalıdır. Onun bu sürece başkalarını katmak iste­memesi, kısmen, “insanlar temelde bana karşıdır” şeklindeki o eski savaş meydanı zihniyetinden kaynaklanır. Bu yanlış düşü­nüş uygun iletişim anlayışıyla ortadan kaldırılabilir başkalarına karşılıklı olarak yararlı olacak biçimde nasıl davranabilir? Bir za­manlar, bu düğümsel gruptan bulunan bir müşterim bana şöyle bir itirafta bulunmuştu: “Evliliğim üzerinde kendi başıma çalış­makla o kadar meşgulüm ki, kocamı göremiyorum, onu işitemi­yorum, onun kim olduğunu bilmiyorum!” Oysa bu konuda diğer kişiye danışmak bu insan için çok daha kolay olurdu.

Karar verirken başkalarını dikkate almamak Terazi Kuzey Düğümü insanının gereksiz yere acı çekmesine neden olabilir. O istediği şeyi elde edememekten o kadar çok korkabilir ki, istediği şey için mücadele ederken acımasız olabilir. Eğer durup, plân yap­ma sürecine diğer kişiyi de katarsa, o kişinin onun eyleme geç­mesini engelleyeceğinden korkabilir. Onun anlamadığı şey, baş­kalarını dikkate almanın kendi gündeminden vazgeçmek anla­mına gelmediğidir. Bu, diğer kişinin kaygılarını umursamak ve her iki tarafa da doyum verecek bir uzlaşmaya varmak için çaba göstermek anlamına gelir.

Örneğin, bu düğümsel grupta bulunan bir adamla bir ilişki içinde olan bir müşterim vardı. Onlar yaklaşık bir yıldır sadakat içinde birlikte yaşıyorlardı. Bir gün adam gitmesi gerektiğini ve o gece eve geç döneceğini söyledi. Müşterimin sezgileri çok güç­lüydü ve hissettiği şeyi şöyle dile getirdi: “David, sen başka bir kadınla sevişeceksin!” Adam ona kızdı (bu insan kolayca yalan söyleyemez ve yakalandığında sinirlenme eğilimi gösterir). Müş­terim, ne olup bittiğini anlamak için ona sorular sormaya başla­dı, ama adam hedefine öylesine kilitlenmişti ki, onunla konuş­mak için zaman ayırmayı reddetti. O, diğer kadınla olan rande­vusuna geç kalmak istemiyordu, böylece meseleyi çözülmeden bıraktı. Saatler sonra adam müşterime telefon ederek bol bol özür diledi: O bir hata yapmıştı, müşterimi seviyordu, o onun bir tanesiydi, böyle bir şey bir daha asla olmayacaktı. Ama artık çok geçti müşterimin kalbi ona kapanmıştı ve o çoktan ayrılmaya karar vermişti. Müşterime göre, onun kalbinin kapanmasına ne­den olan şey o olay değil, adamın olayı ele alış biçimiydi. O, ada­mın durumu onunla konuşacak kadar onun duygularını umur­samamasını bağışlayamamıştı. Bu düğümsel gruptaki insan ken­disini partnerinin görüşlerine kapattığında, her iki taraf da kay­beder.

YAŞAMI SÜRDÜRMEK

Terazi Kuzey Düğümü insanı yaşamı sürdürme (hayatta kalma) konusunda aşırı kaygılanabilir, ama bu enkarnasyonda böyle bir odaklanma uygunsuzdur. O, yaşamı nasıl sürdürebileceğini çok­tan öğrenmiştir; şimdi diğer insanlara yardım etmek, enerji ve güven vererek güçlendirmek için burada bulunmaktadır. O böy­le vererek, büyük bir özgüven ve huzur kazanır.

Bu insan savaşçı olarak öğrendiği her şeyi uygulamak ve onları başkalarıyla ilişkilerde yapıcı bir biçimde kullanmalıdır. Bu, silahlarını bırakmak ve yoldaşlarının ne durumda olduklarını görmek için çevreye bakmak anlamına gelir. Yanındaki kişi sava­şa girmeden önce sırtının sıvazlanmasına mı ihtiyaç duymakta­dır? Onun işi, kazanmaları için diğer kişileri güçlendirmektir. Ve hiç kimse başkalarının kazanmalarına yardım etme konusunda Terazi Kuzey Düğümü insanından daha donanımlı değildir.

NARSİSLİK

Terazi Kuzey Düğümü insanı narsislik eğilimine karşı dikkatli olmalıdır. O kontrol onun elindeymiş ve başkalarının hayran ol­dukları niteliklere sahipmiş gibi bir tavır takınır. Başkaları ona iltifat ederler ve o kendisini iyi hisseder, ama daima, gerçek ben­liğinin ve gerçekte hoşlandığı şeyin yansıttığı imaja aykırı düşebi­leceğinden gizlice korkar. Bazen o çevresine, “görünüşlerinden” ötürü kabul edilebilir kişileri toplar. Örneğin, bu düğümsel grup­ta bulunan ve şişman kadınları çekici bulan bir müşterim vardı, ama o arkadaşlarının bunu öğrenmelerini istemezdi, çünkü onunla alay edeceklerinden korkardı. O gerçek arzusunu bir sır olarak sakladı, çünkü bu yansıtmak istediği imaja uymuyordu.

Bu insan başkalarının onun görünüşünü övmelerinden hoş­lanır; bu yüzden, beğenildiğini düşündüğü kalıplaşmış tipi oynar ve insanların bunu görmelerini ve onun egosunu besleme­lerini bekler. O, başkalarına çekici gelmek istediğinden, imajını diğer kişiye çekici geleceğini düşündüğü biçimde değiştirir. Ama bu süreç onun diğerlerinin onu olduğu gibi sevip kabul ettikle­rini bilmekten gelen gerçek bir içsel güven duygusu kazanması­nı engeller. O kendisini açığa vurmayı göze almadıkça, bunu hiç­bir zaman öğrenemeyecektir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı kendisine aşık olma, bu aşka kapılma ve onun gerçek güvenlik duygusunu genişletebilecek olan insanları dışlama tehlikesi içindedir. O sadece kendi mutlu­luğuyla ilgilenme eğilimi gösterebilir ya da kendini beğenmişliğe kurban gidebilir örneğin, yaşamın sunacağı en iyi şeyi kazan­mak amacıyla kendisini en iyi fiziksel formda tutmaya çalışabi­lir. Onun değerleri toyca yüzeysel olabilir. Ama bu enkarnasyonda, o başka bir kişiyi gerçekten, kendisi kadar severek, ruhunun genişlemiş bir duygusunu kazanmaya programlanmıştır.

“ÖNCE BEN!”

Daha bilinçli hale gelene dek, kendisiyle, kendi kendine yeterli­likle ve kendini korumayla aşırı ilgilenmek Terazi Kuzey Düğü­mü insanının temel güdüleri olacaktır. O, oyunda bulunan diğer insanları da dikkate almalıdır. Çoğunlukla o diğer insanların kim­ler olduklarını bile bilmez, çünkü dikkatini kendi üzerinde odak­lamaya çok alışıktır. Her ne zaman o düşünmeden, dürtüsel bir biçimde “Önce ben!” dese, diğer insanlar ondan uzaklaşırlar. Ama onun doğal danışmanlık yeteneği (kendi üzerinde odaklanmayı bırakıp, başkalarını desteklemesini kolaylaştırmak için doğuş­tan sahip olduğu bir yetenek) sayesinde, insanlar kendiliklerin­den ona açılırlar. O, başkalarının sorunlarını dinlemek için zaman harcarken, kendi “adil payını” alıp almadığını düşünür. Eğer almıyorsa, kullanılmakta olduğunu düşünür. O zaman, içerleye­rek insanları itip uzaklaştırır.

Başkalarını dinlerken her şey onun güdüsüne bağlıdır. O bunu o kişiyi “başından atıp,” dikkatini tekrar kendisine vermek için mi yapmaktadır? Yoksa samimi bir güdüyle, karşılığında di­ğer kişinin şifa bulmasına katıldığını bilmenin mutluluğundan başka bir şey beklemeden, yardım etmek için mi dinlemektedir?

Kazanmak için, Terazi Kuzey Düğümü insanı içsel toplum­sal uyum duygusuyla temasa geçmelidir; bu duygu onun başka­ları üzerinde odaklanmasına ve kendisine öncelik tanımayı bı­rakmasına yardımcı olacaktır.

KENDİNDEN UTANMAK

Terazi Kuzey Düğümü insanı, “olumsuz” saydığı niteliklerinden acı verici bir biçimde utanabilir ve onları yargılayabilir. İşte bu yüzden o kendisine odaklandığında güç kaybeder. Onun tüm gör­düğü şey gizlemeye odaklandığı “kabul edilemez” nitelikleridir. Ama bu süreç diğerlerinin ona yaklaşmalarını engeller. Bu insa­nın neyi sakladığını bilmediklerinden, diğerleri ona güvenmez ve geri çekilirler. O zaman, bu insan onda bir yanlışlık olduğu geribildirimini alır ki bu onun da kuşkulandığı şeydir!

Ayrıca, kendini gizleme sürecinde o başkalarını kabul et­meye tam olarak açık değildir ve bu yüzden onlarla hiçbir zaman tam olarak partnerlik edemez. O, başkaları onun gerçek benliği­ni görürlerse onu acımasızca yargılayıp reddederler diye, onlara karşı açık ve savunmasız olmaya korkar. Oysa o diğer kişiye ve o kişideki gücü ve iyiliği ortaya çıkarmak için ne yapabileceğine odaklandığında benliği diğer insanları kabul etmeye açık kalır.

Terazi Kuzey Düğümü insanının kendisini yargılamayı bı­rakıp, sadece kendisi olması onun en yüksek hayrınadır. Eğer onun pek “doğru” olmayan bazı nitelikleri varsa, diğerleri ona bunu bildirebilirler. Sonuçta, onun savaşçı enkarnasyonları ol­muştur o sosyal nezaket kuralları hakkında ne bilir ki? O, deneyimin ona öğretmediklerini bilmeyi bekleyemez. Onun, kuralları öğrenmek için, birçok enkarnasyon boyunca toplumda yaşamış olanların yardımına ihtiyacı vardır. Dürüst olarak, o değişmeyi, insanlarla bağ kurmaya başlamayı ve olumlu ilişkiler geliştirme­yi öğrenebilir. Bu insan, kendisi yerine, dünyaya ve diğer insan­lara uyumlanmalıdır. O, diğer kişinin karşılık olarak ona ne ver­diğini görmek için sadece kendisine odaklandığında, sadece ken­di eksikliklerini görür ve kendisine güveni azalır. Ama diğer kişi­yi desteklemeye ve ona şifa vermeye odaklandığında, artık ken­disinden utanmaz. O enerjisini başkalarına verdiğinde, karşılı­ğında gereksindiği onayı ve enerjiyi alacaktır. Gerçekten de, onun özgüveninin anahtarı, başkalarının özgüvenini ve coşkusu­nu artırmasında yatar.

VARSAYIMLARDA BULUNMAK

Terazi Kuzey Düğümü insanı, başkalarında neler olup bittiğini bildiğini varsayma eğilimindedir, bu yüzden çoğunlukla iletişimi atlayıp doğrudan eyleme geçer. Bu onun ilişkilerindeki güveni zayıflatır, yine de, geçmiş yaşamlardaki askeri deneyimi göz önü­ne alındığında bu anlaşılabilir bir tutumdur. Ona, “düşmana” (yani, “diğeri”ne) uzaktan bakması öğretilmiştir. O, düşmanın ha­reketlerini gözlemlemiş, ama savaşa dek onunla hiç doğrudan et­kileşime girmemiştir. Bu enkarnasyonda da o diğer kişileri uzak­tan gözlemler, onların kimliği, davranış biçimleri, hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyler, vb. hakkında varsayımlarda bulunur. Bu insan için, gerçek onun gördüğü şeydir o diğer kişi hakkın­daki “gerçekleri” varsayar ve o “gerçeklere” göre davranır. Diğer kişiyi dinlemez. Diğerinin eylemlerini, eğer kendisi onları yapıyor olsaydı ne düşünüyor olurdu diye düşünüp ona göre yorumlar.

