KUZEY AY DÜĞÜMÜ KOVA BURCU KADERSEL ASTROLOJİK ETKİLERİ
Kuzey Düğümü Kova Burcunda ve Kuzey Düğümü 11. Evde
Geliştirilecek Nitelikler
Bu alanlarda çalışmak gizli yeteneklerin ve becerilerin ortaya çıkmasına yardımcı olabilir.
• Objektif olmak (“tüm tablo”yu görmek)
• Dostluk için arzu duymak
• Grubun en yüksek hayrına olan kararları almak
• Genel inançlara uymayan fikirleri paylaşmaya gönüllü olmak
• İnsancıl davaları savunmaya gönüllü olmak
• Gruplara aktif katılım
• Eşitliğin farkındalığı
• Başkalarıyla belli rollerinden (bahçıvan, doktor, sevgili, vb.) ayrı olarak, bireyler olarak ilişki kurmak
• Kazan/kazan durumları yaratmak
• Başkalarının nasıl özel olduklarının farkına varmak
Geride Bırakılacak Eğilimler
Bu eğilimlerin etkisini azaltmaya çalışmak yaşamı daha kolay ve daha zevkli kılmaya yardıma olabilir.
• Kendi istediği şeyi elde etmekte ısrar etmek
• Sırf otorite kullanmak için değişiklikler yapmak
• (Aşkta ya da kumarda) riskler almaya bağlılık
• inatçılık ve dik başlılık
• Onaylanma gereksinimine bağlılık
• Melodramatik eğilimler
• Kalbinin sesini dinlemek yerine, kendisinden beklenileni yapmak
• Aşırı tutku aşırılığına kaçmak
• Başkalarının öneminin farkında olmamak
• Korkuya dayanan kibirli tepkiler
KAÇINILACAK TUZAK
Kova Kuzey Düğümü insanının farkında olması gereken Aşil’in topuğu başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duyması (“Yaşamımı sürdürmem başkalarının beni onaylamasına bağlıdır) ve eğer başkaları tarafından onaylanırsa yaşamının doğru yolda olduğunu düşünmesidir. Ama bu dipsiz bir kuyudur: Bu insan kendisini doyumlu hissedecek ya da kendisi olmakta özgür hissedecek kadar yeterince onaylamayı asla elde edemez. Aslında, onun için başkalarının onaylaması yanlış bir göstergedir. O onaylanmamayı göze almalı, daha derin ve daha doyum verici bir kendi kendini onaylama duygusu geliştirmek için kendi alışılmışın dışındaki (genel inançlara uymayan) fikirlerine sadık kalmalıdır.
Kova Kuzey Düğümü insanının içine düştüğü tuzak özellikle aşk konusunda risk almak için bitmez tükenmez bir arayıştır (“Eğer mutlu bir aşk yaşamım olursa, o zaman kendimi bütünlenmiş hissedebilir ve dünyaya yardım etmek için üzerime düşeni yapmaya başlayabilirim”). Ancak, eğer o bu romantik enerjiyi kendisini günbegün bir insancıl davaya adayarak dengelemezse, bu enerji aşırı yoğunlaşır ve o istemeden, çok arzuladığı ilişkiyi yok eder.
Sonuçta, o kişisel arzulanın unutamadıkça, kendisini insancıl davalara adamakta asla özgür hissetmeyecektir. O dikkate değer yeteneklerini evrensel davaları başarılı kılmak için kullandığında, çabaları ilgili herkes için enerji verici ve ödüllendirici olacaktır. İroni şu ki, Kova Kuzey Düğümü insanı kendisini daha büyük bir davaya adadığında, evrenin onu kişisel düzeyde de tatmin edeceğini görür. O eski bir atasözüne dikkat etmelidir: “Ne istediğine dikkat et, çünkü onu elde edebilirsin”!
BU İNSAN ASLINDA NE İSTER ?
Bu insanın aslında istediği şey âşık olmaktır: Tapınırcasına sevilmek ve onun tutkusuna aynen karşılık veren birisiyle “merkez sahneyi” paylaşmak. Bu hedefe erişmek için o akışa uymayı evrene ne istediğini söylemeyi ve yaşamın (kendi mükemmel zamanlamasıyla) onu tanıyacak ve taparcasına sevecek kişiyi getirmesine izin vermeyi öğrenmelidir. O, sevgiyi doğal olarak alıp kabul etmeyi fırsat penceresine karşı uyanık olmayı ve onu sevmek için yaşamına gelen kişiye karşılık vermeyi öğrenmelidir. Benzer anlayıştaki insanlarla zaman geçirmesi, genel inançlara uymayan fikirlerini ve gelecekle ilgili vizyonlarını açıkça ifade etmesi, aynı zamanda arkadaşı olabilecek ve ona gereksindiği desteği verecek sevgiliyi ona çeker. O, diğerkâmca hayallerini gerçekleştirmeye odaklandığında, yaşam ona hayallerini romantik enerjiyle dolduracak özel kişiyi gönderecektir.
Yetenekler/ Meslek
Bu insan, açık ve uyumlu işbirliğinin nasıl geliştirileceğini görebildiğinden, gruplarda etkili olur. O tarafgirlikle ilgilenmez, bu yüzden bir bütün olarak grubun en yüksek hayrına olan şeyi yapmaya muktedirdir. İnandığı idealist davaları ya da insancıl hedefleri başarıyla destekleyebilir. Kova Kuzey Düğümü insanı objektifliği gerektiren pozisyonlarda iyidir; bilim adamı, astrolog, elektrikçi, teknisyen, bilgisayar uzmanı olarak, ya da geleceği görme ve onu şimdiki zamana getirme yeteneğinin değerli bir nitelik olduğu her meslekte başarılı olur. O, topluma yenilikçi fikirler getiren bir işte başarılı ve mutlu olur. Kendi uygun biçimde uygulanmış yaratıcı enerjisiyle olumlu sonuçlar üretir ve bir işi sonuna kadar götürüp tamamlayabilir. Radyo ve televizyon yayıncılığı onun doğal olarak yetenekli olduğu başka bir alandır.
Buna ek olarak, bu insan son derece yaratıcıdır ve bir işi tamamlamak için coşku, tutku ve ham enerji sunmaya hazırdır. O, kararlılığını grubu güçlendirecek ya da daha yüksek bir davayı destekleyecek biçimde kullandığında, başkalarını güçlendirip aktifleştirir. Ancak, eğer inatla, daha yüksek bir prensip yerine, kendisini ön plâna çıkartacak bir mesleğe (örneğin, film yıldızı, büyük şirket başkanı, askeri ya da siyasi göstermelik kişi) girerse, bu onu sertleştirir ve başkalarıyla eşitlikle ilişki kuramaz hale getirir. O, becerilerini önemli evrensel davaları desteklemekte kullanabileceği alanlarda daha iyi durumda olur.
Kova Kuzey Düğümü İçin iyileştirici onaylamalar
• “İnatçılığı bıraktığımda, kazanırım.”
• “Neyin olması ‘gerektiğini’ bilmiyorum.”
• “İlgili herkes için en iyi olanı yaptığımda, kazanırım.”
• “Bir kez ne istediğime karar verdiğimde, evren onu bana getirecektir.”
• “Kendimi iyi hissetmek için başkalarına hükmetmek zorunda değilim.”
KİŞİLİK
Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda kral ve kraliçe, ya da eğlendirici olmuştu o “özel” olmaya alışmış bir insandı. Tüm o alkışları ve hayranlığı toplamak onda bir ego kabuğu oluşturmuştu ve bu şimdi onun kendisini başkalarıyla eşit hissetmesini engeller o bu enkarnasyona kendisini hâlâ “özel” hissederek geldi.
Bir eşitlik ve ait olma duygusunu yeniden kazanmak için, bu insan kendisine verilmiş olan tüm o aşırı ün enerjisini başkalarına vermelidir ve bunu muazzam gücünü insancıl davaları desteklemekte kullanarak yapabilir. O, Yeni Çağı getirmeye yardımcı olmak için buradadır. Onun kaderi, yalıtılmış tahtından inmek ve kendisini yeniden toplumun bir parçası kılmaktır.
Kötü bir şey olduğunda, o şöyle bir tepki verme eğilimindedir: “Bana mı? Bu benim başıma mı geldi?” O kötü şansı hak ettiğine inanmaz. Onun öğrendiği derslerden biri, “yaşam”ın herkesin başına geldiğidir. Ama ayrıcalıklı geçmiş yaşamlarından ötürü, ona başka herkese davrandığı gibi davranıldığında çok öfkelenir o toy ve şımarıktır.
Bu insan, şef, kral, diktatör, ya da aile reisi olarak geçirdiği, hükümdarlık pozisyonunu içeren geçmiş yaşamlarda Çok Önemli Kişi (VIP) idi ve kendi istediği şeyi elde etmeye alışmıştı. Bu yüzden o iyi kalpli olmasına rağmen talepkâr olma eğilimindedir ve başkaları onun isteklerini önemsemediklerinde bunu bir hakaret olarak alır. O kadar çok duygusal enerjiye sahiptir ki, çoğunlukla, farkında bile olmadan başkalarını ezip geçer. İstediği sonuçları elde etmek için id enerjisini kullanmakta ustadır ve bu enkarnasyonda o irade gücünü başkalarıyla paylaşmak için buradadır. O, etkileşimde bulunduğu insanlara bilinçli olarak odaklanması ve onları kendi gereksinimleriyle temasa geçmeye ve kendi hayallerini gerçekleştirmeye teşvik etmelidir.
GÜVEN VE İRADE GÜCÜ
Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda iradesini aşırı geliştirmiş olduğundan, bu yaşamda onun iradesi bazen kontrol dışına çıkar o, yüksek çıkarlarına karşı olsa bile, sırf değişiklik uğruna durumu değiştirmeye çalışır. O en hoş koşullarda iyi bir zaman geçiriyor olabilir, ama birden iradesi devreye girip kendi istediği şeyi talep eder. Bu çok rahatsız edici olabilir. Böyle olduğunda, onun eşitliği yeniden oluşturmak için yapacağı en iyi şey, olup biteni kabul etmektir: “Özür dilerim bu benim başıboş kalmış olan irademdi. Fikrinizin ne olduğunu söylemiştiniz?” Bu insan geçmiş yaşamlarda tanınmış bir sanatçı ve son derece yaratıcı bir kişi de oldu. Bu onun kibir geliştirmesine, kendi vizyonlarını kibirle tüm diğer vizyonların üstünde tutmasına neden oldu. O iradesini bir hedefe erişmek için kullandığında, güçlü iradesi onun yararına çalışır, çünkü iradesi ona zor projeleri tamamlayacak gücü ve kararlılığı verir; ama bu irade onun yaşamının başka alanlarına rastgele yayıldığında, olumsuz bir etki yapar. O birçok yaşamı ego, kararlılık ve kişisel irade geliştirerek geçirmiş olduğundan, grup farkındalığını yitirmiştir. Bu yüzden, bu enkarnasyonda düşünüşünü başkalarının bireysel gereksinimlerini kapsayacak biçimde genişletmelidir.