O ayrıca başkalarını kendi sorunlarını çözme ya da hedefle­rine erişme konusunda onun kadar hızlı olmadıkları ya da onun gibi davranmadıkları için de yargılayabilir. Eğer başkaları bu ko­nuda “onun gibi” davranmazlarsa, o şöyle varsayabilir: “Benim söylediğim şeyi yapmıyorlar. Sorumluluğu üstlenmiyor ve bunu halletmiyorlar.” Ama diğer kişi o sorunu kendi tarzında halledi­yor olabilir ve Terazi Kuzey Düğümü insanı neler olup bittiğini öğrenmek için ona danışmamıştır.

O, diğer kişileri onların kendilerine zarar verdiklerini gör­düğünde de yargılar. İnsanların en yüksek çıkarlarına aykırı dü­şen şeyleri neden yaptıklarını anlamaz. Onların formda kalmak, projelerini bitirmek, ya da çevrelerinde düzeni korumak için ge­rekli disiplini neden göstermediklerini kavrayamaz. Bu insan bir sorunla ilgili olarak bir şeyler yapmanın onun hakkında konuş­maktan daha iyi olduğunu düşündüğünden, diğer insanların on­lar henüz bir eylemde bulunmadıkları için engelleri aşma yete­neğini küçümser.

Terazi Kuzey Düğümü insanı herkesin kendine özgü bir tarzı olduğunu öğreniyor. O, o kadar tek amaçlı ve o kadar hedef yönelimlidir, kendisi için önemli olan hedefleri başkalarına projekte eder; sonra, onlara bu hedeflere en hızlı ve en direkt yoldan nasıl ulaşacakları konusunda akıl verir. Diğer insanlar onun öğüt­lerine uymadıklarında ise onları yargılar. O, diğerlerinin kendi gündemleri olabileceğini ve hedefe mümkün olan en hızlı biçim­de ulaşmanın yanı sıra başka değerlerin de bulunduğunu hesaba katmaz.

Bu enkarnasyonda, yargılayıcı ya da hoşgörüsüz olmak ye­rine, bu insan kendi savunmasızlığını başkalarında bulmalıdır. Eğer diğer kişi bir şeyi yapamadığını söylerse, Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı kendi yaşamında bir şeyi yapamayacağını hissetmiş olduğu bir durumu hatırlayabilir; o zaman diğer kişiye daha çok şefkat duyacaktır. Bu enkarnasyonda, bu insan başkalarıyla ba­şarılı biçimde ilişki kurmayı onları kendi yaşamlarında zaferler kazanmaya teşvik etmeyi ve bu yönde güçlendirmeyi öğrenmeli­dir. Ama bunu başarıyla yapabilmek için, o diğer kişinin hedefle­rini, değerlerini ve iş görme tarzını keşfetmeyi öğrenmelidir.

KURALLAR

Terazi Kuzey Düğümü insanı kendi değerler sistemini oluşturur ve o kurallar ona mantıklı geldiğinden, herkesin bu standartla­ra ve kurallara uyacağını varsayar. Bu, Pandora’nın kutusudur. O “kurallara” katı bir biçimde bağlı olduğunda, sadece olumsuz şeyler vuku bulur. Diğer insanlar “kurallar”a (onun kurallarına) göre oynamadıklarında, o düş kırıklığına uğrar; diğerleri “kurallar”a direndiklerinde, o öfkelenir. Bu insan, diğer kişiye oy ver­me şansını vermediğini, ya da ona “kurallar”ın neler olduğunu bildirmediğini fark etmez.

Bazen, Terazi Kuzey Düğümü insanı diğerlerinin haksız ol­duklarını düşündüğünde, bunun nedeni diğerlerinin görünme­yen kurallara uymamalarıdır. Ancak, onun haktanırlık duygusu aslında bencilcedir, çünkü bu duygu onun kendi kurallarına da­yanır. O, başka kuralların da olduğunu fark etmelidir. Onun ku­ralları başka birinin kurallarından daha kutsal değildir.

Bu insana haksızlık yapmamak için, kurallarla ilgili soru­nun onun kabahati olmadığını söylemeliyiz. Bilinçaltı olarak, o hâlâ, herkesin son derece disiplinli olduğu ve kesin yönetmelik­lere, protokollere ve davranış biçimine uyduğu ordudadır. Terazi Kuzey Düğümü insanının bakış açısından askerliğin iyi yanı, onun kişisel olmamasıdır. O ne yapılacağını söylediğinde, diğer ki­şinin nasırına basmamaktadır sadece emirler vermektedir! Eğer diğer kişi işbirliği yapmazsa, o şöyle düşünür: “Ne yapayım, sen bir takım oyuncusu olmuyorsun.”

Herkesin kuralları vardır: Standartları, fikirleri ve değerle­ri vardır. Çoğu insan fikirlerinin mutlak şeyler değil “fikirler” olduğunun farkındadır. Ama Terazi Kuzey Düğümü insanı için, onun kuralları yasadır, ona göre yaşadığı bir anayasadır. Diğer insanların kendi standartları ve fikirleri olabilir, ama onlar baş­kalarının görüşlerine yine de açıktırlar. Terazi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, kendi görüşünden başka bir görüşü göremez.

Bunun ne kadar incitici olabileceğinin bir örneği, babası Te­razi Kuzey Düğümlü olan bir kadın müşterimin öyküsüdür. Müş­terimin düğün gününde, babası koridorda ona kendi babasının (müşterimin büyükbabasının) eşlik etmesi gerektiğini bildirmişti. Çocukluk döneminde ondan gördüğü kötü muamele yüzün­den, müşterim büyükbabasından nefret ediyordu. Ama babası “kuralları” kızından daha çok önemsiyordu ve “saygı gereği” ko­ridordaki yürüyüşte ona büyükbabasının eşlik etmesinde ısrar etmişti. “Kurallar” böyleydi onlar tartışılamazdı. Adamın geç­miş yaşamlardaki askeri programlaması onun düğün gününde bile kızının duygularını hiçe saymasına neden olmuştu.

Terazi Kuzey Düğümü insanı dostları ve partneriyle birlik­te oturup, her iki tarafın kabul edebileceği kuralları saptamalı­dır. Ancak kurallar karşılıklı olarak kabul edildiklerinde, bu in­san diğer insanların bu kurallara uygun davranmalarını bekleyebilir. Ayrıca, o kurallarını paylaştığında diğerlerinin nasıl tep­ki gösterdikleri, ilişki hakkında bir hayli şeyi ve bunun uygun bir ilişki olup olmadığını açığa çıkaracaktır.

Başkalarının standartlarını ve kurallarını keşfederek, bu in­san kendi değer sistemlerini genişletebilir. Aslında, onun içsel bir özgürlük duygusu geliştirebilmesi buna bağlıdır. Bir ilişkide karşılıklı olarak kabul edilmiş kurallar olduğunda, meydana ge­len birim güçlü, verimli ve kişisel olarak ödüllendirici olacaktır. Ve ilişki kalıcı bir temele dayanacaktır.

PROJEKSİYON

Terazi Kuzey Düğümü insanı kendi kimliğiyle çok meşgul oldu­ğundan, ilişkilerde aslında kiminle ilişkide olduğunun farkında olmayabilir. O kendi kimliğini diğer kişiye projekte eder ve sonra o kişiyle ilişki kurmaya çalışır ve tabii, bu iyi bir sonuç vermez!

İnsanlar, bu insanın düşündüğü gibi çıkmadıklarında, bu onu şaşırtır. O diğer kişinin rolünü resmeder ve partner bunu oynamadığında, sinirlenir. Diğer kişinin ona karşı “adil” olmadı­ğını (yani, rolüne sadık olmadığını) düşünür. Bir kez daha, o baş­kalarıyla, geçmiş yaşamlardaki herkesin bir nesne olarak görül­düğü ve işlevini ne kadar iyi yaptığına göre yargılandığı askeri deneyimine dayanarak ilişki kurmaktadır.

Bu insan diğer kişiyi ona projekte etmiş olduğu rolün dışında görmekte zorlanır. Örneğin, bu düğümsel grupta bulunan ve yirmi üç yıllık bir evlilikten sonra, kocasının yıllar boyunca kızına cinsel tacizde bulunmuş olduğunu keşfeden bir müşterim vardı. Kızı terapiye gidene dek, müşterim olan bitenleri hiç fark etmemişti. Bu tür “bilmemenin” birçok nedeni bulunabilir; ama Terazi Kuzey Düğümü insanının durumunda, o diğer kişinin gerçekte kim olduğunu hiç görmemiştir.

Kendi kimliğini başkalarına projekte etmenin bir yan ürünü olarak, o başkalarının da kendisi kadar güçlü, cömert, güvenli, disiplinli olmalarını bekler ve partneri bu özellikleri sergilemediğinde, kendisini aldatılmış hisseder. O kendisini diğer kişinin yerine koymalıdır. Bu yolla, o kişinin güç, cömertlik, güven ve disiplin düzeylerini keşfedebilir ve böylece daha gerçekçi beklentilere sahip olabilir. Ayrıca, o diğer kişinin ilişkiye getirdiği (kendisinin sahip olmadığı) bazı olumlu nitelikleri de keşfedecektir. Bu insan, hepimizin farklı kimlikleri olduğunu, beklenmedik ve ödüllendirici yönlerde gelişme kapasitesinin bunda yattığını öğreniyor.

GEREKSİNİMLER

Onaylanma

Terazi Kuzey Düğümü insanı onaylanma açlığı çeker ve diğer kişinin enerji alanına dâhil olmak ister. Diğerleri onu sevgiyle “beslediklerinde,” kendisini rahatlamış ve mutlu hisseder. Bu ge­çerli bir gereksinimdir: Bu enkarnasyonda, başkalarından gelen sevgi ona gereksindiği ruhsal dengeyi verecektir.

Sorun, onun başkalarının dikkatini ve enerjisini çekmek için kullandığı yöntemlerdir. Bu amaçla o kendisini rekabete kaptırabilir, beklenen düzeyin üstünde başarılı olmaya çalışabilir ve başkalarına danışmadan inisiyatifini kullanmaya kalkışabilir. O gösteriş yapar, umarsızca ihtiyaç duyduğu dikkati ve sevecen enerjiyi çekmek için iyi görünmeye çalışır. İlgi merkezi olmanın açlığını çektiğinden, başkaları onunla konuşurlarken, o, dikkatin tekrar ona yönelmesi için kendisi hakkında bir şey söyler. O di­ğer kişiye değil, kendi sevgi ve onaylanma gereksinimine uyumlanmıştır. Bu gereksinim, işbirliğinin Terazi Kuzey Düğümü in­sanının daha çok yararına olacağı durumlarda onun rekabetçi olmasına da yol açabilir.

Çözüm, onun iyi görünmeye odaklanmayı bırakıp, diğer ki­şinin kendisini iyi hissetmesini sağlamaya odaklanmasında ya­tar. Bu insan, partnerinin duygularını algılayıp hesaba kattığın­da, ortak hedeflere partnerinin kabul edebileceği bir biçimde nasıl katkıda bulunabileceğini bilecektir. Eğer Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı çevresindekilerin mutlu olmalarına yardım ederse, kendiliğinden iyi titreşimler hissedecektir. Onun bu enerjiyi baş­kalarından “çekmesi” gerekmez; kabul, sevgi ve onay kendili­ğinden ona akacaktır. Bu, duyarlı olma ve başkalarını mutlu et­mek için elinden geleni yapma sürecinin doğal bir parçasıdır. Bu insanın gereksindiği enerji, onun başkalarını sadece kendileri ol­malarından ötürü onayladığında hissedeceği enerjidir.

İLİŞKİLERDE GÜVEN

Bu insan, geçmiş yaşamlarda partnerlik ve paylaşma deneyimin­den yoksun kalmış olduğundan, ilişkilerde güvenden yoksun ola­bilir. Ayrıca, o kendisine çok fazla enerji odaklayarak kendi öz­güvenini de zayıflatma eğilimindedir. Örneğin, eğer bir ilişkide bir yanlış anlama varsa, diğer kişinin ne düşündüğünü ve hisset­tiğini öğrenmek için ona sormak yerine, onun eğilimi hemen kendisine kendi incinmiş duygularına ya da neyi yanlış yapmış olduğuna odaklanmaktır. O bu odaklanışı aşıp, diğer kişinin ne­ler düşündüğünü ve hissettiğini anlamaya çalışmaz ve bu onun ilişkiye olan güvenini yıpratır. Diğer kişinin onun bir yanından hoşlanmadığını varsayabilir ve sonunda kendisini “kabul edile­mez” hisseder. Ya da partnerini sert bir biçimde yargılayabilir, bu da onun dünyada bağ kurabileceği çok az insan bulunduğunu düşünmesine yol açar.

Terazi Kuzey Düğümü insanı aslında epey güvene sahiptir, ama onu paylaşmaya başlayana dek, bu güvenle sosyal düzeyde temasta değildir. Başkalarının kendilerini daha güvenli hisset­melerine nasıl yardım edebileceğine odaklanarak, o da daha çok güven hisseder. Bu insan aslında ilişkileri “kotarma” konusunda son derece yeteneklidir, ama bu yeteneğe sahip olduğunu bil­mez. İlişkiler yürümüyor gibi göründüğünde, onun cesareti kırı­lır. Onun istediği şey yanlış değildir, sadece yöntemleri yanlıştır. Onun ilişkileri nasıl “kotaracağını” bilen yanı, başarılı ilişkiler yaratmak için olağanüstü gereçler içeren içsel bir oda gibidir ama o kapıyı açmayı hatırlamalıdır.

BAŞKALARINI DESTEKLEMEK

Bu insan gerçek bir “insan destekleyici”dir. Örneğin, Johnny kısa bir süre önce havadaki tüm egzoz dumanını temizleyen bir aygıt icat etmiş olabilir ama bununla ilgili olarak hiçbir şey yap­mamaktadır. Diğerleri şöyle diyebilirler: “Johnny, buluşunu sat­malısın! Kazanacağın parayı düşün, doğal çevreye nasıl yararlı olacağını düşün!” Ama Johnny, “O henüz yeterince iyi değil,” diyerek ve böyle bir sürü bahane bularak işi ağırdan almaktadır. Sonra, Terazi Kuzey Düğümlü bir insan çıkagelir, Johnny’ye bir şeyler söyler ve onun bunu söyleme biçimi Johnny’nin hareke­te geçmesine neden olur.

Bu insan başkalarını savaşçı olmaları için güçlendirme, on­lara yola çıkmalarını sağlayacak güveni ve enerjiyi verme konu­sunda son derece yeteneklidir. Ama o başkalarının ona bağımlı olacaklarından korkar. Başkalarının onun enerjisini, fikirlerini, ya da yaşam gücünü tüketmelerini istemez. Aslında, diğer kişi ona karşılıkta bulunacaktır ama o zaman o başkalarının verdik­leri armağanları kabul etme sorunu yaşar. Bu, Terazi Kuzey Dü­ğümü insanının kendi kendisine tümüyle yeterli olmadığını al­çakgönüllülükle kabul etmesini gerektirir. Bu, vermeyi ve alma­yı bir takımın parçası olmayı öğrenmeyi gerektirir.

Paylaşmak ve Bencil Olmamak

Paylaşma Terazi Kuzey Düğümü insanı için önemlidir. Onun tec­rit olmuşlukla geçen ve bir eşe sahip olmanın mutluluğunu özle­diği birçok geçmiş yaşamı oldu. Bu enkarnasyonda, o bir eşe sa­hip olmayı çok arzular; onun kendisini bütünlenmiş ve duygu­sal olarak beslenmiş hissetmesi için bu gereksinimin karşılanma­sı gerekir. Kişisel ödül beklemeyen, bencil olmayan bir sevgi, onun kalbini dolduracak olan yakınlığı ve uyumu gerçekleştirmenin anahtarıdır. O, sadece, kendi zenginliğini paylaşmak, partnerine destek ve mutluluk sunmak uğruna vermelidir. O zaman, diğer kişi güç kazandıkça, onun mutluluğu Terazi Kuzey Düğümü in­sanına nüfuz edecek ve doyum verecektir.

Bu insanın muazzam bir yaşam sevgisi vardır ve bu enkar­nasyonda o bu sevgiyi başkalarını da içerecek şekilde genişletme­yi öğreniyor. O, diğer kişiyi hesaba katmak, onun sınırlarını keşfetmeli ve sonra deneyimleri onunla paylaşmalıdır. Bu özel ki­şiyle deneyimleri paylaşmanın, kendi hedeflerine erişmekten da­ha besleyici olduğunu hatırlamalıdır.

Terazi Kuzey Düğümü insanı bencil olmama sanatını öğre­niyor: Başka bir kişiyi desteklemek uğruna duygularını bir ke­nara bırakmayı. O bir başkasına karşılık beklemeden verdiğinde, vermenin bir kanalı haline gelir. O enerjiyi aktif biçimde iletti­ğinden, evren ona daha çok verir. Karşılık beklemeden başka in­sanlara verirken, partnerinin ve yaşamın ona karşılıkta bulun­ması için yolu açar. Verme ve almada “haktanırlık” için bir he­sap defteri tutmak gerekmez; Terazi Kuzey Düğümü insanı baş­kalarına verdiğinde, gerçekte kendisine vermektedir.

Kabullenme

Kendini Korumak

Savaşçı olarak geçirdiği birçok enkarnasyondan ötürü, bu insan bir erişilmezlik özelliği geliştirmiştir. O, yansıttığı imajla ilgili ola­rak çok seçicidir ve eğer insanlar onu farklı olarak görürlerse, buna sinirlenir. O, insanların onu nasıl göreceklerini kontrol et­meye çalışır: “Benim hakkımda bunu nasıl söyleyebilirler? Ben kendimi böyle görmüyorum!” Bu savunmacılık diğer insanların onunla ilişki kurmalarını zorlaştırır.

Terazi Kuzey Düğümü insanı beklenmedik biçimde davran­maya düşkün olabilir, çünkü başkalarının onu anlayabilmeleri­ni istemez. Bu taktik bir manevradır. O, insanların onu ilginç bul­mayacaklarından korkarak, tamamen “bilinir” olmaya karşı ko­yar. Ayrıca, bu düğümsel grup tüm diğer grupları aynı olarak görür ve herkes gibi olmak istemez. Bu insan, duygularını sergile­menin ve insanlara danışmanın onu herkes gibi yapacağından artık farklı ve heyecan verici olmayacağından korkar.

BAĞIMSIZLIĞA KARŞI KARŞILIKLI DAYANIŞMA

Terazi Kuzey Düğümü insanındaki savaşçı, istediği gibi davra­nabilmek için açık bir zihne ve bağımsızlığa sahip olmak ister ve duygusal bağlarının olmamasını ister. Onun psişesindeki bağım­sızlık kası geçmiş yaşamlarında aşırı gelişmiştir ve şimdi en uy­gunsuz zamanlarda bu kas çirkin başını kaldırabilir ve besleyici olabilecek ilişkileri yıkabilir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı için başkalarıyla bağ kurmak ve onları desteklemek biraz cesaret kırıcı olabilir. O, eğer birisi­ne verici olursa, o kişi için kendisini sorumlu hissetmeye başla­yacağından korkar; bu da, onun “yoldaki” savaşçı zihniyetine ters düşer. Bilinçaltı olarak, o bağlanıp kısıtlanmak istemez.

Bu insan bunun bir insanlar enkarnasyonu olduğunu unut­mamalıdır. Onun en iyi ödülleri, kendi kendisini tecrit edici ba­ğımsızlıkla değil, karşılıklı dayanışmayla gelecektir. O aşırı ba­ğımsızlığı zaten deneyimlemiştir; onun bu yolu tekrar yürümesi, başkalarıyla kurmayı çok istediği o derin bağları kaçırmasıyla so­nuçlanacaktır. O, korkularını aşıp, bir başkasını desteklediğin­de, o kişiyle bir bağ yaratır ve umarsızca gereksindiği takdiri ve onayı alır. Birisini samimiyetle, isteyerek desteklediğinde, onun yalnızlığı da şifa bulur. Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarını desteklediğinde, onları otomatik olarak güçlendirir. Böylece, gerçekte, o bağımlı­lık yaratmamakta, başkalarının daha yüksek bir kendi kendine yeterlilik düzeyine erişmelerine yardımcı olmaktadır. Ancak, ba­zen o şöyle düşünerek içerler: “Neden diğer insanlar hâlâ benim kadar bağımsız değiller? Eğer herkes benim gibi olsaydı, dünya harika bir yer olurdu!” O kendini beğenmişlik etmek istemez, ama geçmiş yaşam alışkanlıkları güçlüdür ve savaşçının disipli­ni kırılması zor bir kalıptır.

Bu insan o kadar çok enkarnasyonda toplumdan ve besle­yici ilişkilerin dingin doyumundan ayrı kalmıştır ki, cesur bir adım atıp topluma katılmayı, ilişkilere girmeyi düşünmek bile onun için korkutucudur. Ama o bunu nasıl yapacağını bilmiyor değildir. Bir kez karar verdiğinde, bu insan her şeyi başarabilir. Aslında, bir kez o buna giriştiğinde, başarılı ilişkiler yaratmakta yetenekli olduğunu görecektir. Ama önce o karşılıklı dayanışma­nın insanlardan ayrı kalmaktan, kendini tecrit etmekten daha yüksek bir yol olduğuna bilinçli olarak karar vermelidir.

Uyum

Terazi Kuzey Düğümü insanı savaştan bıkıp usanmıştır; bu en­karnasyonda, o dingin ilişkiler yaşamak istemektedir. Yine de, onun son derece duygusal olan yoğun ilişkileri vardır ve ileti­şimden yoksunluğu bu yoğunluğu artırabilir. Ama o bir sonraki düzeye geçmeye hazırdır daha çok ilgi, karşılıklı dayanışma ve şefkat içeren bir düzeye. O barışı seçmeli, kalkanını bırakmak ve savunmasız olabileceği ilişkilere gitmelidir.

SABIR

Bu enkarnasyonda, Terazi Kuzey Düğümü insanı sabrı öğreni­yor. Dünyada başka insanlar da vardır ve o zaman ayırıp plânla­rına başkalarını dâhil ettiğinde, yaşamı en mutlu biçimde gelişe­cektir. Öfke nöbetleri onun sabırsızlığının bir belirtisidir. Çoğunlukla, eğer o istediği şeyi hemen elde edemezse çekip gidecektir, oysa bu onu çok mutlu edecek bir durum olabilir

Bu insan aşırı derecede dürtüsel enerjiye sahiptir. Geçmiş yaşamlarda, onun atılganlığı cesaret olarak görülür, başarı ve kendini yüceltmeyle sonuçlanırdı o bir kahramandı! Ancak, “kahra­manlık” bir üstünlük duygusu da yarattı ve onun kendisini baş­kalarından ayırmasına neden oldu. Bu enkarnasyonda, dürtüsel eğilimler zaferden çok yenilgiye yol açar. Terazi Kuzey Düğümü insanı dürtüleriyle davrandığında, kendi arzularını gerçekleştir­meye çalışırken başkalarının duygularını çiğneyebilir ve başkala­rının ona karşı olan iyi niyetini ciddi bir biçimde zedeleyebilir.

Dürtüselliğinden ötürü, Terazi Kuzey Düğümü insanı sab­rını geliştirmeli ve plânlarının gerçekleşmesi için belli bir olaylar sürecinin oluşması gerektiğini anlamalıdır. O çoğunlukla öylesi­ne yönelmiştir ve bir şeyi öylesine yoğun bir biçimde ister ki, sü­reç ona azap verici biçimde ağır görünür. O aşırı hızlı koşmaktadır, ama artık yapılacak bir savaş yoktur; onun kendisini yavaş­latması ve dürtüsel davranmak yerine meseleleri adamakıllı dü­şünmesi bu enkarnasyonda gerçek bir doyum için gereklidir.

Dürtüsel olduğu, düşünmeden davrandığı için, bu insan bir şeyi neden istediğini tam olarak anlamayabilir. Eğer sabırlı ola­bilirse, büyük tabloyu görebilir. Sonra bunu ilgili diğer kişiye açıklayabilir ve birçok sorun çözülür. Böylece diğer kişiye işbirliği yapma ve anlama fırsatı verilmiş olur.

DUYARLILIK VE SAYGI

Terazi Kuzey Düğümü insanı duyarsız bir biçimde çok duyarlıdır. Kendisi her şeyi çok derin biçimde hisseder, ama iş başkalarının duygularını anlamaya geldiğinde, sığlaşabilir. O, incinmeyi çok derin bir düzeyde hisseder. Bu yoğun duygulardan ötürü, herkesi harika bir biçimde anlayabildiğini düşünür. Ama bu süreç diğer insanların kişisel özelliklerini, ya da bu insanın eylem­lerinin diğer kişiyi olumsuz bir biçimde etkileyebileceğini hesaba katmaz. Onun ilişkilerindeki yanlış anlamaların çoğunun ardında bu vardır. Terazi Kuzey Düğümü insanı, başkalarıyla ilişkilerinde bu daha derin düzeyi aktif biçimde aramalıdır.