Başkaları tarafından desteklenmesi için, o iradesini bütünün hayrını desteklemeye odaklamalıdır. Bu insan, hayallerini gerçekleştirmeye yönelik her adımı kontrol etmeye çalıştığında sorunlar ortaya çıkar. Eğer süreci kontrol etmeye çalışırsa, bunun sonucu düş kırıklığıdır. Onun ne istediği geçerlidir; ama o istediği şeyin nasıl gerçekleşeceğini belirlemeye çalışmayı bırakmalıdır. Evren onun gereksinimlerini karşılamak ister ve o egosunu aşmayı öğrendiğinde, gereksindiği her şey ona gelecektir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yaşamın engellerini aşabilecek güce sahip olduğuna doğal olarak güvenir. Belki bu yüzden bu kadar büyük bir esnekliğe sahiptir ve felaketlerden sonra kendini çabuk toparlayıp mutlu bir kalple ve bir sonraki serüvene atılmaya gönüllü bir ruhla yoluna devam edebilir. O yeteneklerine ve gereksinimlerine doğru olarak değer biçer ve sonra olumlu çözümler yaratmaya girişir. Geleneksel araçlarla güvenlik aramaz kaderini garanti altına almak için kendi aklına güvenir.
Geçmiş yaşamlarda bu insan her şeyi kendi başına yapmıştır ve onun bu kadar inatçı olmasının, bildiğini okumasının bir nedeni de budur. O, arzuladığı şeyi elde edene ya da direncin çok güçlü olmasından ötürü vazgeçmek zorunda kalana dek durumu zorlar. Sonuç vermeyen bir şeyi en nihayet bıraktığında, durumun neden onun istediği gibi sonuçlanmadığı konusunda daha yüksek bir yanıt görür. Ve o bir hayli yardım alır: Melekler ve kendi sezgisi ona büyük tabloyu gösterecektir ve o aynı idealleri paylaşan dostlarına güvenebilir. Bu, Kova Kuzey Düğümü insanı için bir “kendi işini kendin yap” enkarnasyonu değildir; o başkalarının onun hedeflerine erişmesine yardım etmelerine izin verdiğinde, bu epey olumlu, karşılıklı enerji yaratır.
Riskler Almak
Kova Kuzey Düğümü insanı riskler aldığında kaybetmekten nefret eder. Basit bir iskambil oyunu ya da düşük paralı bir kumar oynarken bile, işin içine para karıştığında bu insan “şaka kaldırmaz.” Onu çok ciddiye alır ve onun bir oyun olduğunu unutur. O geçmiş yaşamlarda kumarbazdı, bu yüzden şimdi riskler almaktan korkmaz. Ama objektiflikten yoksun olduğundan, bu enkarnasyonda genellikle iyi bir kumarbaz değildir.
Bu insan, durup da, aldığı riskin potansiyel olarak yıkıcı sonuçlarını düşünmez ki bunlar diğer düğümsel gruplardakileri ürpertecek sonuçlar olabilir! O kendisini yenilmez sanır. Çoğunlukla, olasılıkları değerlendirecek, durumu tartacak ve başkalarının isteklerini dikkate alan pratik bir değerlendirme yapacak kadar yeterince uzun bir süre yavaşlamaz. O muazzam bir duygusal enerji dalgası hisseder ve kendini atar.
Aşk ilişkilerinde, Kova Kuzey Düğümü insanının tutkusu ateşlendiğinde, o hemen o ilişkiye atlamak ve kendisini o ilişkiye yüzde yüz adamak ister ve zihni aşk ateşini sürdürmek için hangi fantezi gerekiyorsa onu yaratacaktır. O, diğer kişide sadece olumlu nitelikleri görür, onu yüceltir ve ilişkiyi olduğundan büyük bir hale getirir bu da onun bağımlısı olduğu duygusal yükü (şarjı) yaratır.
O, öylesine tamamen ve çabucak yatırım yapmıştır ki, sevgi nesnesini kazanma ya da kaybetme olasılığını abartır. Bu onun görüşünü bulandırır ve o kendisini tek oyuncunun kendisi olduğu bir dramın ortasında bulur. İş arayışlarında da durum aynıdır. Eğer o, kumar içgüdülerini izleyerek bir “vurgun yapacağını” düşünürse, kaybeder. Onun, bu ister parası ister kalbi olsun, durup düşünmesi ve kaybetmeyi göze alabileceğinden daha çok kaynakla kumar oynamaması önemlidir!
Kova Kuzey Düğümü insanı tutkuyu (“kolay bir kazanç” gibi görünen şeye eşlik eden “heyecanı”) körü körüne izlediğinde, durum ister bir aşk ilişkisi olsun, ister malî bir kumar olsun, daima kaybeder. Tutku ortaya çıktığında, onun yapacağı en iyi şey kendisini yavaşlamaya zorlaması ve riski değerlendirmesidir. O zaman, akıllıca bir karar verecek berraklığa sahip olacaktır. Onun tek hedefi kendini tatmin etmek olduğunda, o kaybeder. Bu hedef daha yüksek, diğerkâmca şeyleri örneğin, diğer kişinin durumunu objektif olarak fark etmeyi içeriyorsa, bu ona “avantaj” sağlar, başarılı bir strateji oluşturmak için gereksindiği genişlemiş vizyonu verir.
AŞIRI GELİŞMİŞ EGO
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı egoyu geliştirmekle geçirmiş olduğundan süper egoyu ihmal etmiştir. (Burada, “id” temel ihtiyaçları ve arzuları; “ego,” benliğin bu istekleri dış dünya ile uzlaştıran veçhesini ve “süper ego” da diğer insanların gereksinimlerinin, toplumun ahlak kurallarının, vb. farkındalığını ifade eder.)
Egoyu geliştirerek geçirdiği tüm geçmiş yaşamlar bu insana istediği şeyi elde etme gücünü vermiştir. Ancak, bazen o kendisini istediği şeyi elde etmeye öylesine kaptırır ki, bunun gerçek bir ihtiyacı (id) karşılayacağından emin olmak için durmaz. Ya da, o istediği şeyi elde edemeyebilir, çünkü süper egoyu hesaba katmaz ve kendisine istediği şeyin ilişkili olan diğer kişilere yararlı mı yoksa zararlı mı olacağını sormayı unutur. Bu enkarnasyonda bu insan süper ego ile olan bağını geliştirmektedir: Bu bağ ne kadar güçlü olursa, bu enkarnasyonda o kişisel egoyu o kadar etkili bir biçimde kullanabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanının başlıca dersi, aşırı aktif egosunu insanlığın tekâmülüne katkıda bulunacak bir araca dönüştürmektir. Egoyu dizginlemek ruhsal bir bağlantıyı ve güçlü bir özdisiplini gerektirir. O kendisini küçük, olumsuz duygusal hallere kaptırmaktan kaçınmalıdır. O düşünce kalıplan onun egosunu besler ve kalbini kırar. Diğerleri bundan “paçayı kurtarabilirler,” ama bu insan bunu yapamaz. O çok fazla ve son derece yüklü yaratıcı duygusal enerjiye sahiptir ve odaklandığı her şey genişler ve kendi başına bir yaşama sahip olur. O, kıskançlık ve kibri geliştiren düşüncelere sırt çevirmelidir onun için, kendini herhangi bir olumsuzluğa kaptırmak tehlikelidir.
O bu enkarnasyonda güçlü iradesini kullanacak şekilde egonun onu ters etkili düşüncelerle beslemesini önleyecek şekilde donatılmıştır. Örneğin, işler onun istediği gibi gitmediğinde, o, sonuçtan ötürü kendisini ya da başkalarını suçlama eğilimi gösterir ve büyük bir düş kırıklığına uğrar. İşte bu, olumsuz düşünce bombardımanını durdurup, kendisine şunu hatırlatma zamanıdır: “Neyin olması gerektiğini bilmiyorum.” Önemli anlarda hatırlanan bu düşünce onun kontrolden çıkmış olan iradesini durdurur ve ona huzur getirir.
Onaylamalar da onun olumsuz düşüncelerden kurtulmasına çok yardıma olabilir: “Sevecen bir iyilikle doluyum. Sevgi tüm varlığımı kaplıyor.” Gün içinde bu tür düşünceleri bilinçli olarak tekrarlayarak, o gerçek doğasıyla yeniden bağlantı kurabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargılamayı ve kendisini diğer insanlarla kıyaslamayı bırakarak da kendisini ego tuzağından kurtarmaya çalışabilir. “Evet, o benden daha iyi durumda. O daha çok tanınıyor ve itibar görüyor, onun daha çok parası, daha çok malı mülkü var…” Böyle kıyaslamalar onun öfke ve kıskançlığa kapılmasına neden olur. O bir başkasına bakıp şöyle düşünebilir: “Onun daha az prestijli bir işi var, o daha az para kazanıyor, onun iyi bir ilişkisi yok…” ve sonra kendisini daha üstün hissetmeye başlar. O bu şekilde yargıladığında daima kaybeder, çünkü bu herhangi bir gerçek bağlantıyı ya da karşılıklı desteği olanaksız kılar. Ve eğer o kendisine yakın olan birisine içerlerse, kendisini iyi hissetmez.
Bu tuzağa düşmekten kaçınmak için, o böyle yargılayıp kıyasladığında bunu fark etmeli ve hemen onun yerine başka şeyler düşünmelidir: Akşam yemeği için neler satın alınacak, işte ne yapılacak, vb. Birleşik Devletler başkanı olmak, ister bir üniversite diploması almak, ister ailesini geçindirecek parayı kazanmak için uğraşsın, mücadelenin aynı olduğunu anlamalıdır. Eğer o dış görünüşlerin ötesine bakar ve hepimizin aynı mücadeleyi paylaştığımızı anlarsa, rahatlar ve kendisini başkalarıyla eşit hisseder.