Başka bir insana uyumlanmak, kendini geçici olarak terk etmek anlamına gelir. Bu radyo dinlemek gibidir: Müziği iyi duymak için, o şarkıyı kendi kafanızda mırıldanmayı kesmeniz gerekir. Aynı biçimde, bu insan kendi düşüncelerine odaklanmayı bı­rakıp, diğerlerinin melodilerine kulak vermelidir. O, diğerinin duygularını ve algılarını “işittikten” sonra, o kişinin melodisine uyum sağlayıp sağlamayacağına karar verebilir.

Bu insan, diğer insanların gereksinimlerini ve duygularını fark etmeyi hatırlamalıdır. Örneğin, eğer iki arkadaş yolda yürü­yor ve bunlardan biri ağır paketler taşıyor ve diğeri hiçbir şey taşımıyorsa, büyük olasılıkla, hiçbir şey taşımayan kişi bir Terazi Kuzey Düğümü insanıdır başka hiç kimse diğer kişiden bu ka­dar habersiz olamaz. Başka herkese aşikâr görünen şeyler bu insanın aklına gelmez. O incitici olmayı amaçlamaz; sadece kendi kendisiyle meşgul olmanın başkaları üzerindeki zarar verici etkilerini fark etmez. Bu enkarnasyonda, eğer o başarılı ve mutlu ilişkilerin sevincini yaşamak istiyorsa, yalnızca kendisini düşünmeyi bırakıp, başkalarının gereksinimlerinin ve duygularının farkında olmalı, bu farkındalığı geliştirmelidir.

İLİŞKİLER

DENEYİMSİZLİK

Savaşçı Yaşam Tarzı… Yalnızca Beni

Askeri çevrelerde geçirdiği yaşamlardan ötürü, Terazi Kuzey Düğümü insanı kişisel ilişkilerde deneyimsizdir. Askeri bir or­tamda, ilişkiler protokolle ve herkes tarafından anlaşılan kesin ve objektif yönetmeliklerle yönetilir. İş katı bir kurallar dizisinin dışında ilişki kurmaya geldiğinde, bu insan bunu nasıl yapacağı­nı bilmez, ilişkilerde tüm diğer düğümsel gruplara çok doğal ge­len en basit şeyler paylaşma, karşılıklı yardımlaşma ve birbirine bağlanma Terazi Kuzey Düğümü insanı için tümüyle yeni keşif alanlarıdır. O ilişkilerinde hatalar yaptığında, bunu bilerek ya da kötü niyetle değil, insanlarla ilişki kurmak yerine “kurallara” uy­ma alışkanlığından ötürü yapar.

Başka bir sorun, savaşçıların genelde bir aile kurmak için kentte kalmamalarıdır onlar bir sonraki savaşa katılmaya gider­ler. Bu insan klasik “bir gecelik ilişki” insanı olabilir, birinin gön­lünü fethedip bir sonraki kişiye geçebilir. Onun için, aşk ve seks rekabete dayanan bir şey olabilir. O romantik aşk oyununa bayı­lır. Bir kez başarıya ulaştığında (ve diğer kişiyi “ele geçirdiğin­de”), o sonraki meydan okumayla karşılaşmalıdır. Onun tüm bil­diği budur. Ama bir yaşam tarzı olarak, bu hızlı, yüzeysel ilişki­lere olan eğilim onun kendisini boş hissetmesine yol açar.

İroni şu ki, Terazi Kuzey Düğümü insanı ilişkilerin nasıl yürüdüğünü anladığında, bu konuda bir usta olabilir. Bir kez ona nasıl erişebileceğini ve onu nasıl uygulayabileceğini anladığında, o duyarlılık ve diplomasi (ilişkilerde ustalık) konusunda üstün (gizli) yeteneklere sahiptir. Onun yaşamı başkalarıyla partnerlik yaparak geçmiş yaşamları dengelemek olduğundan, dai­ma birçok insan ona çekilecektir.

Bu düğümsel gruptaki insanların bazıları birini sevmekten korkarlar, çünkü onlar sevgi alışverişine alışık değildirler. Bu enkarnasyonda, onların ilk girişimleri başarısız olabilir, çünkü on­lar sevgiyi nasıl alıp vereceklerini öğrenmemişlerdir. Buna bir tepki olarak, bu insanlar kendilerini duygusal olarak kapatırlar. Ancak, onlar bazı insanların onları bireysel ruhlarından ötürü se­veceklerini, bazılarının da sevmeyeceklerini öğreniyorlar. Sonuç­ta, insanlar birbirlerinden farklıdır. Başkalarının onlara nasıl kar­şılık vereceklerini yalnızca onların kendilerini nasıl sundukları belirlemez, bu ayrıca diğer kişinin doğasına da bağlıdır. Dolayı­sıyla, onlar açık olmak ve başkalarının onların kim olduklarını görmelerine izin vermelidirler. O zaman kimlerin onları olduk­ları gibi sevdiklerini bilerek kendilerini güvende hissedebilir ve onları kabul etmeyenlere karşı (kendilerini yüzde yüz verme ko­nusunda) ihtiyatlı davranabilirler.

Ayırt Etmek… Yani, ODada Başka İnsanlar da Var mı?

Bu insan, yaşamın mutluluklarını eşit biçimde paylaşabileceği ve onu takdir ederek karşılık verecek bir partner ister. Ama bu enerjinin ona geri gelmesi için, o doğru partneri seçmelidir. Ba­şarılı bir ilişki, kısmen, ayırt etmeyi içerir o, potansiyel partnerin sadece onun gereksinimlerini nasıl karşıladığına bakmamalı, onun gerçekte kim olduğunu görmelidir.

Bazen onun kendi kimliğinin veçhelerini başka insanlara projekte etme eğilimi o denli güçlüdür ki, başkaları onun çevre­sinde kendilerini rahatsız hissederler. Bu sorun bu insanı gerçek yakınlıktan yoksun bırakabilir. Buna bir örnek, annesi Terazi Kuzey Düğümlü olan bir kadın müşterimdir. Bu hanım terfi etti­rildiğinde, yeni yöneticilik pozisyonuna uygun pahalı giysiler satın aldı, ancak, o annesinin bu harcamaya itiraz edeceğini biliyordu. Kendisini rahatsız hissetmek istemediğinden, giysileri odasına gö­türme olanağı bulana dek onları holdeki bir dolaba sakladı. Bu, hem onu hem de annesini yeni giysilere birlikte bakma eğlence­sinden yoksun bıraktı ki bu onları birbirlerine daha çok yaklaştı­rabilirdi.

Bu insanın ilişkileri yanlış değerlendirmesinin bir yolu da, diğer kişinin yalnızca hoşlandığı niteliklerine odaklanmasıdır. O, diğer kişinin tüm veçhelerinden hoşlanmayabilir ve daha az çe­kici gelen nitelikleri görmeyebilir, böylece gerçekte olup biteni gözden kaçırabilir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı için ilk adım, diğer kişiyi tanımaya gönüllü olmaktır. Bu kişinin onunkine benzer hedef­leri ve idealleri var mıdır? Bu kişinin onun destekleyebileceğini düşündüğü amaçları var mıdır? Bu kişi verici mi, yoksa alıcı mıdır? Bu kişinin değerleri nelerdir? O ne tür bir kimlik geliştir­mek istemektedir? Terazi Kuzey Düğümü insanı diğer kişinin kimliğini gerçekten merak edecek kadar alçakgönüllü olmalı ve kendi fikirlerini ona projekte etmemelidir. Başka birinin değer­lerini anlamak için, bu insan sorular sormalı, kendi kimliğini bir yana bırakmalı ve o kişiyle ilgili farkındalığının onu geçici ola­rak kaplamasına izin vermelidir.

Genellikle, Terazi Kuzey Düğümü insanının önce diğer ki­şiye sorular sorması ve ondan sonra kendi pozisyonunu açıkla­ması daha yararlı olur. Onun eğilimi, hemen şöyle söylemektir: “Bak, ben her iki eşin de çalıştığı ve çok para kazandığı, çocuk­suz bir evlilik isterdim. Sen ne isterdin?” Eğer diğer kişi onu hoş­nut etmek istiyorsa, onun pozisyonunu destekleyici olarak yorum­lanabilecek bir yanıt verecektir.

Ama işte bu insanın başı böyle derde girer. Onun kimliği öyle çok güç taşır ki, diğer kişi direkt olarak yüzleşmekten kaçı­nabilir, çünkü bu ilişkiyi sona erdirebilir. Diğer kişi genellikle ya kendi pozisyonunun önemini anlayarak, ya da Terazi Kuzey Dü­ğümü insanının istediği şeye razı olarak boyun eğecektir.

Deneyimi bu sorunu çok iyi tasvir eden, Terazi Kuzey Dü­ğümlü bir müşterim vardı. O ikinci evliliğini kendisinden on iki yaş küçük bir kadınla yapmıştı ve karısına çok aşıktı. İlk evlili­ğinden bir çocuğu vardı ve ikinci karısıyla çocuk yapmamaya ka­rar vermişlerdi. Bu onun fikriydi, ama karısı onu çok sevdiğin­den buna karşı çıkmamıştı. Bir kez anlaşmaya varıldığında (ki müşterim bunun “karşılıklı” olduğunu düşünüyordu) o, erkeğin kadını dölleme olasılığını ortadan kaldıran meni kanalı ameliyatı oldu. Evlilik ilk dört yıl boyunca yolunda gidiyor göründü ve müşterim çok mutluydu. Sonra, karısının çocuk istediği için bo­şanmayı talep ettiği o sarsıcı hafta sonu geldi. Evlilik müşteri­min gereksinimlerini karşılıyor, ama karısınınkileri karşılamı­yordu. Adam çok sarsılmıştı ve bu deneyimden sonra duygusal olarak iyileşmesi yıllar aldı. Eğer o eşinin arzularını gerçekten sap­tamaya çalışmış olsaydı, her iki tarafın da düş kırıklığına uğra­ması önlenmiş olurdu. O zaman müşterim karısını onun çocuk gereksinimini karşılamak için ilk tercihinden vazgeçecek kadar sevip sevmediğine karar verebilirdi.

Terazi Kuzey Düğümü insanı bir partner seçerken kendi iç­sel mutluluk duygusuna güvenmelidir. O mantığa güvenemeyecektir, ama doğru bir rehber olarak sevgi ve çekim duygularına güvenebilir. Onun, uygun bir partner bulup onunla ilişkiye girdikten sonra başarması gereken şey, partnerinin değişen gerek­sinimlerine karşı uyanık olmaktır. O bu alışkanlığı geliştirdiğin­de, partnerinde öyle sevecen duygular uyandırır ki, sonuçlar son derece ödüllendirici olur.

BEKLENTİLER… VE ONLAR BENDEN AYRI MI?

Bu insan ilişkilerde çoğunlukla düş kırıklığına uğrar, çünkü di­ğer kişinin gereksinimlerini, fikirlerini, tercihlerini ya da zaman­lamasını doğru olarak değerlendirmeden beklentiler oluşturur. O, kendi çabalarıyla “hedefe” erişmenin ona bağlı olduğunu dü­şünür. İlişkilerde, o kişiyle hedefine erişmesine yardımcı olacak ilgili olguları arar. Sonra geri çekilir ve partnerin özelliklerine, gereksinimlerine ve arzularına dayandığına inandığı bir strateji plânlar. Tek sorun, diğer kişinin görüşünü hiç sormamasıdır!

Terazi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, birisinin davra­nışının ardındaki “karakter özelliğini” bildiğini sanır. Ama o ya­nıldığında, bu her iki tarafta acı verici yanlış anlamalara yol açar. O ayrıca çok kızabilir, çünkü diğer kişinin onu takdir etme­diğini düşünür. Partnerinden, kendi yeteneklerinin onun (part­nerin) yaşamına nasıl katkıda bulunabileceğini görmesini bek­ler. Bazen küstahlaşır, partnerinin zekâsını küçümser, çünkü partneri onun verecek ne kadar çok şeyi olduğunun farkında de­ğilmiş gibi görünür. O öfkelenir ve diğer kişiyi uzakta tutan bir yargılayıcı düşünme duvarı inşa eder.

Bu insan, daha objektif bir bakış açısı kazanmak için ileti­şim yoluyla perspektifini genişletmelidir. Çoğunlukla, diğer kişi­nin onu takdir etmediğini düşündüğünde, o diğer kişinin kaygı­larını net biçimde anlamamıştır. Kendisini dışlanmış ve ihanete uğramış hissetmekten kaçınmak için, o diğer kişiden kendisini kendi perspektifinden tanımlamasını istemelidir; bu, Terazi Ku­zey Düğümü insanının doğru bir anlayış ve çok daha gerçekçi beklentiler edinmesine yardımcı olacaktır.

Farkındalıktan Yoksunluk… Ve Onları Hesaba Katmam mı gerekiyor?

Bu insan çok düşüncesiz görünebilir. O, kararlar verirken diğer kişinin tepkilerini, arzularını ya da gereksinimlerini hesaba kat­maz. Diğer kişiden hiçbir geribildirim almadan harekete geçer.

Örneğin, kocası bu düğümsel pozisyonda bulunan bir müş­terim vardı. Tatile çıktıklarında, kocası tüm zamanını görülme­ye değer yerleri görmek ve çevreyi keşfetmekle geçirirdi. Müş­terim, biraz da dinlenmek istediğini söyleyerek itiraz ederdi. An­cak, eve döndüklerinde, müşterim arkadaşlarına görmüş olduk­ları tüm değişik yerleri heyecanla anlatırdı. Onun bu davranı­şından ötürü, kocası kendisinin istediği şeyleri yaparak karısının da eğlendiğini varsayıyordu. Karısının itirazlarını ciddiye almı­yordu, çünkü “bunun ona ne kadar iyi geldiğini” biliyordu. Te­razi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, diğer kişinin geribildirimine bakmayarak, o kişiye neyin iyi geleceğini bildiğini varsayar.

İroni şu ki, çoğunlukla, bu insan diğer kişinin neden zevk alacağını bilir, ama o bu bilgiyi geribildirimle desteklemelidir. Yukarıdaki örnekte, bu, kocanın karısının itirazlarını dinlemesi ve kaygılarını saptamak için ona sorular sorması anlamına gelebilirdi. Bir kez koca karısının kaygılarını öğrendiğinde, onun ifa­de etmiş olduğu gereksinimlerini kapsayan bir plân yapabilir ve karısı liderliğini takdir ederek onu ödüllendirebilirdi. Takım ça­lışması bu insan için böyle iyi sonuç verir.

Zamanlama… Ve Onların Gereksİnİmlerİ mi Var?

Verme konusunda, Terazi Kuzey Düğümü insanı partnerinin za­manlamasına daha çok dikkat etmelidir. Partner bir gereksini­mini ifade ettiğinde, bu onun verme zamanıdır. O başka her şeyi askıya almalı ve partnerini dinleyerek onun neye gereksinim duy­duğunu öğrenmelidir. Eğer o vermek için kendisini hazır hisse­dene dek beklerse, fırsat onun yanından geçip gider.

Örneğin, partneri bir projeyle ilgili olarak ondan yardım isteyebilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı şöyle diyebilir: “Hadi ca­nım, bunu kendi başına yapabilirsin.” O, enerjisini dağıtmak ve partnerinin sorunuyla oyalanmak istemez. Bu içgüdüsel bencil­lik ilişki üzerinde süptil ama yıkıcı bir etki yapabilir. Bu insan, verme karşılıklılığı olmadan ilişkinin yararlarını elde edemez. O birlikte olmak istediği birisini bulduğunda, eğer bu kaybetmek istemediği birisiyse, “zamanlama” konusunda partnerini örnek almalıdır. Bu bir ilişki enkarnasyonudur; o başlıca ilişkisine ön­celik verdiğinde, herkes kazanır.

KORKULAR

Duygusal Utanç Duyma Korkusu

Terazi Kuzey Düğümü insanı bu enkarnasyonda partneri çok istese ve buna çok ihtiyaç duysa da, bir yanı bundan çok kor­kar. O utanç duymaktan korkar ama onun bu özel ilişkiye o ka­dar çok ihtiyacı vardır ki, bunu göze almalıdır. Onun korkularından biri de “saplanıp kalmak”tır kötü bir seçim yapmak ve son­ra ondan kurtulamamaktır. O çok mükemmeliyetçidir ve ilişki­sinin de mükemmel olmasını ister. Eğer yanlış kişiyi seçer ve ilişki yürümezse, o zaman o sorunları olduğunu kabul etmek zo­runda kalacaktır. Onun gerçekte söylediği şey şudur: “Bir ilişki istemiyorum, çünkü eğer bu ilişki iyi gitmezse, başkalarının ba­na göründüğü gibi akılsız görünmek istemiyorum.”

“İyi görünmek” bu insan için çok önemli olduğundan, onun eşinin “iyi görünmesi” de önemlidir. Eğer o partnerinde pek çe­kici olmayan bir nitelik bulursa, ondan değişmesini isteyecektir ve bu yüzden onun başının etini yemeye başlayabilir. Bu insanın güdüsü çekici bir eşe sahip olarak başkalarına “iyi görünmek” olduğunda, bu asla iyi sonuç vermez. Yine, onun güdüsü kendisi­dir. Ancak, eğer partner de değişmek isterse ve eğer Terazi Ku­zey Düğümü insanı ona yardım etmeye gönüllüyse, her ikisi de kazanabilir.

O, diğer kişinin sınırlılığı aşmasına yardım etmek için gücünü ve disiplinini verene dek, çoğunlukla, partnerin durumu daha da kötüleşecektir. Örneğin, eğer Terazi Kuzey Düğümü in­sanı partnerinin şişmanladığını ve mutsuz göründüğünü fark ederse, onun yapması gereken ilk şey partnerine sorup onun ne iste­diğini saptamaktır. O şöyle bir şey söyleyebilir: “Kilo aldığın için kaygılandığını hissettim ve aşırı yemek yemeyi sürdürdüğünü fark ettim. Canın bir şeye mi sıkılıyor? Sana neler olduğunu ve nasıl yardım edebileceğimi bilmek isterim.” Partneriyle ilgilen­me ve onu anlamaya çalışma sürecinde, o partnerinin sorununu çözmesine nasıl yardımcı olacağını öğrenebilir. Bu insan, kendi imajından daha çok, ilişkiyi umursamayı öğrenmektedir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarının kötü muamele görmeye neden katlandıklarını anlamaz. O, birisinin bir başkası­nı ne kadar sevebileceğini anlamaz ve tutkudan ve bağlanmak­tan korkar. Eğer birisini gerçekten severse, bunun onu, onun için iyi olmayan bir yere götürebileceğinden korkar. O kalbine gü­venmeli ve diğer kişiyle ittifak içinde sağlıklı bir ilişki geliştirebi­leceğine inanmalıdır. Bu enkarnasyonda o kendisine duyduğu sevgiyi bir başka kişiyi içerecek biçimde genişletmenin mutlulu­ğunu keşfedebilir.

Ortak Bağımlılık Korkusu

Bu insan “ortak bağımlılık ilişkilerinden” çok korkar. İroni şu ki, o her zaman alıcı uçta olmak istediğinden, doğal olarak part­nerin vermesine bağımlı hale gelir. Ama partner de bağımlı hale gelemez, çünkü o bu insandan bir karşılık almıyordur. Partneri onu (fiziksel ya da duygusal olarak) terk ettiğinde, bu insan yıkı­lır ve ilişkinin neden yürümediğini anlayamaz.

Eğer Terazi Kuzey Düğümü insanı bir ilişkide gerçek ba­ğımsızlık istiyorsa, daima aldığından daha çok vermeye çalışma­lıdır. O zaman, o “güçlü” olan olur ve terk edilme tehdidi olma­dan bir başka kişiyle savunmasız ve karşılıklı dayanışma içinde olmanın mutluluğunu yaşayabilir.”Onun partnerliğinde yardım­cı ve verici olmak için bilinçli bir çaba göstermesi çok önemlidir. O, kimliğini kaybetme korkusuyla, çoğunlukla tam olarak ver­mekten kaçınır. Ama bu konuda kaygılanmasına gerek yoktur, onun kimliği kaybolmayacak kadar sağlamdır.

Bu insan, bağımsızlık ihtiyacını ilişkiye katılmamak için bir savunma olarak kullanmaktan kaçınmalıdır. Onun bağımsızlık talepleri çoğunlukla kötü bir zamanlama içerir ve beklenmedik, rahatsız edici ve soğutucu görünür. Bu, partnerinin onun kendi­sini umursamadığını ve gözetmediğini düşünmesine neden olur. Doğal olarak, partner ilişkide tek savunmasız kişi olmak istemez ve böylece duygusal olarak ayrılmaya başlar. Bu tek başına zaman geçirme ihtiyacı yakın ilişkilerde kesinlikle yıkıcı olabilir. Eğer bu uygun biçimde ele alınmazsa, partner kendisini sevilme­miş, takdir edilmemiş, korunmamış ve uzun vadeli bir ilişkinin mücadelelerini vermeye değer kılan “özel karşılıklı farkındalık” tan yoksun hisseder.

Terazi Kuzey Düğümü insanı bağımsız ve ketum olmaya o denli alışıktır ki, başkaları onu gerçekten görmeye başladıkların­da utanır. Başka bir insana karşı savunmasız olmanın onu zayıf düşüreceğinden korkar. O hem her zaman bağımsız olmak ister, hem de bir ilişki ister ve ikisi bir arada yürümez! Liderlik yapar­ken odaklanma onun üzerindedir ve o kendisini iyi hisseder. Ama yönetimde başka birisi olduğunda, bu sıkıntı verici olabilir, çünkü o kendi rolünün ne olduğunu anlamaz. O, eğer iletişim kurmak için zaman ayırırsa, genellikle diğerlerinin onun liderlik yapmasına izin vereceklerini anlamalıdır. Diğerleri ille de yöne­timde olmak istemeyebilirler; onlar yalnızca duyguları hesaba katılmadan kendilerine ne yapacaklarının söylenmesini istemez­ler.

Bu insan bağımsızlığa çok önem verir, ama doğruyu söyle­mek gerekirse, o partnerinin bağımsız olmasını da destekler. O şöyle düşünür: “Eğer herkes kurallara uyarsa, bu adildir.” Ama onun öncelikleri değiştikçe, kuralları da değişir ve o herkesin bu kurallara uymalarını bekler. O, geçmiş enkarnasyonlarda lider olmaya o denli alışmıştır ki, bu enkarnasyonda da işinin liderlik etmek olduğunu düşünür. Aslında, şimdi onun işi başkalarının liderlik pozisyonlarına gelmelerine yardımcı olmaktır.

Uzlaşma ve Değişim Korkusu

Uzlaşma mutlu bir ilişkinin gerekli bir unsurudur. Yalnızca, kendininkileri olduğu gibi, diğer kişinin gerekçelerini de gö­rüp kabul ederek her iki tarafın da kazandığı bir durum yaratı­labilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı sadece kendi arzularını dikkate alarak davrandığında, ilişkilerde bir tarafın kazanıp di­ğerinin kaybettiği bir durum yaratır. En sonunda, “kaybeden” kişi daha adilce oynayacak birisini bulmak için çekip gider. Tera­zi Kuzey Düğümü insanının yapması gereken ilk şey, partnerin bireyselliğini kabul etmek ve onun gereksinimlerini ve güvensiz­liklerini anlamaktır.

Ancak, bazen bu insan uzlaşmak istemez. Diğer kişiyle net bir anlayış oluşturmak için zaman ayırmak istemez. O, eğer di­ğer kişinin pozisyonunun farkında olursa, kendi pozisyonunu fe­da etmek zorunda kalacağından korkar. Ancak, uzlaşmanın gerekliliğini kabul etmeyi reddederek, diğer kişinin önemini yadsır ve bir kez daha, sonunda yalnız kalmanın tohumlarım eker. Di­ğer kişiye duyarlılık göstermek gereklidir. Partner bir güvensiz­liği dile getirdiğinde, bu her şeyi durdurup, uyumu yeniden oluş­turmak için ne gerekiyorsa onu yapma zamanıdır.