Bu insan geçmiş yaşamlarında kral ya da kraliçeydi, sıradan biri değildi. O, krallığın/kraliçeliğin karakterine uymayan küçük duygusal tepkilerin üzerine çıkmak için vakar, yardımseverlik ve kararlılık gibi doğal ve asalete yakışır niteliklerini kullanmalıdır.
KİBİR
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok enkarnasyonu başkalarının “üzerindeki” pozisyonlarda geçirmiş olduğundan, kibir onun yapısında vardır. Kibir enerjisi onun tecrit olmasıyla, insanlardan ayrı ve yalnız kalmasıyla sonuçlanabilir, hayatta en önemli şeyleri elde etmesini ve korumasını engelleyebilir. Ancak, o kibri onu tekâmülü değişim yapma ve Yeni Çağı başlatmaya yardımcı olma konusunda üzerine düşeni yapacak şekilde güçlendiren bir güce dönüştürebilir.
Bu insan şöyle düşünür: “Benim yolum en iyisidir. Eğer evreni ben yönetseydim, her şey çok daha iyi olurdu.” O, “benim yolum en iyisidir” dediğinde, kibir enerjisi onu sorunları çözmeye ve dünyada olup bitene katkıda bulunmaya götürür. Yine de, bu kibir alçakgönüllülükle birleşmelidir: “Benim vizyonum en iyisidir, ama onu uygulamanın en iyi yolunu her zaman bilemeyebilirim bu vizyon, beklemediğim bir biçimde gerçekleşebilir.”
“Benim yolum en iyisidir” fikri onun büyük tabloda neyin olup bittiğini algılamasına dayandığında, o zaman Kova Kuzey Düğümü insanının yolu genellikle en iyisidir eğer o ilişkide olduğu herkesi hesaba katmışsa. Ama eğer o, “Başkaları ne isterlerse istesinler, ben kendi bildiğimi okurum” derse, o zaman bu yaklaşım iyi sonuç vermez. Bu insanın esnek olması, olayların belli bir sıralanışına kendisine sunulan fırsatı kaçıracak kadar bağlı olmaması gerekir.
YARGIYI ASKIYA ALMAK
Ayrıcalıklı geçmiş yaşamlardan ötürü, Kova Kuzey Düğümü insanı her şeyin onun yararına sonuçlanmasını bekler. Eğer talihsiz bir olay vuku bulursa, onun ilk tepkisi, çoğunlukla, öfkelenmektir: “Ben bunu hak etmiyorum!” bu da, talihsizliği ondan daha çok hak eden başka insanların olabileceğini ima eder. O böyle düşündüğünde, doğal cömertliğiyle teması yitirir ve kendisini başkalarından daha özel hissetmeye başlar o zaman da başkaları ona karşı cephe alırlar. (Bu “Marie Antoinette sendromu”dur: Bu azametli davranışı başkalarını onu alaşağı etmeye kışkırtır.) Ama bu insan temel bir toylukla davranmaktadır; o başkalarını kışkırttığında bile, bunu yaptığını fark etmez.
Bu insan, içsel bir iyilik ve sevecenlik çerçevesinde iş görür, temelde başkalarına karşı iyi niyetlidir ve yaşamın iyiliğine inanır. Bu niteliklerden ötürü, o genellikle “şanslı” görünür. Ancak, işler istediği gibi gitmediğinde, onun içindeki şımarık çocuk ortaya çıkabilir ve o evrene ve yaşama çok öfkelenir. Onun öfkesi sorunu şiddetlendirir, çünkü bu durumda o kendisini iyiye kapatır ve şanssızlığın içinde duygusal olarak kaybolur bu da daha çok şanssızlık yaratır.
Eğer o olumsuz kıyaslamalara daha derinlemesine gömülmesine izin verirse, insanlara karşı tutumu ya içerleme ya da küçümseme olur. Bu onu sevilmeyen kişi yapar küçümsediği insanlar onu alaşağı etmek ister ve “daha iyi durumda” olarak algıladığı kişiler ona yardım etme eğilimi göstermezler, çünkü onlar bu insanın içerlediğini hissederler.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargıyı askıya almayı ve başkalarını daha derin biçimde tanımak için zaman ayırmayı öğreniyor: Başkalarına neden öyle düşündüklerini sormak ve onlarla ortak neleri olabileceğini öğrenmek. O kendisini birçok mutlu etkileşimden yoksun bırakır, çünkü yüzeysel görünüşleri yargılamakta çok acele eder. Onun bu kendi kendini yıkıcı kalıptan kurtulmasının tek yolu, doğal cömertliğini bilinçli olarak uyandırmasıdır. Birçok enkarnasyonda başkaları için “özel” olmasının ve evren tarafından korunmasının sonucunda bu insan cömert olmuştur ve o, çoğunlukla, iyi şansının getirdiklerini başkalarıyla paylaşır. O başkalarının çabalarını kutsadığında ve onların utkularına sevindiğinde, kendi şansının kapılarını açar.
Takdir Etmek
Kova Kuzey Düğümü insanı için kapıları şansa açık tutacak bir başka strateji, yoluna çıkan iyi şeyleri bilinçli olarak takdir etmektir. Onun kibir yerine, takdirle davranması önemlidir. Örneğin, eğer o özel bir partiye davet edilmişse ve içsel olarak kibirle karşılık verirse (“Eh, beni davet etmelerinin zamanı gelmişti!), geçici olarak kendisini mutlu hissedebilir, ama bu tutum çoğunlukla şanssızlığı çeker. Eğer bir nedenden ötürü davet geri çekilirse, kibri onun şöyle bir tepki göstermesine neden olabilir: “O bunu yapmaya nasıl cüret edebilir! Ben bu partiye gitmeyi hak ediyorum! Yaşam bana karşı!”
Ne yazık ki, onun muazzam bir yaratıcı enerjisi olduğundan, olumsuza odaklanmak sürekli bir savaş haline gelir. Ama eğer o yaşamın iyiliğine inanır ve bu iyiliğe açık olursa fırsatlar sunulduğunda onları fark eder ve doğal olarak başarı yönünde ilerler.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve geçirdiği kaza sonucunda kalça kemiği kırılan bir müşterim vardı. Sedyeyle götürülürken o kendi kendisine şöyle dedi: “Yaşam beni seviyor (bu düğümsel gruptaki tüm insanlar bunu bilirler!) ve bundan iyi bir şey çıkacaktır.” Gerçekten de, o yatakta yattığı süre boyunca, işini ulusal düzeye taşıyan yeni bir proje için bir teklif yazdı. Eski sevgilisi ona yardım etmek için tekrar yaşamına girdi ve ben bu satırları yazarken ikisi hâlâ birlikte ve mutlular. Onun tüm yaşamı yeni bir yöne yönelmiş ve değişmişti, çünkü onun iyiye açık olması, görünüşte olumsuz olan bu olayı kendi yararına kullanmasını sağlamıştı.
Öte yandan, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve tiyatroya gitmeden önce New York’un bilinen bir noktasında buluşmayı kararlaştırdığımız bir kadın arkadaşım vardı. Onu içeride bulamadığım için dışarı çıktım ve onu yaklaşık otuz kişiyle birlikte kuyrukta beklerken buldum ve kuyrukta tam onun arkasında çok yakışıklı bir adam vardı. O geç kaldığım için bana çok kızmıştı ve tiyatroya yürürken yol boyunca beni “haksız çıkarmaya” çalıştı. Onun gerçekte sinirlendiği şey içeri girmesine izin verilmemiş olmasıydı, bunu kişisel bir hakaret olarak yorumlamıştı. (Onlara saygıyla davranıldığında bu insanlar çok tatlı olabilirler, ama eğer onlara başkalarıyla eşit olarak “sıradan bir vatandaş” olarak muamele edilirse, çevresindekilere Tanrı yardımcı olsun!) O istediği şeyi elde edememişti, bu yüzden (kendisi dâhil) çevresindeki herkesi mutsuz etti ve yaşamın ona getirdiği cömert fırsatı kaçırdı: Kuyrukta onun arkasında bulunan yakışıklı adamla tanışma fırsatını!
Kova Kuzey Düğümü insanı Akışa güvenmeyi öğreniyor. O çok cömerttir ve yaşam ona cömertlikle karşılık verir. Eğer o istediği şeyi elde edemezse ya da eğer birisi ona “hayır” derse yaşamın başka hangi fırsatı getirdiğini görmek için daha geniş bakmalıdır. Kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili sınırlı tabloyu bırakmalı ve yaşamın bolluğuna açık olmalıdır o zaman yeni deneyimler ona beklenmedik sevinçler getirecektir.
Onaylanma İhtiyacı
ALKIŞ VE ÖVGÜ
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı merkez sahnenin yıldızı olarak ve sürekli olarak toplumun dikkatini çekerek geçirdi, bu yüzden bu enkarnasyonda onun bir yanı bu pozisyonda olmaya karşı direnir. Rolünü doğru biçimde oynayamama korkusu ve onaylanmamayı davet etmek büyük bir duygusal risktir ve şimdi o “yıldız” pozisyonunu aldığında genellikle ödüllendirilmez.
Bu enkarnasyonda başkalarının coşkulu alkışları bu insanı duygusal olarak beslemez. Ama o, başkalarını merkez sahneyi almaları için destekleyen harika bir izleyicidir. Onun doğal coşkusu diğer izleyicilerde heyecan uyandırır. Bu yolla, o onaylanma enerjisini başkalarına verir ve kendisi olmak için özgür kalır.
Eğer o dikkat merkezi olmaktan kaçamıyorsa, yapacağı en iyi şey odağı kendi dışındaki bir şeye yönlendirmektir. Örneğin, eğer Kova Kuzey Düğümü insanı bir konuşmacıysa, izleyicilerin dikkatini konuya odaklayabilir. Eğer o prensiplerinden ötürü onaylanırsa ya da bu onayı yalnızca kendisi için aramak yerine projekte ederse, onun coşkusu sınırsız hale gelir ve muazzam bir yaratıcı güce sahip olur. Onaylanmak bu insan için besin gibidir. Öte yandan, onun onaylanmama korkusu o kadar büyük olabilir ki, o gerçek görüşlerini ya da duygularını paylaşmaktan kaçınabilir.
Geçmiş yaşamlarda Kova Kuzey Düğümü insanı geleneksel çizgiyi savunması gereken ki bu onun işinin bir parçasıydı bir VİP’ti (Çok Önemli Kişi). Ancak, bu enkarnasyonda o alışılmışın dışında olan, genel inançlara uymayan bilgiyi paylaşmak için burada ve her zaman onaylanmayabilir, çünkü o yeni bir şeyi seslendirmektedir. İnsanlar yeni bilgiyi nadiren kolayca kabul ederler, çünkü o bilginin değerini anlamak, ona uyumlanmak ve onu özümsemek zaman alır. Bu insan yenilikçi fikirlerini seslendirirken onaylanmamayı göze almalıdır. O, kendi kendisini onaylamanın verdiği gücü hissetmesine izin vermelidir.
Kendisini bir bilgi kanalı olarak görmesi onu son derece özgürleştirir, çünkü bu durumda o “haklı” olmak zorunda değildir. Bu ayrıca onu başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duymanın incinmeye açıklığından da özgür kılar. O sadece bağımsız fikirleri “toplayıp” aktardığını anladığında, o zaman diğer insanların onu onaylayıp onaylamamaları bir etken olmaz.
Kova Kuzey Düğümü insanı grup durumlarında bulunuyorken, aklına sık sık başkalarının coşkuyla kabul ettikleri mükemmel fikirler gelir. Bir fikir gerçekleşir ve hiç kimse onun bu insanın fikri olduğunu hatırlamaz. Bu insanın büyüklük kuruntusu olabilir, ama o dikkat çekmeme siyaseti güttüğünde en büyük potansiyeline erişir ve çok başarılı olur.
Alkış beklememek onu bir sonraki büyük şeye gitmekte özgür bırakır. O çok dikkat çektiğinde, bu onun yeni fikirlere erişmesini engeller. Bu yüzden, onun kaderi işleri gerçekleştirmek için sahne gerisinde ve başkalarıyla birlikte çalışmaktır. O zaman, eğer ün ona gelecekse, bunu dengeli bir biçimde kabul edebilir ve kişisel olarak almaz.
KİŞİSEL Olarak Onaylanma
Kova Kuzey Düğümü insanı herkes tarafından beğenilmek ister onun yaptığı şeylerin çoğunun ardındaki güdü budur. Eğer o bir şey yapar ve onaylanmazsa, bununla başa çıkmakta çok zorlanır. Geçmiş yaşam deneyimlerinden ötürü, bilinçaltı olarak, başkalarının onaylamasını doğru yolda olduğunun ve iyi bir iş yaptığının göstergesi olarak görür. Bir düzeyde, bu insan hâlâ, bir imaja “uygun yaşaması” gerektiğini düşünmenin sıkıntısını çeker. Bu enkarnasyonda o bu kısıtlamaya karşı çıkmasına karşın, bir “rolü” oynamak ve onaylanmak uğruna gerçek benliğini feda etmeye o kadar alışıktır ki, kolayca kalbinin sesine aykırı biçimde kendisinden beklenildiğini hissettiği biçimlerde davranır.
Onaylanma arzusu onda büyük bir içsel çatışmaya neden olabilir. O, başkalarının ona karşı tepkilerinin o kadar farkındadır ki, çoğunlukla, başkalarının gözündeki imajını kendi amacına göre yönlendirir. O, olayların akışına doğal biçimde tepki göstermez, çünkü onaylanmak için tam olarak “doğru şeyi” söylemek ister.
Ama kendisine aşırı odaklanarak, o istemeden doğal özgüvenini tüketir. Eğer sürekli olarak başkalarına nasıl göründüğü konusunda kaygılanır ve mutlu olmak için belli bir miktar onaylanmaya ihtiyaç duyarsa, dengesi çok kırılganlaşır. O, gerekli sandığı olumlu geribildirim için bir imajı sunma çabasıyla sürekli bir baskı altındadır.
Bu insan, içtenlikle, gerçek benliğinden karşılık verdiğinde ve sonra diğer kişinin nasıl karşılık verdiğini ve kendisinin o kişiyi onaylayıp onaylamadığını gördüğünde çok daha iyi durumda olur. O bir kişiyle dürüstçe etkileşimde bulunduğunda, diğer kişinin verdiği karşılık ona o kişiyle birlikte zaman geçirmek isteyip istemediğini gösterecektir. Bu, Kova Kuzey Düğümü insanı için daha güçlü ve sağlıklı bir pozisyondur.
GEREKSİNİMLER
Egoyu Dengelemek
Kova Kuzey Düğümü insanı hedeflerini başarıyla gerçekleştirmek için gerekli özgüveni kazanabilmek için aşırı ego engelinden kurtulmalıdır. O egosunu öylesine geliştirmiştir ki, bu enkarnasyonda içsel dengeyi yeniden kazanmak için egoyu hemen hemen aç bırakmalıdır. Duyduğu prestij açlığı, onun gelirinin ötesinde yaşamasına, üstünlük taslayan bir tutum benimsemesine ve her zaman “daha çoğunu, daha çoğunu, daha çoğunu” istemesine neden olan dipsiz bir kuyu olabilir. Başkalarına egolarını güçlendirip geliştirme izni verilmiştir, ama bu insana bu izin verilmemiştir. Onun övülme arzusu çok kolayca egosunu besleyip güçlendirebilir ve buna felaketi davet eden kibirli bir tutum eşlik edebilir. Bu yüzden, o dengeli ve incelikli bir biçimde karşılık vermeyi öğrenene dek, evren başarıyı ondan esirgeyebilir.
Yaşam ona epey şans verir. O doğuştan güvenli, enerjik ve riskler almaya gönüllü olduğundan, girişimci ruhu haklı olarak onu muzaffer olacağı bir pozisyona sokar. Ve sonra yaşam onun her başarıyı nasıl ele aldığına bakar: Eğer o kurumlanırsa, yaşam onun ganimetlerinin bazılarını elinden alır. Ancak, eğer o küçük zaferleri incelikle ele alırsa, gurur ve kibirden kaçındığı ve şükran dolu bir alçakgönüllülükle kabul etmeyi sürdürdüğü sürece, yaşam ona aradığı şeyleri bol bol getirir. Kova Kuzey Düğümü insanının psişesinde kendi kendisini öven ve egoyu şişiren bir mekanizma vardır sonra güç onun yaşamından çıkar gider ve o kendisine yenilgiyi çeker. Onun bu mekanizmanın aktive olduğunu fark ettiği her seferinde yapacağı en iyi şey kendisini hemen ondan kurtarmaktır. O ne kadar muhteşem olduğunu düşünmeyi bırakmalı ve bilinçli olarak kendisine şunu hatırlatmalıdır: “Pekâlâ, kazanacak mıyım, yoksa kaybedecek miyim, bilmiyorum, ama belki başkalarının olumlu bir deneyim kazanmalarına yardım edebilirim.” Bu onun dengeli bir perspektif oluşturmasını sağlayacaktır.
Aşırı gelişmiş ego sorunundan kaçınmak için bir başka yaklaşım, egoyu başka insanlara ya da insancıl davalara yararlı olmak için kullanmaktır. Bu insan geçmiş yaşamlarda kraliyet ailelerinin bir üyesiydi; şimdi, o kendi yansımasını güçlendirmek yerine, “insanlara” yararlı olmaya odaklanarak kazanacaktır.
MUHTEŞEMLİK HAYALLERİ
Kova Kuzey Düğümü insanı canlı bir hayal gücüne sahiptir ve çoğunlukla, kendisini muhteşemlik hayalleriyle eğlendirir. Örneğin, eğer o profesyonel yaşamında sıkılmışsa, çok satan bir kitap yazacağını ve tüm talk Show’lara katılacağını hayal edebilir. Hayalinin gerçekçi olmaması önemli değildir; o hoş gelir ve kendine göre doyum verir. Ne yazık ki, bu gibi hayaller “körelticidir,” onlar bu insana belli düzeyde bir doyum verip, onun yaratıcı eylemde bulunmasını engellerler.
İroni şu ki, bu insan hayallerini gerçekleştirmek için gereksindiği tüm yaratıcı güce sahiptir ama onun güdüsü sonucu belirler. Yukarıdaki örnekte, eğer kitabı yazma güdüsü ün ve şan kazanmak ise başarı ondan kaçacaktır, çünkü bu enkarnasyonda, o ne zaman egoyu beslemeye çalışsa egonun onu yenilgiye uğratması programlanmıştır. Ancak, eğer güdüsü diğer insanlara yardım etmekse, onun erişebileceği yüksekliklerin bir sınırı yoktur! O, doğasının insancıl yanını geliştirmelidir.
Hayal kurmakla ilgili bir başka sorun, onun realiteyi geleceğe itmesidir; bu, Kova Kuzey Düğümü insanını şimdiki zamanla başa çıkmakta çok daha etkisiz kılar. Örneğin, eğer o çok satan kitapların yazarı olma hayaline odaklanırsa, yerel bir dergiye makaleler yazma fırsatını kaçırabilir. O, hayallerini gerçekleştirmeye götürecek sıçrama taşlarını kaçırır.
Aynı eğilim onun ilişkilerini de bozar. Eğer o birisine romantik olarak çekilmişse, hayal kurmaya başlar ve o kişiyi fantezisinin gelecekteki ideal eşi yapar. O kadar çok gelecekte yaşamaya başlar ki, partneriyle o ideal kişi olarak ilişki kurmaya başlar ve şimdi zamanla istediği şeyi oluşturabilecek olan adımları atmaz. Bu yüzden, onun yapması gereken şey hayal kurmayı bırakmak ve şimdi burada ortaya çıkan fırsatlara karşılık vermektir. Şimdiki koşullanmalarına bir hayal bağlı olmadığında, o başarmak için ne yapması gerektiğini daima bilir. Bereket versin ki, bu insan epey iradeye ve zihinsel disipline sahiptir, çünkü zihninin onun şimdi ve burada eyleme geçmesini engelleyen hayal boyutuna ve kişisel büyüklük, muhteşemlik hülyalarına dalmasını önlemek için her ikisi de çok gereklidir.