Hesap   Tutmaya Karşı   Yürekten Verme

MİSİLLEME OYUNLARI

Terazi Kuzey Düğümü insanı “misilleme” bilinciyle davranma eğilimindedir. O her şeyin eşit olmasını ve partnerinin onun yap­mak zorunda olduğu fedakârlıkları paylaşmasını ister. Örneğin, eğer o sabah saat beşte kalkmak zorundaysa, partnerinin de onunla birlikte kalkmasını ister. Partnerinin uyku gereksinimini fark etmek ve onun kendi içinde dengeli olmasını umursamak yerine, onunla dengeli olması için kalkmasını (kahvaltı hazırlamasını ya da yardımcı olacak bir şey yapmasını) ister. Ama ger­çek denge, her partnerin diğerinin kendi içinde dengeli ve mutlu olmasını yüzde yüz desteklemesidir. İlişkide mutluluk bunun do­ğal bir yan ürünü olacaktır. Eğer bu insan her an kendi “adil pa­yını” alıp almadığını kontrol etmeyi bırakırsa ilişki gelişecektir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı bir şey verirken, bunu kendi­sini övmeden yapmalıdır. O tam olarak ne kadar verdiğine dik­kat etme ve sonra karşılık olarak aynı miktarda enerji almayı bekleme eğilimindedir. En azından, diğer kişinin bu yardımı fark etmesini ve bol bol teşekkür etmesini bekler; eğer bu gelmi­yorsa, ne kadar çok şey yapmış olduğunu partnerine hatırlatır. Kuşkusuz, bunları talep ederek, o armağanını geri almış ve onu savaşçı tarzı bir alışverişe çevirmiş olur! Vermenin sırrı, onun almaya bir açıklık yaratmasıdır. Eğer onun verişi safsa, karşılık beklemeden yapılmışsa, başkaları karşılık olarak bu insanın ha­yal edebileceğinden daha çok şey vereceklerdir. Eğer o enerjisini diğer kişiye odaklarsa, partnerinin bundan doğan mutluluğu onun kalbini dolduracak ve onu da mutlu edecektir.

Bu insan, etkileşime gireceği bir partnere sahip olmanın ve iki kişinin aynı yükü paylaşmasının mutluluğunu yaşamak ister. Sorun şu ki, onun görüşüne göre, her bir kişi aynı yükün yüzde ellisini taşımalıdır. O, insanların farklı alanlarda daha güçlü ve daha zayıf olduklarını ve her alanda vermeyi “yüzde el­li hesabı”na göre ölçmenin bir ilişkiyi bozacağını anlamalıdır. O, gerekli olduğu yerde yüzde yüz vermeyi öğrendiğinde, onun des­teğe ihtiyaç duyduğu bir alanda partnerinin yüzde yüz verdiğini görecektir. Onun kendi payına düşenden daha fazlasını yapmaya gönüllü oluşu zaman içinde ona eşit ölçüden daha fazla olarak geri dönecektir.

REKABETÇİLİK

Terazi Kuzey Düğümü insanı savaşçı olarak geçirdiği yaşamlar­da rekabete alışmıştır, ama bu yaşamda rekabetçi ruhu onun is­tediklerini elde etmesini engelleyebilir. O savaşmaya o kadar alışıktır ki, her şey ona bir savaş gibi görünür. Karşı koymanın olmadığı yerde o bunu yaratır ve başkalarının ona karşı koyacak­larını varsayarak korktuğu karşı koymayı kışkırtır. Örneğin, o dürtüsel davranıp, partnerine bildirmeden bir serüvene atılabi­lir, böylece üzüntüye ve olumsuz duygulara yol açabilir. Onun ilişkilerini sabote eden diğer davranışlar düşüncesizliği, atılgan­lığı, savunmacı patlamaları, iletişimsizliği ve istediğini elde et­mek için başkalarını yenmesi gerektiği fikrine dayanan diğer in­ce (ya da o kadar ince olmayan) taktikleri içerir.

Bu insan, partnerinin sorunlar yaratacağını düşünmenin tersine, partnerinin onu desteklemek ve yardım etmek istediğini öğreniyor. Perspektifte bir değişim gereklidir: Partnerini “onun tarafında” ve onu desteklemeyi ister olarak görmek. Tanım ola­rak, özel ilişkiler birbirinin en derin düzeylerine girmeye izin ver­meyi, savunmasızlık ve yakınlık pozisyonundan paylaşmaya gö­nüllü olmayı gerektirir. Partnerlik şudur: İki kişinin birbirine, her birinin tek başına aşamayacağı engelleri aşması için yardım etmesi.

KARŞILIKLILIK

İlişkiler karşılıklı olmalı ve birikerek çoğalmalıdır. Bir kişi bir başka kişiye karşılığında bir şey beklemeden sadece onun esen­liğine katkıda bulunmak için sürekli olarak verdiğinde, alıcı ni­yetin bu saflığını hisseder ve vericiye karşı daha iyi davranma eği­limi gösterir. Minnettarlığından ötürü, daha kendiliğinden part­nere karşılıkta bulunmak isteyecektir. Bu doğal bir süreçtir na­sıl bir başka kişiyi sevmeye zorlayamazsak, onu vermek isteme­ye de zorlayamayız. Gerçek verme, başka bir kişinin bizi olumlu biçimde etkilemesine verdiğimiz sevecen bir karşılıktır.

Çoğu kez, vermek uğruna vermek yerine, Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı alışveriş yapar: “Eğer senin bunu yapmana izin ve­rirsem, o zaman benim şunu yapmama izin vermeni beklerim.” Partner bir armağan almaz, kazanılması gereken bir şeyi alır. Bu bir ilişkiyi yarar duygusundan ve vermenin inceliğinden yoksun bırakır. Ama bu insan partnerliğe öncelik tanıdığında ve iç­tenlikle yardım etmek istediğinde, her iki partner karşılıkta bu­lunmayı yürekten arzular.

Bencil Olmamak

Bu insan, Kutsal Kitabın dediği gibi, “Vermenin almaktan daha çok kutsanmış olduğunu” öğreniyor. O sadece daha kutsanmış değil, çok daha akıllıcadır. Bir insan verdiğinde, bu bir boşluk yaratır ve doğa boşluğa izin veremez. Hemen yaşam bu boşluğu doldurmak için yeni enerji gönderir. Sorun, Terazi Kuzey Düğü­mü insanının geri ödemenin belli bir biçimde gelmesini beklemesidir.

Örneğin, işini gücünü bırakıp, eşinden boşanan bir arkada­şını teselli etmiş olan bir kadın müşterim vardı. O, arkadaşını iki kere akşam yemeğine çıkardı ve saatler boyunca ona öğütler ver­di, onu cesaretlendirdi ve özgüvenini yeniden kazanmasına yar­dımcı oldu. İki yıl sonra müşterim taşınıyordu ve onun bir hafta boyunca kalacak bir yere ihtiyacı vardı. O arkadaşını aradı, ama arkadaşı onu konuk edecek durumda değildi. Müşterim yıkılmış­tı. O bu kadına yapmış olduğu iyiliği aklında tutuyordu ve on­dan yalnızca yardım istemişti. Onun vizyonu ancak o biçimde gelen bir yardımla sınırlanmış olduğundan, yaşamın onu destek­lemek için gönderdiği diğer olanakları gözden kaçırmıştı.

Terazi Kuzey Düğümü insanı kişisel ilişkilerde ne kadar verdiğinin hesabını tuttuğunda, ne alabileceğinin ve bunun ne­reden geleceğinin vizyonunu sınırlar. Kalbi o süreçten zevk alsa da, bazen o verişini zamanından önce keser: Kalbinin sesini dinlemek yerine, hesap cetvelini izler. Diğer kişiden karşılıklar gel­mek üzereyken o vermeyi bırakabilir. O, verme sürecinde sevinç duyduğu sürece, sadece mutluluğunu izlemelidir.

Birisinden hangi karşılığı istediği konusunda belirli bir fik­re sahip olarak, o, ilişkinin doğal yan ürünleri olan ödülleri kaçı­rır. Mutluluk için, bu insan yol boyunca aldığı beklenmedik ödül­leri takdir etmeyi öğrenmelidir.

KARMİK PARTNERLER

Terazi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, muazzam bir potan­siyele sahip olan, ama bu potansiyeli gerçekleştirip hedefine eri­şecek özgüveninden yoksun olan bir partneri çeker. Çoğunlukla, bu onun geçmiş bir yaşamdan “borçlu” olduğu bir insandır. Bel­ki diğer kişi kendi kimliğini feda etmiş ve onun kazanmasına bir biçimde yardımcı olmuştur ve şimdi bu iyiliğe karşılık vermek ona bağlıdır.

Bir düzeyde bu insan bunun bir “partnerlik” enkarnasyonu olduğunu bilir ve bir eşi aktif biçimde arar. Ama o sürekli olarak kendisinden daha zayıf kişileri çeker; bu da kızıp içerle­mesine neden olabilir. Savaşçı enkarnasyonlarından ötürü, o özdisiplinini, tek amaçlılığı ve hedeflerine verimli bir biçimde eriş­meyi öğrenmiştir ve diğer insanların da böyle olmaları gerekti­ğini düşünür. O, başkalarının zayıflıklarını, özdisiplininden yok­sunluklarını hor görme ve onlarda cesaretsizlik olarak algıladığı şeyi küçümseme eğilimindedir. O bir eş olarak bir savaşçıyı çek­tiği takdirde, bunun dingin bir paylaşım yaşamından çok, bir baş­ka rekabet yaşamı olacağını anlamalıdır.

Aslında, Terazi Kuzey Düğümü insanının aurasında öyle­sine güçlü bir özkimlik vardır ki, bu diğer insanlara karşı bir bariyer oluşturur. O bu enerji alanını dağıtmaya çalışmalıdır ve bunu en verimli biçimde o enerjiyi ona gerçekten muhtaç olanla­ra vererek yapabilir. Onun özkimliği çevresindeki fazla enerji­den kurtulması gerekir, böylece o daha çok özkimliğe muhtaç olan insanları çeker: Diğer kişi özgüveniyle “dolar” ve Terazi Ku­zey Düğümü insanı boşalıp rahatlar. Her iki taraf da kazanır. So­nuç, bu insanın aurasında bir açılıştır ki böylece o daha çok sev­gi ve enerji alabilir.

KARŞILIKLI DAYANIŞMA

Başkalarıyla anlamlı bir biçimde ilişki kurmayı öğrenmek, Te­razi Kuzey Düğümü insanının bu enkarnasyonda başarması gereken başlıca şeydir. Onun yaşamında “kazandığı” her alanda, arkasında güçlü bir partnerlik vardır. İster mesleki, ister kişisel mutluluk alanında olsun, “kaybettiği” alanlarda o başarılı ilişki­ler kurmak için geçmesi gereken dersleri henüz öğrenmemiştir.

Şu ya da bu şekilde, bu insan kaderi tarafından plânlarına diğer insanların enerjilerini dahil etmenin değerini öğrenmeye yö­neltilmiştir. O bunu zor yolla savaşarak ve düş kırıklığına uğ­rayarak ya da kolay yolla bazı yaşam derslerine göre davrana­rak öğrenebilir. O kendi yoluna gittiği her seferinde, ya hedefi­ne erişemez ya da, eriştiğinde, onu içi boş ve doyum vermez bu­lur. O şunun farkına varmayı öğreniyor: “Hey… Bu dünyada baş­ka insanlar da var! Siz kimsiniz?” O kendi esenliğini beslemek ve hedeflerine erişmek için başkalarının enerjilerine muhtaç olduğunun farkına varmayı da öğreniyor.

Yoldaşlar mı, Sevgililer Mi?

Bu insan diğer insanları destekleme ve güçlendirme konusunda öylesine yeteneklidir ki, kalıcı olmayan bir sürü ilişki yaşayabi­lir. Ona yakın kişiler güçlenirler ve sonra, çeşitli nedenlerle, bir yol ayrımı oluşur. Bu bazen Terazi Kuzey Düğümü insanının bilinçaltı olarak bir takım oluşturmak yerine, “eşitler” olabilmele­ri için diğer kişinin özerkliğini geliştirmeye çalışmasından ötürü vuku bulur. O, diğer kişinin nerede güvenden yoksun olduğunu görebilir ve partnerin gücünü destekler. Ve partner kendi kendisi­ne yeterli hale geldiğinde, artık bu insana ihtiyaç duymaz. Ve odak karşılıklı olarak özerklik geliştirmek olduğundan, her iki bireyin kendi yollarına gitmesi doğaldır. Ama Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı kendisini ezilmiş hisseder partnerin güçlenir güç­lenmez onu terk etmesi ona haksızlık gibi görünür.