Başarıyı garanti etmek için, Kova Kuzey Düğümü insanı daima niyetinin farkında olmalıdır. O kendini büyütme güdüsünün üstün gelmesine izin verdiğinde, bu onun başarıya ulaşmak için gereksindiği enerjiyi hemen tüketir. Örneğin, eğer o bir meditasyon grubu oluşturarak insanlara yardım etmek istiyorsa, diğerkâm güdülerine odaklanmış kalmalıdır. Bu şekilde, o fikri gerçekleştirmek için gerekli olan enerjiye, berrak görüşe ve sevince sahip olacaktır. İlerlerken, hayallerini gerçekleştirme yolunu görecektir ve yolu kolaylaştırmak için kapılar sihirli bir biçimde açılacaktır.
Ancak, bazen o kişisel kazancı ya da kaybı düşünmesine izin verir: “Hey, belki de bir guru olurum ve insanlar benim takipçim olurlar,” ya da “Eğer meditasyon yaptığımı öğrenirlerse iş arkadaşlarım ne düşünürler acaba?” Her iki durumda da, o kişisel kazancı ya da kaybı düşünmesine izin verir vermez, başarı için gerekli tüm enerji dağılmaya başlar ve o hiçbir şey yapamaz. Ayrıca, kendisini egoya kaptırması onun görüşünü o derecede engeller ki, insanların aslında ondan ne istediklerini, neye ihtiyaç duyduklarını gözden kaçırabilir. Bu onun başarısını sınırlar. Ama onun bilinçli güdüsü yüzde yüz diğerkâm olduğunda, o dünyada belli bir zamanda belli bir durumda gereken belli bir yardıma uyumlanacaktır. Bu insan mevcut bir gereksinimi gerçekten gördüğünde ve ona egosal olmayan bir biçimde karşılık verdiğinde, başarıyı ve ünü elde eder.
Alçakgönüllülük
Kova Kuzey Düğümü insanı dikkatleri üzerinde toplama ve övülme ihtiyacından kurtulup daha alçakgönüllü bir yolu seçtiğinde daha iyi durumda olur. O içgüdüsel olarak itibar, övgü ve ün arar; ama onu elde ettiğinde, bu onun egosunu şişirir ve o incelik ve eşitlik duygusunu yitirir. Bu insan alçakgönüllülük tutumunu benimsediğinde, yaşamı sihirli bir hale gelir ve her şey onun yararına işler. O en nihayet doğal yetenekleri için net ve pratik çıkış yollarını görür. Ama eğer kibirli bir pozisyonu sürdürürse, yetenekleri o kadar kolayca ifade bulmayabilir.
Örneğin, benim bu düğümsel pozisyonda bulunan ve birçok Yeni Çağ fikrini içeren bir kitap yazmış olan bir müşterim vardı. Bu hanım hemen kibirle şişindi ve kitabını hangi büyük yayınevine vereceğini düşünmeye başladı. O, bu alanda henüz tanınmadığı için, daha küçük bir yayınevine de başvurabileceğini düşünmedi. Büyük yayınevleri onu geri çevirdiler, o da daha küçük bir başlangıç yapmaya burun kıvırdı ve sonunda projeyi terk etti. Böylece, eğer o daha alçakgönüllülükle başlamaya gönüllü olsaydı fikirlerinden yararlanacak olan insanlar dahil, herkes kaybetti.
Evren başkalarını Kova Kuzey Düğümü insanının fikirlerini gerçekleştirmesine yardımcı olmaya gönderdiğinde de kibir bir sorun olabilir. Çoğunlukla, bu insan işin onurunu ya da parayı paylaşmak istemez ve kontrolü elinde tutmak ister. O, eğer başkalarıyla çalışırsa, istediğinin birazından vazgeçmek zorunda kalacağından korkar. Böylece, “onun yolu” ve “onun fikirleri” diğerlerinden daha üstün olur; o başka insanlara gerçekten yardım edecek olan çözümlerle bu enkarnasyonda geliştirmesi gereken insancıl tutumla daha az ilgilenir olur.
Bunun bir örneği, kocası Kova Kuzey Düğümlü bir terapist olan bir müşterimdir. Bu adam bir dergide ergenlik çağındaki gençlere yönelik bir öğüt sütunu yazıyordu ve karısına bir kıza yazmakta olduğu bir yanıtı gösterdi. Karısı (müşterim) onun yaklaşımına karşı çıktı ve söz konusu durumda onun fikri gerçekten çok daha iyiydi. Kocası bir şeyi gözden kaçırıyordu ve adam da bunu hissetmişti, ama kendi fikrinde diretti ve ondan sonra okurlarına verdiği hiçbir yanıtı karısına göstermedi. Eğer o bu kimin fikri olursa olsun yardım etme hedefini öne koyacak kadar alçakgönüllü olsaydı, objektif davranır ve karısının görüşüne açık olurdu.
Kova Kuzey Düğümü insanının kendi vizyonu vardır, o bu vizyonun tam olarak nasıl gerçekleşmesini istediğini bilir. O bunu kendi bildiği gibi yapmak ister. Ancak, eğer iki kişi paylaşılan diğerkâmca bir ideal ya da vizyonla bir araya gelirse, bu onlardan herhangi birinin o vizyonun nasıl gerçekleştirileceğiyle ilgili fikrinden daha önemli hale gelecektir. Bu insan başkalarıyla birlikte çalışacak kadar alçakgönüllü olduğunda aslında vuku bulan budur.
KİŞİSEL Olmayan BİR Perspektif
DİĞERKÂMLIK
Bu enkarnasyonda, Kova Kuzey Düğümü insanı bir seçim yapmalıdır: Kişisel, ego merkezli yaşam ya da kendini insanlığa kişisel olmayan bir şekilde adamak. O kişisel yaşama odaklanmayı seçtiğinde, kaybeder; kendisini insancıl davalara kişisel olmayan bir biçimde adamayı seçtiğinde, kazanır ve onun her zaman özlemini çektiği kişisel yaşam buna sihirli bir biçimde eklenir!
Takdir edilme ihtiyacını karşılamak için o kişisel egonun sınırlamalarını aşmalı ve bir bütün olarak insanlığa katkıda bulunmalı, destekleyebileceği insancıl bir hizmet ya da dava bulmalıdır. Yaşamını egodan daha büyük bir şeye adamak ona sonuçları kişisel olarak almadan kendisini adamasını sağlayacak bir amaç saflığı verir. Aslında, diğerkâmlık onun muazzam özgüven kapasitesini geliştirmesine yardımcı olur.
Aksi takdirde, onun kendi güdülerine güvenmediği zamanlar vardır. Özellikle gençliğinde, bu insan gerçekten saf diğerkâmlıkla iş gören birilerinin olup olmadığını merak edebilir. Ama eğer onun bilinçli niyeti yardım etmekse, konsantrasyonu insanların gereksinimlerini karşılamak için neyin işe yarayacağı konusunda otomatik olarak tetikte olacaktır.
Kova Kuzey Düğümü insanı öylesine cömert bir yapıya sahiptir ki, başkaları onun armağanlarım kabul etmediklerinde ya da alkışla karşılık vermediklerinde, yıkılabilir. O bu sorunu, başkalarının ne istedikleri ve neye ihtiyaç duydukları ve kendisinin istediği karşılığı almasını engelleyen ne yaptığıyla ilgili bilgi edinerek önleyebilir. Bu insan, geribildirimi yapıcı bir biçimde dinlemekte zorlanabilir, ama o daha geniş tabloyu görmeyi öğreniyor.
Örneğin, eğer o çocuk öyküleri yazarsa, önce hangi yayıncıların bu tür öyküyle ilgilendiklerini öğrenir. Eğer öyküsü kabul edilmezse, o yayıncının ne istediğini öğrenmeli ve sonra eserini buna uyacak biçimde değiştirmeli, ya da yayıncının gereksinimlerini daha iyi karşılayan başka bir öykü yazmalıdır.
Ayrıca, o fikirlerinin onurunu sahiplenemeyeceğini de fark ediyor, çünkü hiçbirisi gerçekten “onun” değildir! Yeni Çağ, yenilikçi fikirler havada dalgalanmaktadır ve Kova Kuzey Düğümü insanının doğal yeteneği, “antenlerinin” onları alacak doğru frekansa uyumlanmış olmasıdır. Bunu fark etmesi onun hem başarı hem de başarısızlık korkusunu yok edebilir, çünkü fikirlerinin kişisel olarak onunla hiçbir ilgisi yoktur. Onun işi fikirleri “toplamak” ve başkalarına iletmektir.
Bu insan, insanları özgürleştirmeye yardımcı olan bilgiye erişebilir. Bu yüzden, onun niyeti başkalarını güçlendirmek olduğunda, bu güdü öylesine berraktır ki, gerekli fikirler ona sezgisel olarak, ya da başka insanlardan “geliverir.” Onun belli bir durumda hangi bilginin gerçekten yardımcı olduğunu bilebilmesinin tek yolu, diğer insanların verdikleri karşılıklara dikkat etmesidir. Yararlı olan fikirler iyi karşılanacaktır. Eğer Kova Kuzey Düğümü insanının sunduğu bilgi diğerleri tarafından kabul edilmezse, bu onun bir sonraki fikre geçmesi ve onun yararlı olup olmadığını görmesi gerektiği anlamına gelir. Diğerleri gereksindikleri bilgiyi bu insandan çekip alacaklardır bu kesinlikle kişisel olmayan bir şeydir.
Örneğin, eğer Kova Kuzey Düğümü insanı felsefe üzerine bir kitap yazar ve yaymalar onu geri çevirirlerse, belki de o felsefe insanların mesajı duymak için gereksindikleri araç değildir. Ancak, eğer o aynı mesajı bir romanda sunarsa, belki bu çok iyi karşılanacaktır. Bu insan, hangi biçimin doğru olduğunu başkalarının tepkilerine bakarak anlayabilir.
Eğer bu insan başkalarına yardımcı olmak için çaba harcadığında olumlu bir şeyin ona geri döneceğine inanırsa, o başkalarının onun hangi yeteneklerine olumlu bir biçimde karşılık verdiklerini keşfedene dek bunu denemeyi sürdürecek sonsuz bir enerjiye sahiptir. Yaşam bir bumerang gibidir: O yaratıcı enerjisini başkalarına yardım etmek için kullandığında, gereksindiği her şey ona yardım etmek için geri gelir. Diğerkâmlıkta bu insan için büyük bir güç vardır. İşin içine egosunu karıştırmaz ve sonuçlara kişisel olarak yatırım yapmazsa, o işe yaratıcı bir biçimde katılmak onun için kolaydır. Kendini kazanmak bunun doğal bir yan ürünü olacaktır. Evren onu doldurmayı sürdürür, çünkü o yaratıcı enerjisinin yararlarını başkalarına geçirmektedir.
Objektif Olmak
Kova Kuzey Düğümü insanının perspektif kazanmak için kişisel olmayan geribildirime ihtiyacı vardır, çünkü o kendisiyle o kadar özdeşleşmiştir ki, kendisini berrak biçimde göremez. Güvendiği birisinin görüş ve tavsiyeleri ona yardımcı olabilir o işbirliği yapabilmek ve arzuladığı şeyi elde edebilmek için daha büyük tabloyu görmek ister! Örneğin, romantik bir ilişkide o, genellikle, olup bitenlerden mutlu bir biçimde habersizdir. Sonra, büyük tabloda yer alan ve görmemiş olduğu etkenlerden ötürü, o incinir. Duygusal acıdan kaçınmak için, onun kişisel yaşamıyla ilgili objektif bir rehberlik sistemine ihtiyacı vardır.
Bu insan egoyu azaltmalı ve Akış ile uyum içine girmelidir. Ezoterik Bilimler (Astroloji, Numeroloji, Tarot, Elyazısı Analizi, vb.) yeniden strateji tasarlamak için gerekli objektifliği sağlayabilir. Bu kaynaklar Kova Kuzey Düğümü insanının doğru gözlem gücünü artırır ve durumlara otomatik olarak egosal tepki gösterme eğilimini azaltır. / Ching bunun için mükemmel bir araçtır; / Ching, onu neyin rahatsız ettiği konusunda “iç bilgi” verir ve gerçekte olup bitene uyumlanacak kadar güçlendirir.
Astroloji objektifliği geliştirmek için de mükemmel bir araçtır: Astroloji onun kendisini ve başkalarını tarafsız biçimde görmesini sağlar, onu diğer kişide o kişide bulunmayan şeyleri uyandırmaya çalışmanın düş kırıklığından kurtarır ve gerçek benliğiyle ilgili saklı bilgiyi sunar. Astroloji onun kendisini ve başkalarını sevgiyle kabul etmesine ve başkalarının bireyselliğine değer vermesine yardımcı olur.
Kova Kuzey Düğümü insanı bu bilimlerde çok yeteneklidir ve bu alanlardan birine profesyonel olarak kolayca girebilir. O, astroloji haritasını ya da Tarot’u antenlerini kendisini ve başkalarını özgürleştirmeye yardımcı olabilecek yenilikçi bilgiye yönelteceği objektif bir “fırlatma rampası” olan herhangi bir kehanet aracını “okuma” yeteneğine sahiptir.
Başka bir kaynakta onun dostlarıdır. O harika bir dostluk karma’sına sahiptir. Dostlarından gelen dürüst geribildirim bu insanın egonun onun mutluluğunu nerede engellediğini anlamasına yardımcı olabilir. Bilgi kazanmak onun özgürlük anahtarıdır, bilgi ona ego ifadesinin yıkıcı kalıplarından nasıl kaçınacağını gösterir. Bu yolla, o kaderi üzerinde bir ölçüde kontrol sağlar. O geri çekilip, durumlara diğer kişinin perspektifinden (diğer kişinin ne istediğine ve neyi gereksindiğine) baktığında, o zaman her bir durumda kendisi dahil herkes için yararlı olacak seçimler yapabilir. Ama sonuçta, çok tutkulu bir biçimde aradığı özgürlüğü ve sevgiyi tam olarak kazanması için, o yalnızca başkalarına değil, kendisine de objektif biçimde bakmalıdır. Kendisini dişlerini fırçalarken, sokakta yürürken, başkalarıyla etkileşimde bulunurken vs. izlemelidir. O kendisini eylem içinde gözlemlemeye, yargılamadan izlemeye başladığında, korkmadan gerçekten kendisi olmasını sağlayacak perspektifi kazanır.
AKIŞA UYUMLANMAK
Kova Kuzey Düğümü insanı, eğer o sıradaki bir projede ilerleme kaydedemiyorsa, evrenin onu farklı bir yöne göndermeye çalıştığını fark etmeyi öğreniyor. O, kendi bakış açısından verdiği kararları zorla kabul ettirmeye çalışmak yerine, doğal olayların akışının ona zaman ve enerjisini neye harcayacağını göstermesine izin vermelidir. Eğer bir şey onun istediği gibi oluşmazsa, belki de sonucun onun henüz farkında olmadığı bir şey olması mukadder kılınmıştır.
O kendisini, “İstediğim şeyi elde edemiyorum; bu hayal ettiğim gibi sonuçlanmıyor”un olumsuz ve saplantılı enerjisinden, yaratıcı enerjisini yapıcı bir biçimde ifade edebileceği bir yöne yönelterek kurtarabilir. O evrenin kapılarını nerede açmış olduğunu fark etmeli ve o kapılardan girmeye gönüllü olmalıdır!
Bu kadar çok kişisel çaba harcamak yerine, o gevşemeli ve Akışa açık kalmalıdır o zaman arkasında gerçek güçle birlikte ilerleyecektir. Örneğin, Yeni Çağı getirmek Kova Kuzey Düğümü insanının işi olmasına karşın, eğer o Melekler’in kendisine yardım etmelerine izin vermezse, kişisel çabasına aşırı bağlı hale gelecek ve bu hedefe erişmek için gereksindiği güce sahip olamayacaktır. Eğer o Akış içinde kalırsa, azami sonuçları elde etmek için asgari bir çaba harcadığını görecektir.
BEKLENTİLERİ BIRAKMAK
Bu insan bazen basit bir yanlış anlamayla istemeden kendi mutluluğunu bozar. Geçmiş yaşamlarda, başkaları ona onun istediklerini verdiler ve o mutluydu. Ama bu yaşamda, başkaları ona istediği şeyi verdiklerinde, o olacağını sandığı kadar mutlu olmaz. Çünkü onun mutlu olmak için neye ihtiyacı olduğu konusunda belli bir fikre çok bağlı olması, çekebileceği bolluğu sınırlar. Bu enkarnasyonda onun işi yalnızca açık ve kabul edici olmak, yaşamın ona ne getirdiğini görmektir; o bunun onu gerçekten mutlu edeceğini keşfedecektir.
Kova Kuzey Düğümü insanı, ona mutluluk getireceğini düşündüğü şeyle ilgili beklentileri bırakmayı ve yaşamın onun mutlu olmasını istediğine inanmayı öğreniyor. O zaman o, yol üzerinde ona sevinç veren bir sonraki şeyi kabul edebilir. O bir şey için savaştığında, onu kapmaya çalışmanın yoğunluğu o şeyi daha da çok itip uzaklaştırdığından, genellikle onu elde edemez. Bu enkarnasyonda o sevgiyi kabul etmeyi öğreniyor. Eğer kendi iradesiyle zorlar ve onu elde ederse, genellikle ondan mutluluk duymaz. O, eğer yaşam bunu ona getirirse, o zaman bunun onun için doğru olduğunu ve onun keyfini çıkarabileceğini öğreniyor. Onun en büyük hoşnutluğu Akış’ın bolluğunu huşu ve şükranla yaşamaktan gelir.
Onun beklentilerinin çoğu bir durumu hayalinde çoktan canlandırmış ve herkese uygun rollerini vermiş olmasından kaynaklanır bu yüzden, o bu insanlarla gerçekten birlikte olduğunda, bilinçaltı olarak, onları kendi hayalindeki rolleri oynamaya zorlar. Bu iki soruna yol açar. Birincisi, diğer kişi senaryoya uymayı kabul etmediğinde, Kova Kuzey Düğümü insanı şaşırır ve öfkelenir; onun beklentileri düş kırıklığına uğramıştır, ikincisi, o “senaryo”ya odaklandığında şimdiki zamanda olup bitenleri göremez, bu yüzden durumu yararına olacak şekilde değiştirme yeteneğini kullanamaz.
Bu insan, herkese rolünü ve onlardan beklenen davranışı hatırlatmaya çalıştığında, kendi gerçek rolünü oynamayı unuttuğunu öğreniyor. O kenara çekilmeli ve başkalarını objektif biçimde gözlemlemelidir. Zamanla, diğer kişinin niteliklerini anlayacaktır. Ve düş kırıklığına uğramayacaktır, çünkü o diğer kişiyi hiçbir beklenti olmadan gözlemlemektedir. O zaman, diğer kişinin davranışının onu nasıl etkilediğini anlayabilir. İnsanları değiştirmeye çalışmak yerine, o kiminle zaman geçirmekten hoşlandığına karar verebilir.
Bu yaklaşımın bir başka avantajı da şudur: Diğer kişinin kendisi olmasına izin vermesi, Kova Kuzey Düğümü insanının da kendisi olmasına izin verir. Bu durumda o, hedefini aklında tutarak, tepkilerini durumun gelişimine uygun biçimlerde spontane olarak ifade edebilir.
Kazan/Kazan Durumları Yaratmak
Kova Kuzey Düğümü insanı elde edemediği bir şeyi başkalarının elde etmelerine öfkelendiğinde, çevresindekileri ondan soğutan ve kendi pozisyonunu yıpratan aşırı dramatik bir tepki gösterebilir. Bu onun dikkatsizce bir tutumundan, bir felaketle sonuçlanan ciddi bir yanlış anlamaya kadar varan bir şey olabilir. O, çoğunlukla, başkalarının iradelerine çok çabuk karşı koyar. Bir başkası isteğini öne sürdüğünde, o otomatik olarak o isteğe direnir. Bu bir refleks gibidir. Diğer kişinin eylemi ya da yorumu bilgeliğe dayansa bile, bu insanın tepkisi yine kendi istediği şeyi elde etmeye çalışmak olacaktır, bu da diğer kişinin istediği şeyin tam tersi olacaktır. Bu başkalarının ona olan ilgilerini yitirmelerine neden olabilir.