Terazi Kuzey Düğümü insanının ilişkileri, kendi kendisine tam olarak yeterli iki yoldaşın deneyimleri bağımsız, ayrı kimlik­ler olarak paylaşması kavramına dayanmamalıdır. Bu sistem alışverişe, yüzde elli paylaşmaya ve sadece kendine karşı du­yarlı olmaya dayanır. Bu, uzun vadeli bir ilişkide çok doyum verici olan sihirli bir unsuru, duygusal duyarlılık unsurunu dışlar.

Duygusal olarak birbirine bağlılık diğer kişiyle ilgili duyar­lı farkındalık ve onu mutlu etme arzusu olmadığında, çoğunluk­la, bu insanın partneri onu terk eder. Partner için birliktelik beklentiler, ödüller, talepler ve “adil davranış” sistemlerine daya­nan yavan ve sevgisiz bir hale gelebilir, böylece o duygusal bes­lenmeyi başka yerde bulmak için ayrılır.

Bu insan için anahtar, partneri desteğe ihtiyaç duyduğun­da bunu fark etmek ve harekete geçmektir. O zaman, partner kendisini ona bağlı hissettiği için kalmaktan mutlu olacak ve Terazi Kuzey Düğümü insanı tüm o mutlu enerjiyi geri alacak­tır. Bu her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir durumdur.

DİNLEME VE DUYARLILIK

Eğer bu insan başarılı bir ilişki istiyorsa, onun diğer kişinin far­kında olmaya ve onu hesaba katmaya öncelik vermesi gerekir. O sadece kendisini hesaba katmaya alışık olduğundan, tutarlı bir iletişim ve anlayış temeli oluşturmak onun vermeye alışık oldu­ğundan daha çok zaman alır. Ama eğer o kalıcı bir ilişki istiyor­sa, duyarlı olmayı ve partnerinin gereksinimlerine kulak verme­yi öğrenmelidir.

O diğer kişiyi (fiziksel, psikolojik ya da duygusal olarak) ya­ratamamaya da dikkat etmelidir. Partneri birçok talepte bulun­mayabilir, böylece Terazi Kuzey Düğümü insanı onu ihmal ede­bilir. Görünüşte uysal olan partneri çekip gittiğinde, bu insan şo­ke olur. O, diğerinin kimliğini özelliklerini ve gereksinimlerini hesaba katmamıştır.

Bir takım, birbiriyle ilgilenen, birbirinin farkında olan, bir­birinin güçlü ve zayıf yanlarını telâfi eden ve birbirine kendili­ğinden, içgüdüsel olarak yardım eden iki bireydir. Örneğin, eğer ayak parmağım yaralanırsa, onun üstüne bir yara bandı yapıştı­rırım. Bunu yapmak için düşünmem, ya da “Ayak parmağım son zamanlarda benim için ne yaptı?” diye sormam. Ya da, onun üzerine yara bandı yapıştırdığım için ayak parmağımın benim ne harika olduğumu fark etmesini beklemem. İçgüdüsel olarak davranır ve gerekeni yaparım. Takım çalışmasında da aynı şey geçerlidir partneriniz sizin bir parçanız olduğundan, ona karşı duyarlısınızdır ve bir sorun olduğunda içgüdüsel olarak yardıma koşarsınız.

Terazi Kuzey Düğümü insanı partnerinin güvensizliklerine karşı duyarlı olmalı ve bazen, sırf onun korkularını yatıştırmak için karşılık vermelidir. Tüm sorular doğru, gerçekçi bir yanıt al­ma niyetiyle sorulmaz. Bazen, partner kuşku ve endişelerini giderme ya da yakınlık hissetme güdüsüyle bir soru sorabilir. Ör­neğin, yeni evli bir kişi, “Birbirimizi hep böyle sevecek miyiz?” diye sorarsa, o şunu işitmek istememektedir: “Şey, umarım, ama insan bunu kesin olarak bilemez” (bu tipik bir Terazi Kuzey Dü­ğümü yanıtı olacaktır); o şunu işitmek ister: “Elbette birbirimizi hep seveceğiz!”

HEDEFLER

Bu insan bencil olabilir. Başkalarının durumlarına hiç aldırma­dan dürtüsel bir biçimde davranabilir. Hedefine yeterince hızla erişemediğinde, yönetimi beklenmedik bir biçimde ele alma eğili­mi gösterir. O, diğer kişinin neler yaşadığını öğrenmek için ona sormadan, kendi varsayımlarına göre davranmaya yatkındır. Onun güdüsü ilgili herkesin en yüksek hayrını desteklemek olsa bile, diğerleri sürecin bir parçası olmadıklarından kendilerini güç­süz bırakılmış ve içerlemiş hissederler. Bu insan için anahtar bir mesele olan güven, ilişkide her iki tarafta zayıflamıştır.

Partnere sormak birçok engeli kolayca aşmayı sağlamasına karşın, bu insan bunu yapmaya korkar. Onun bir yanı şöyle dü­şünür: “Eğer sorarsam, ona güvenmediğimi düşünecektir.” As­lında, sormaması diğer kişinin onun güvenini sorgulamasına ne­den olur ve bir kez daha, Terazi Kuzey Düğümü insanı kendisi­ni yalnız bırakılmış, yanlış anlaşılmış ve takdir edilmemiş hisse­der.

Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve lokantacılık yapan bir müşterim vardı. O, tipik savaşçı “emir komuta zinciri” yaklaşımıyla yöneticisine şu talimatı verdi: “Bu akşam özel bir müşteri grubu gelecek, saat 7’de masanın hazır olmasını istiyo­rum.” Saat 6.40’ta masa hazır değildi ve insanlar gelmeye başla­mışlardı. Müşterim şöyle düşündü: “Aman Tanrım! O bu işi ba­şaramayacak!” Bu yüzden her şeyi kendisi hazırladı. Daha sonra yönetici ona gelip, teşekkür edeceği yerde, “Bana güvenmediniz” dediğinde, müşterim şoke oldu ve öfkelendi. Eski savaşçı, diğer kişinin zamanlamasını ve duygularını dikkate almadan bir sonu­cu zorlamıştı.

Bu düğümsel gruptaki insan, kendi istediği şeyi zorlamak yerine, iletişim kurmak için zaman ayırmalıdır. Müşterim yöne­ticisine şöyle diyebilirdi: “Stan, bu masanın hâlâ hazır olmaması beni biraz tedirgin ediyor. Her şey yolunda mı, yoksa sana yardım etmek için bir şey yapabilir miyim?” O, yöneticisine sorarak, o işin yapılmasını garanti altına alabilir ve bu düğümsel grupta­ki insanların çok gereksindikleri takım çalışması bağını yarata­bilirdi. Buna zaman ayırdığında, Terazi Kuzey Düğümü insanı aynı zamanda hedefe de ulaşırken her iki tarafta da büyük bir iyi niyet ve bağlılık yaratabilecek nadir bir diplomasi yeteneğine sahiptir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı emirler verme sürecinde di­ğer kişiyle ilişki kurmalıdır. Onun sadece “olguları bildirmesi” yeterli değildir; diğer kişi o durumda kendi gücünü de hissetme­lidir. Bu insan, emirlerin neden önemli olduğunu genel durum çerçevesinde açıklamalı ve diğer kişinin işi başarıyla yapabilece­ğine güvendiğini vurgulamalıdır. O, talimatları herkesin yapabi­leceği kadar basitleştirmiş olduğunu düşünür, ama gerçek şu ki, onun için kolay olan bir şey başkaları için çok zor bir görev olabi­lir.

Emirler vermeden önce, bu insan diğer kişinin neler hisset­tiğine de dikkat etmelidir. Örneğin, eğer diğer kişi zaten heye­canlanıp şaşırmışsa, daha fazla emir almak onun sinirlerini iyice gerebilir. Onun yapacağı en iyi şey, emirler vermeden önce diğer kişiyi, o kişinin duygusal zayıflıklarını tanımaktır. İlişki için sağ­lam bir temel oluşturmaya zaman ayırmak diğer kişinin emirleri zevkle yerine getirmesini sağlar ve işin doğru biçimde yapılma­sını garantiler.

Bir başka iyi yaklaşım özellikle hedefe yönelik durumlar­da şöyle söylemektir: “Yapacağımız iş budur, bunun böyle yapıl­masını istiyorum… Ama sen bunu nasıl yapardın? Eğer değişik bir fikrin varsa, lütfen söyle.”

BİREYSEL FARKLILIKLARI KABUL ETMEK

Terazi Kuzey Düğümü insanı özgürlüğü ve yaratıcılığı kendi ya­şamına uydurmakta zorlanır. O her şeyin direkt ve düzenli ol­masından hoşlanır ve akışa uymak ona zor gelebilir. Diğer çatış­ma alanları bu insanın “kaderini sınamak”tan hoşlanmasından kaynaklanabilir. Bir düzeyde o şuna inanır: “Ben dünyanın mer­keziyim! Hiçbir şey bana dokunamaz!” Ve genellikle, o yüksek risk durumlarında bile yara almaz. Bu özgün iş görme tarzı onun için iyi sonuç verir. Sorun, o başkalarının da aynı yaklaşıma sahip olmaları gerektiğine karar verdiğinde çıkar. Onun tavsiye­si, “Sınırlarını zorlayıp aş”tır. Ama onun için iyi sonuç veren şey başka biri için iyi sonuç vermeyebilir. Bu insanın işi, diğer kişi­nin hedeflerine erişmesini onun kendine özgü tarzını hesaba ka­tarak desteklemektir.

GENİŞLEMİŞ KİMLİĞİ DENEYİMLEMEK

SİNERJİ

Sürekli olarak, Terazi Kuzey Düğümü insanı için çözüm part­nerliktir. Kişisel hedeflere erişmek için bile, eğer o hedefe bir part­nerle birlikte yaklaşırsa başarılı olacaktır. Örneğin, eğer o bir türlü on kilo veremiyorsa, yapacağı en iyi iş aynı sorunu olan bir arkadaş bulmak ve onunla birlikte zayıflamaktır. Diğer kişinin perhiz ya da egzersiz programına sadık kalmasına yardım etme sürecinde, o da kilo vermeye başlayacaktır. Aynı şey onun erişmekte zorluk çektiği her kişisel hedef için geçerlidir: Eğer o bu­nu birlikte yapacak birini bulursa, her ikisi de kazanacaktır.

Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarına cesaret “aktar­ma,” inisiyatifi ele alıp onun yardımı olmadan asla girişmeye­cekleri işleri yapmaları için güven verme yeteneğine sahiptir. O, başkalarının kimliğini öylesine güvenli bir biçimde onaylayabilir ki, onlar kendilerine inanmaya başlarlar. O iş danışmanı, psiko­log, öğretmen, antrenör olarak, ya da insanlardaki güven ve ce­sareti ortaya çıkaran başka herhangi bir rolde çok başarılı olur.

Ancak, bu insan bunun bencil bir güdü içermediğinden emin olmalıdır, aksi takdirde sonuç istenilenin tersi olur. Bu yüzden, objektif olmak gereklidir: O, diğer kişinin hedeflerini ayırt etme­lidir.

YAKINLIK VE SAVUNMASIZLIK

Terazi Kuzey Düğümü insanı savunmasız olma kapasitesini ge­liştirmelidir. O, başkalarına karşı duyarlı olmayı öğreniyor: Baş­kalarının duygularına ve perspektiflerine açık olmayı öğreniyor. Başkalarının onu deneyimlemelerine izni vermeyi öğreniyor: Duy­gularını ve korkularını paylaşmayı öğreniyor. Bu insanın savun­masız olmaya karşı güçlü savunmaları vardır. Onun güçlü prog­ramlaması şöyle der: “Hiçbir zaman hiç kimsenin senin zayıflık­larını bilmesine izin verme.” Ama o savunmasızlıkta büyük bir güç olduğunu öğreniyor gerçekten de, en iyi savaşçı ne zaman savaşacağını ve ne zaman barış yapacağını bilen kişidir. Ama eğer o diğer kişiye sormazsa, bu zamanın hangisi olduğunu bil­meyecektir.

İlişkilerinin kalıcı bir düzeyde yürümesi için, o daha yakın ve samimi olmayı da öğrenmelidir. Yakınlık diğer kişinin güven­sizliklerine karşı daha duyarlı ve kendi savunmasızlığını, incinebilirliğini açığa vurmaya daha açık olmanın bir yan ürünüdür. O daha yakın ve samimi olduğunda, gelişebilir. Ama böyle olmadı­ğında, yaklaşılmaz ve erişilmez olarak kalır.

İncindiğinde, Terazi Kuzey Düğümü insanının ilk içgüdüsü geri çekilmek ve etkilenmiş olduğunu başkalarının bilmelerine izin vermemektir. Bu enkarnasyonda o kendisini açmanın ve başkalarının onunla ilgilenmelerine izin vermenin değerini öğre­niyor. O incinebilirliğini açığa vurduğunda ve paylaştığında, baş­langıçta utanç duyduğu şey onun kutlayabileceği bir şey haline gelir ve başkalarıyla samimi bir biçimde birbirlerine bağlandık­larını görür. Şimdi o başkalarının yansıttığı imajı değil de onu tanımalarına izin verebilir. Bu insan doğuştan dürüst, cesur ve toksözlüdür. O başkalarına karşı savunmasız olmasına izin verdiğinde, bu kendini keşif konusunda ileri doğru bir atılım olabi­lir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı, eğer incinebilir olduğunu gös­terirse eğer zayıf görünürse etkilemek istediği insanları kaybe­deceğinden korkar. Oysa incinebilirliğini açığa vurması onu baş­kalarına sevdirir. Üstelik bu başkalarının onu nasıl destekleyeceklerini ve ona nasıl güven vereceklerini bilmelerine yardımcı olur. O diğer kişiyi yaşamına daha derin bir düzeyde katar ve ay­nı zamanda o kişi tarafından kabul edildiğini hisseder. Böylece eski yalnızlık ve aynı’lık duyguları erir gider.

Bu insan başkalarının onun korkularını paylaşmalarına izin verdiğinde, onun doğuştan gelen cesareti herkese daha derin bağ­lar kurmayı ilham eder. O, başkalarının da benzer durumlardan geçmiş, hatta daha büyük hatalar yapmış olduklarını görür. Ha­talar yapmak, öğrenmek ve gelişmek insan olmanın bir parçasıdır bu, Terazi Kuzey Düğümü insanının geçmiş yaşamlarda deneyimlediği “savaş makinesi”nden çok farklıdır. Onun kendisi ile başkaları arasındaki duvarı yıkması, bir savaşçının kalkanını indirmesi gibi olabilir bu ürkütücü bir şeydir. Ama doyuma ulaş­mak için, o kalkanı bir yana bırakmak ve savunmasız olmalıdır.

TAKIM ÇALIŞMASI

Terazi Kuzey Düğümü insanının takım çalışması duygusu yok­tur. Onun bunu içeren bir geçmiş yaşam deneyimi olmamıştır. Savaşçı olarak, o tüm işi kendisi üstlenir. Sorumluluğu paylaşmak isteyenlere kızar. İşi kendi başına yönetmek ister, çünkü diğer kişinin işi “yüzüne gözüne bulaştıracağından” ve üzerine düşeni yapmayacağından ve böylece kendisinin hedefine erişe­meyeceğinden korkar. Ayrıca, onun kendisinin bir günde ve da­ha iyi yapabileceği şeyi iki ya da üç günde yapan birisine karşı sabrı yoktur.

Ama bu kez bu insan işleri kendi başına yapmak için enkarne olmamıştır o bunu yapabileceğini zaten bilir. O kısa men­zilli hedeflere ulaşma konusunda muazzam bir güvene sahiptir. Ama şimdi, o bir hedefe kendi başına eriştiğinde, beklediği mutluluğu hissetmez. Bu enkarnasyonda, onun işi bir yandan ihti­yacı olan insanlara güven aktarırken kendi hedeflerine bir ta­kım çalışmasıyla ulaşmaktır.

Bu yüzden, altı kişilik bir takımla birlikte çalışırken, o yedi kişi olduklarını hatırlamalıdır. Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarını güçlendirme konusunda son derece yeteneklidir ve o altı kişinin her birinin nerede güvene ihtiyacı olduğunu görür. Başkalarının nerelerde güvenden yoksun olduklarını vurgulayan “aksaklıkları” iyi karşılar, çünkü bu ona başkalarını nerelerde destekleyebileceğini gösterir, onu takımın çok değerli ve sevilen bir parçası kılar.

O daima önce takımın en yüksek hayrına olacak şeyi dikka­te almalıdır. İletişimin kesilmesi takım üyeleri için iyi sonuç ver­mez; onlar için, birbirleriyle dayanışma duygusunu besleyecek şekilde temasta kalmaları iyi sonuç verir. Bu amaçla, her üye kendi gereksinimlerini objektif biçimde ifade etmeye gönüllü ol­malıdır bunu bir içerleme ya da misilleme olarak değil, kendi ge­reksinimleri hakkında açık kalarak, partnerlikte birbirini güçlen­dirmek için yapmalıdır. Bu da savunmasız olmanın bir yoludur.

PARTNERLİK

Terazi Kuzey Düğümü insanı için, onun kimliğinin güçlü yanları ilişkilerine yararlı olacak niteliklerdir. Diğer kişi farklı nitelikler getirir ve bunlar tam da bu insanın ihtiyaç duyduğu şeyler olabilir. Partnerlik yoluyla, bu insan başkalarıyla dengesini bulur ve başka türlü erişemeyeceği yanlarına erişebilir. Bir partnerle birlikte, yaşam artık bir angarya değil, her iki insan için de kendini keşfi ve kendini gerçekleştirmeyi daha hafif, daha mutlu bir süreç kılan olumlu bir enerji alışverişidir.

Diğer kişi ilişkiye Terazi Kuzey Düğümü insanının yoksun olabileceği nitelikleri getirdiğinden, bu insanın diğer kişinin ger­çekte kim olduğunu, neyi sunduğunu, takımı yükseltecek hangi yetenekleri ve nitelikleri getirdiğini objektif bir biçimde görmesi gerekir. O, güven ya da inisiyatif getirmeyebilir, ama belki duy­gusal duyarlılık, anaçlık, oyunbazlık, eğlence, yaşamı bir serüven gibi görme, ya da şefkatli bir bağışlayıcılık niteliği getirir. Eğer Terazi Kuzey Düğümü insanı diğer kişinin ne getirdiğini anlayabilirse, bu armağanı kabul etmeye ve onun tarafından güçlendirilmeye daha açık olabilir.

Bu insanın gerçekten istediği şey, başka birisiyle birleşmek ve o kişinin hayallerini ve plânlarını desteklemektir. Bu yüzden, diğer kişinin aradığı şeyin ayrıntılarını dikkatle ayırt etmek onun sorumluluğudur; böylece o bunun kendi ruhunda yankı bu­lup bulmadığını keşfedebilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı, kişi­sel olarak yaşamı sürdürebilmesinin ilişki için en iyi olanı yap­maya dayandığını öğreniyor. O partneriyle tüm kalbiyle ilgilen­diğinde, en nihayet mutluluğu ve doyumu yaşamaya başlar.

DİRENİŞLER

Bu insan geçmiş yaşamlarından ötürü müthiş bir savaşçıdır ve savaş enerjisine alışıktır. O, bu enerjiye alışık olduğundan, ilişki­lerde savaşı kışkırtabilir. Her ne pahasına olursa olsun kazanmak ister ve böylece bazen kendisi için en değerli olan ilişkileri itip uzaklaştırabilir. O savaşmaya hiç gerek olmadığında bile sa­vaşır ve çoğunlukla sonunda kaybeder. Eğer o bir partnerliğin kendi başına bir varlık olduğunu görmek yerine, onu iki ayrı birey olarak görürse, onun ilişkisi “benim gereksinimlerime karşı senin gereksinimlerin” çekişmesine dönüşebilir. Aslında, partnerliği güçlü kılan şey, her iki kişiyi de besler.

O, ilişkinin hedefini zafer kazanma dürtüsünün önüne koymayı öğrenmelidir. Onun istediği şeye, diplomasi, davranış ince­liği ve diğer kişinin pozisyonunu dikkate alma yoluyla ulaşması çok daha olasıdır. Ama bu insan diplomasiyi kendi amacı yönünde etkilemek (yani, istediği şeyi elde edebilmek için diğer insana bir şeyi “ait’miş gibi göstermek) için kullanmamayı da öğreni­yor. O, gerçek bir diplomat olmanın değerini keşfediyor: Bir uzlaşmaya varıp varamayacaklarını görmek için diğer kişiyi dinlemenin ve kendi bakış açısını paylaşmanın değerini… Bu her iki tarafa da kalıcı bir doyum verecektir.

Terazi Kuzey Düğümü insanı dürtülerini nasıl ifade edece­ğini dikkate almayı da öğreniyor. O, söylemek istediği şeyi ve yapmayı düşündüğü eylemi tartmak ve bunun başkaları üzerindeki etkisini dikkate almalıdır. O, konuşmadan önce düşünmeyi öğreniyor.

Kazan / Kazan  Durumları   Yaratmak

Terazi Kuzey Düğümü insanı burçlar kuşağının doğal arabulucularındandır. O, bir durumun ya da anlaşmazlığın her iki yanını da açıkça görme ve A kişisinin pozisyonunu B kişisine ve B kişisinin pozisyonunu A kişisine etkili bir biçimde iletme yeteneğine sahiptir. Uyum, diğer kişinin pozisyonunu objektif biçim­de anlama yoluyla oluşturulur. Bu yetenek ona evlilik ya da aile danışmanlığı ya da diplomasi dâhil, iki farklı bakış açısını den­gelemeyi gerektiren herhangi bir rol oynama niteliği kazandırır. Yan bir yarar olarak, Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarının objektif olmalarına yardım ettiğinde, başkalarının kimliğine say­gı gösterme yeteneğini geliştirir. Psişesindeki kişisel denge, huzur ve mutluluğu bulmasına yardımcı olan kası geliştirir.

Bu insan bir ilişkiyi uyum, anlayış, takım çalışması ve doyumla başarıyla yürütme yeteneğine sahiptir. O bu yeteneği kullanmayı hatırladığında, hemen her seferinde her iki tarafın kazançlı çıktığı bir durum yaratır. Örneğin, bir Terazi Kuzey Düğümü erkeği hızlı motosiklet kullanmayı sevebilir. Onun bir eşi ve üç küçük çocuğu vardır ve karısı onun aldığı risklerden ötürü kaygılanmaktadır. Karısının bakış açısını anlayacağı yerde, o öfkelenir, bağımsızlığının tehdit altında olduğunu düşünür ve bir öfke nöbeti sergiler (“sana karşı ben” zihniyeti). Bu sorun ilişkide bir “açmaz” haline gelir. Birkaç yıl içinde, bu durum karşı­lıklı iletişim içermeyen ve dolayısıyla çözümsüz kalan birçok aç­mazdan biri haline gelir. Çift birbirinden uzaklaşır ve evlilik (fiziksel olmasa da, duygusal olarak) biter.

Şimdi, bir kazan/kazan seçeneğine bakalım. Karısı onun motosikletiyle ilgili kaygısını ilk kez dile getirdiğinde, Terazi Kuzey Düğümü erkeği derin bir soluk alabilir ve oturup onunla ko­nuşabilirdi. O, karısının tam olarak neden kaygılandığını öğren­mek için ona sorular sorabilirdi. Karısıyla oturup onun bakış açısını öğrenmek için zaman ayırması bile bir uyum, özen ve destek atmosferi yaratabilirdi. O karısının kaygılarını anladığında, onlar sorunu birlikte çözme fırsatı bulabilirlerdi.

Bunun anahtarı birlikte bir çözüm bulmaktır sonuçta, bu Terazi Kuzey Düğümü insanı için bir “kendi başına yap” enkarnasyonu değildir. Eğer karısı onun ölümcül bir kaza geçirebileceğinden ve üç çocuğu geçindirme sorumluluğunun onun sırtına kalacağından korkuyor idiyse, belki o yüksek meblağlı bir yaşam sigortası yaptırabilirdi; bu karısına daha büyük bir güvenlik duygusu verir ve onun kocasının motosiklete binme zevkini desteklemesini sağlardı. Bu düğümsel gruptaki insan, doğuştan, durumları kafa kafaya karşılama yeteneğine sahiptir. O, partnerinin kaygılarını anlamaya gönüllü olmalı ve her mücadeleyi her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir duruma dönüştürmek için partneriyle birlikte çalışmalıdır.

Ruhsal Astroloji Jan Spiller

Bu, ruhsal kaderini geliştirmek isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitaptır.
Her Dem Bütünün Hayrına OLsun

Buna da Bakmalısın !

Leave a Comment

error: Content is protected !!