Bu insan, ilgili kişileri dikkate almadan, inatçı bir biçimde hedeflerine ulaşmaya çalıştığında, o insanları kendinden soğutup uzaklaştırır. O çok hızlı hareket etme eğilimindedir; hedefi görür ve hemen oraya ulaşmak ister. Bu hem diğerleri hem de kendisi için işbirlikçi partnerlik sürecini engeller ve hiç kimse kazanmaz. Çoğunlukla bu süreç bir dizi yanlış başlangıçlar ve karışıklıkla doludur bunun tüm nedeni Kova Kuzey Düğümü insanının mantıklı ve başarılı yolun kendini göstermesini beklememiş olmasıdır. O kenara çekilmeyi ve durumu izlemeyi öğreniyor: İşin içine her zaman o kadar yoğun bir biçimde karışmak yerine, olup biteni gözlemlemeyi öğreniyor. O zaman, o başkalarının istekleri tarafından daha az tehdit edildiğini ve sonradan pişman olacağı biçimlerde tepki göstermediğini görecektir.
Bu insan o kadar inatçı ve istediği şey konusunda o denli kararlı olabilir ki, bazen bir şeyin ilgili diğer kişiler için adil olup olmadığına hiç aldırmaz. O kendi önemi konusunda biraz “şişindiğinde,” bu onun başkalarıyla ilişkilerinde dikkatsiz davranmasına yol açabilir. Başkaları onun başarıya erişmesine yardım etmiş olmalarına karşın, o ödüllerin aslan payını alması gerektiğini düşünebilir ve adil olanı dikkate almayı unutabilir. Başkaları onun aldırmazlığını fark ettiklerinde, onun iyi niyetini ve liderliği ona teslim etmelerinin doğru olup olmayacağını sorgulayabilirler. Onlar bu insanın istediklerini elde etmek için ne kadar ileri gideceği konusunda endişelenirler. O, başkalarının da nasıl kazanacaklarını görmelerine izin vermelidir, o zaman bu insanlar onun plânlarını daha çok destekleyeceklerdir.
Kova Kuzey Düğümü insanı çok önemli bir dersi öğreniyor: Yaşam herkesin kazançlı çıktığı bir “kazan/kazan durumu” olmalıdır! Başkaları, kendi gereksinimleri karşılanmadıkça oynamak istemeyeceklerdir. Eğer bu insan başkaları için neyin adil olduğunu dikkate alırsa, bu onun istediği şeyi elde etme konusunda rahatlamasına ve herkesin en yüksek hayrına olacak durumlar yaratmasına yardımcı olacaktır. O zaman diğerleri onun coşkulu katılımını iyi karşılayacaklardır. Ayrıca, o çevresindeki insanların güdüleri hakkında daha berrak bir perspektif kazanacaktır. O, düşman olarak gördüğü birinin aslında onu gerçekten desteklemek isteyen birisi olduğunu öğrenebilir. Bilinçli olarak insancıl bir tutum geliştirdiğinde ve büyük tablonun farkında kaldığında, onun doğal cömertliği ortaya çıkar ve enerjisi herkesi güçlendiren bir grup bağı oluşturur.
İLİŞKİLER
EŞİTLİK
Geçmiş yaşamlarda başkaları Kova Kuzey Düğümü insanını yüceltmişlerdi ve böyle geçen birçok enkarnasyon sonucunda o “insan topluluğu”nun bir parçası olmayla ilgili farkındalığını yitirdi. Ama bu tecrit olmaya ve yalnızlığa yol açtı ve şimdi o insanlıkla yeniden özdeşlik kuruyor ve bir eşitlik duygusu kazanıyor. O, başkalarına katkıda bulunmak için ne yapabileceğine odaklandığında, mutluluğunun kendi bildiğini yapmanın bir yan ürünü olmadığını anlamaya başlar. Bu daha çok, “topluluğun” mutluluğundan kaynaklanır bu ister onun partneri, ister ailesi, isterse tüm dünya olsun.
BAŞKALARINI “ÖZEL” OLARAK GÖRMEK
Bu insanın, geçmiş yaşamlarda özel biri olmuş olmanın onu diğer insanlardan ayıran yalıtılmışlığından kurtulabilmesinin büyülü, onun başkalarındaki özelliği görmeye başlamasıdır. O başkalarındaki özgün, yaratıcı yaşam gücünü tanıdığında ve teşvik ettiğinde, kendisini güçlenmiş, eşit ve yeniden insanlığın bir parçası olmuş hisseder. O başka bir kişiyi “merkez sahneye” koyma konusunda müthiş yeteneklidir. Eğer o güvenden yoksun olduğu bir durumda bulunuyorsa, yapması gereken tüm şey projektörü başka birisine yöneltmektir. O zaman, otomatik olarak kendisini daha güvenli ve rahat hissedecektir.
Kova Kuzey Düğümü insanı dostluk yapma konusunda çok yeteneklidir. Bir kez o tahtından inip başkalarıyla ilgilendiğinde, insanlar onu aralarına sevinçle kabul ederler. Bunun olması için, o başkaları onların yaşamları ve mücadeleleri hakkında samimi bir merak geliştirmelidir. O, başarıyı yaratıcı enerjiyle öylesine yüklüdür ki, onun güveni bulaşıcıdır ve başkalarını sorunlarını aşmaya teşvik eder. O zaman herkes kazanır, çünkü bu insan en nihayet, oynadığı rolden ötürü değil de, kendi kişiliğinden ötürü sevildiğini ve kabul edildiğini hisseder. Doğuştan gelen güveni çocuksu itimadıyla birleştiğinde, bu Kova Kuzey Düğümü insanının başkalarına özgürce uzanmasını sağlar ve o istediğinde kolayca arkadaş olur. Bu insan harika bir dostluk karma’sına sahiptir; eğer o başkalarıyla önce dostluk pozisyonundan ilişki kurarsa bu ister çocuğuyla, ister sevgilisiyle, eşiyle, ebeveyniyle ya da çalışma arkadaşıyla olsun başarılı bir ilişki için en yüksek şansa sahip olur. Tüm ilişkilerinin temeli olarak dostluğu geliştirmesi onun başarısının anahtarıdır.
Dostluk, her iki kişinin diğeri için neyin en iyisi olduğunu objektif biçimde dikkate aldığı, diğer kişinin mutluluğunu desteklediği eşit bir ilişkidir. Örneğin, eğer onun dostu yaşamında bir kez yakalayabileceği bir iş teklifi almışsa, ama bu iş bin mil uzakta olsa, bu insan dostunu çok özleyecek olsa da, hiç duraksamadan onu o işi kabul etmeye teşvik edecektir.
Diğer kişiyi diğerkâmca desteklemesi Kova Kuzey Düğümü insanı için harika dostluklara yol açar. İtimat oluşturulmuştur, çünkü o kişi bu insanın, herhangi bir gizli güdü taşımadan, dostunun iyiliğini gözettiğini görür. Ve bu insan harika öğüt verir! Onun dostları sadıktır, çünkü onlar bu insanın coşkusunu ve iyi niyetlerini hissederler.
Romantik ilişkilerde, Kova Kuzey Düğümü insanının kendisini başkalarından “daha özel” hissetme eğilimi bazen onu yenilgiye uğratır. Romantik durumları çoğunlukla o başlatmaz, bu yüzden birisi ona çekildiğinde bu çoğunlukla hiç beklenmedik bir şey olur. Ama eğer duygu karşılıklıysa, onun güçlü tutkuları birden uyanır. Diğer kişi, çoğunlukla, onun kendisini çok önemli hissetmesini sağlar. O yüceltilir ve hayranlık duyulduğu geçmiş yaşam anıları uyanmaya başlar. Eğer o diğer kişinin âşık olmak için ona hayran olması gerektiğini arılamazsa, perspektifi kaybeder, kendi önemini ciddiye almaya ve istemeden partnerine hükmetmeye başlar. Bu tutum partnerinin ondan soğumasına neden olabilir ve bu insan aşkta yine düş kırıklığına uğrar. Alınacak ders, aşk ilişkisinin birbirinin özelliğine hayran olmayı içerdiğini hatırlamaktır.
BAŞKALARIYLA BİRLİKTE ÇALIŞMAK
Geçmiş yaşam deneyimlerinden ötürü, Kova Kuzey Düğümü insanı bir projeye, içgüdüsel olarak, onu kendi başına, kendi bildiği gibi yapma fikriyle yaklaşır. Ama o bunu yaptığında, çok fazla enerji geri gelmez. O benzer idealleri olan akranlarıyla birleşirse daha iyi durumda olur. İşte bu yüzden o bu kadar mükemmel bir dostluk karma’sına sahiptir: O işleri başkalarıyla birlikte yaptığında, yaratıcı enerjiyle dolar.
Bu enkarnasyonda tek başına yaklaştığı her iş onun için zor hale gelir ve çıkmaza girer. Bu insan tüm kararları kendisi vermek ister, ama işin içinde başkaları olduğunda, o açık kalmaya zorlanır, böylece doğal olarak genişler ve daha yenilikçi ve yaratıcı olur. Ve onu çok şaşırtan bir biçimde, o başkalarıyla birleştiğinde iş çok daha eğlenceli olur.
Projeleri seçerken onun için en iyi yol, kendisini çeken enerjiyi izlemektir. Eğer, işin içine girdiğinde enerjisi yükselirse, o “doğru yolda”dır. O projeyi yaratıcı bir biçimde geliştirmek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır. Her grubun bir gereksinimi vardır ve bu insanın antenleri çok hassas olduğundan, o herkes için başarılı sonuçlar yaratacak olan yenilikçi çözümleri görebilir. O kişisel olarak “fikirlere sahip olmak” yerine, “fikirleri görmeye” daha çok değer verdikçe, ona daha çok fikir gelecektir.
Eğer o, “Fikrin harika, ama daha çok geliştirilmesi gerekiyor,” şeklinde bir geribildirim almışsa, belki de onun o fikri geliştirmek için başkalarıyla işbirliği yapmasının zamanı gelmiştir. Onun güdüsü yardım etmektir ve evren başarılı bir tezahüre giden yolu açacaktır.
Bazen Kova Kuzey Düğümü insanı başkalarının yeteneğini ve yaratıcılığını fark eder ve kıskanır. Bir başkasının ondan “daha iyi” olabileceğini kabul etmek istemez. Ama o ancak doğal ruhsal cömertliğine eriştiğinde ve eşitlik perspektifinden odaklanmış kaldığında, başarılı olmaya açık hale gelir. Dahası, başkalarının yeteneklerini cömertçe kabul ve takdir etmek onun için önemlidir, çünkü o ortak bir hedefe erişmek için başkalarıyla birleştiğinde en büyük bireysel gücünü de ifade eder. Üstelik tıpkı o özel olan yolları işaret ettiğinde başkalarının bundan yararlanmaları gibi, bu insan da başkalarının onunla ilgili özel addettikleri şeye açık olmanın yararını görür. Başkalarının onda değer verdikleri veçheler onun vurgulaması gereken niteliklerdir, aradığı etkiyi kazanmak için geliştirmesi gereken güçlerdir.
Başka bir önemli etken, kiminle birlikte çalışacağını dikkatle seçmektir. O, kontrol edici olmayan ve işleri yapmanın yeni biçimlerine açık olan benzer anlayıştaki insanlarla daha iyi çalışır. Kova Kuzey Düğümü insanı kalben çocuktur hiçbir “yetişkin”in ona ne yapacağını söylemesini istemez! O cömert olan, ona saygı gösteren ve fikirlerine değer veren insanlarla birlikte çalışmalıdır. O işin içine başkalarını soktuğunda, yaratıcı süreci enerjik hale gelir ve paylaşılan enerjinin ürettiği başarı çok daha büyük olur.
Bu insan büyük bir ikna gücüne sahiptir. Eğer o “bütünün Hayrı”na odaklanmışsa ve onun oraya erişme yolu gerçekten daha iyi bir yolsa, başkalarını ikna etmekte hiçbir sorunla karşılaşmayacaktır. Gerçekten de, başkaları onun yaratıcı ve yenilikçi fikirlerini iyi karşılarlar. O, hizmet edilen daha yüksek amaca odaklandığında ve başkalarını da ona odaklanmış tuttuğunda egonun tüm kendi kendini baltalayıcı sınırlamaları ortadan kalkar. Bu insan objektif hale gelir ve kendi gücüne erişebilir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yeteneklidir ve katkıda bulunacak çok şeye sahiptir, ama işin onurunu ve şanını paylaşmaya direndiğinde, en yüksek hedeflerine nadiren erişir. Bu grup yönelimli bir enkarnasyondur. Yeni bir Çağı getirmek için çok fazla insan gerekir ve bu insan yeni değerleri ve fikirleri gerçekleştirmek için başkalarıyla birleştiğinde, başarı kolayca gelir ve herkes çok daha fazla eğlenir!
AŞK İLİŞKİSİ
Kova Kuzey Düğümü insanı âşık olmayı sever, ama o dostluklarında gösterdiği aynı diğerkâmlığı ve objektifliği aşk ilişkilerine de uygulamalıdır. O, aşkın tam olarak ateşlenmesine izin vermeden önce bir dostluk geliştirmek için zaman ayırdığında, diğer kişi için “orada olma”ya da gönüllü olur. Bu itimada yol açar ve ilişki başarı şansına sahip olur.
Bu insanın yaşamının her alanında, özellikle aşkta ve evlilikte eşitliğe ihtiyacı vardır. O kendisine denk olan biriyle karşılaşmalıdır: Bu onun kadar güçlü olan, böylece onun gölgesinde kalmayacak biri olmalıdır. Her iki partner de kendisini kendi başına tamam ve bütün hissetmelidir. O, temel gereksinimlerini partnerinden başka bir vasıtayla karşılamalıdır. O zaman istediklerini elde etmek için o kadar umarsız olmadan biraz daha objektif hale gelebilir ve ilişkisinde daha başarılı olabilir.
Aşk ilişkisinde, o özel bir ilgi görür görmez, bu onun ilgi görmeyi ve pohpohlanmayı sürdürmek için gösteri yaptığı ve izleyicilere istediklerini verdiği o geçmiş yaşam anılarını aktive eder. Şimdi o, diğer kişinin istediğini düşündüğü kişi olmak için, istemeden “gösteri yapmaya” başlar. O, “insanları memnun edici” biri olabilir ki bu da diğer kişinin ona duyduğu ilgiyi yitirmesine neden olur ve bu insan aşkta düş kırıklığına uğrar. O kendi hayalleriyle temasta kalmalı ve aşk ilişkisinin dışında, kendi hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmalıdır.
Kova Kuzey Düğümü insanı muazzam bir sevgi verme kapasitesine sahiptir; o tüm bu sevgiyi yalnızca bir kişiye aktardığında, karşı tarafın haznesi o enerjiyi alabilecek kadar büyük değildir. Ona daha büyük bir şey gereklidir. İşte bu yüzden onun yalnızca tutkusunun nesnesine odaklanmaması çok önemlidir. Eğer o romantik bir ilişkinin yürümesini istiyorsa, yoğun enerjisinin bir kısmını bilinçli olarak başka dostluklara ve insancıl davalara yöneltmelidir.
Tutku
Tutku, temel yaşam enerjisinin yoğun bir şeklidir. İki insan arasında bu düzeyde bir enerji ateşlendiğinde, birleşmek ve bağlanmak için içgüdüsel bir arzu hissedilir. Ancak, başarılı bir birleşme süreci zaman alır ve Kova Kuzey Düğümü insanı beklemek istemez. Romantik tutkuya bağımlılık bu düğümsel grup için başlıca mücadele alanlarından biridir.
Genellikle, diğer kişi bu insana romantik bir ilgi göstermeye başlar. İlk başta bu insan bunu “anlamaz,” ama eğer diğer kişi onu takip etmeyi sürdürürse ve fiziksel bir bağ oluşursa, o kendini kaybedebilir! O, tutkuya kapıldığında (yani, fiziksel “kimya” ile onun romantik ideallerini karşılayan bir kişi birleştiğinde), yaşamını bu duyguyu ve onu aktive eden kişiyi takip etmeye adar. Romantik tutkuyu umarsız bir biçimde aradığından, bu tutku aktive edildiğinde, o bir emirle çağrılmış gibi olur. O, hayatı yüksek noktaları yaşamamış olmanın pişmanlığını duymadan yaşamak ister.
Bu süreçte, geçmiş yaşamların sadakat ve bağlılık duyguları ortaya çıkar ve bu insan kendisini romantik idealine adar. Birden, neşeli, sıcakkanlı ve duygusal olarak kendi kendine yeterli olan bu insan diğer kişinin hareketlerinden tümüyle etkilenir hale gelir. Eğer ilişki iyi gidiyorsa, o gün boyunca mutluluk içinde yüzer; ama eğer sevdiği kişi karşılık vermiyorsa, o güvensiz bir hale gelir ve morali bozulur.
Sevdiğinden ayrı düştüğünde, Kova Kuzey Düğümü insanının hayal gücü adeta çıldırır. O, muazzam yaratıcı imgeleme gücünü ilişkinin her türlü olasılığını hayal etmek ve diğer kişiyi idealleştirmek için kullanır. Tedbiri elden bırakarak, mutluluk verici bir romantik sise dalar. Onun kaç yaşında olduğu fark etmez; tutkuya kapıldığında o âşık bir genç olur; bu da onun ilişkiyi dengeli, kararlı ve sakin bir biçimde sürdürmesini engeller.
Ancak, bu insan, genellikle, gerçekten “âşık olduğu” birisiyle onun tutkusunu tam olarak aktive eden birisiyle sakin bir ilişki sürdürme şansını bulamaz; çünkü bir kez tutku egemen olduğunda, o berrak biçimde düşünemez hale gelir. Diğer kişinin ihtişamını ve çekiciliğini abartabilir, onu yüceltebilir ve ona oranla kendisini “daha aşağı” hissedebilir. Kendisi olmayı bırakır ve diğer kişinin onu sevmesini sağlayacağını hissettiği bir rolü “oynamaya” çalışır. O zaman, gerçekte neyin olup bittiğini göremez ve ilişkiyi yıpratan aptalca hatalar yapar. İlişkiye zamanından önce aşırı yoğunluk yükler ve istemeden onu bozar.
Bazen o kendisini kendi içsel dramının romantizmine o denli kaptırır ki, partneriyle teması yitirir: Onun ne söylemeye çalıştığını işitmez. Partneri onun yalnızca bir aşk nesnesiyle ilgilendiğini hissetmeye başlar ve ilişkiye olan ilgisini yitirir. O zaman bu insanın kalbi kırılır ve o ne olup bittiğini anlamaz.
O verdiğini sanır, ama diğer kişinin neye gereksinim duyduğunu dinlemeden nasıl verebilir ki? İlk adım kendi tutkularından kurtulmak ve diğer kişiyle bir birey olarak ilgilenmeye zaman ayırmaktır. O diğer kişinin gerçekten kim olduğunu onun isteklerini, sorunlarını, düşüncelerini ve gereksinimlerini öğrenmelidir. Üstünde romantik tutkunun gelişebileceği bir karşılıklı güven, anlayış, kabullenme ve ilgilenme temeli oluşturmalıdır.
Tutkulu içgüdülerinden ötürü, Kova Kuzey Düğümü insanı bir ilişki içinde olmaya büyük bir ihtiyaç duyar. Ama o içinde çok derin ve karşılıklı tutku hissettiği ilişkileri yitirme eğilimindedir ve çoğunlukla sonunda o kadar derin bir biçimde umursamadığı birisiyle evlenir. O, zevk aldığı ama tutkusunu uyandırmayan birisiyle birlikte olduğunda, kendisi olmak için gerekli mesafeyi koyabilir ve uygun kararları verebilir. Onun dostluk ve destek gibi temel nitelikleri ortaya çıkar ve diğer kişi kendisini güvenli hisseder ve onunla daha yakın bir birleşmeyi arzular.
Bazen bu tür bir ilişki iyi sonuç verir. Esasen bir dost olan bir eşe sahip olmak, bu insana sınırsız yaratıcı enerjisini insancıl projelere odaklamak için gereksindiği bağımsızlığı verir. O bir eş olarak sadıktır ve tek eşliliğe çok bağlıdır. Ancak, eğer gereksindiği romantik aşk duygusunu evde bulamıyorsa, evlilik dışı karşılaşmalara karşı savunmasız hale gelebilir. Doğuştan gelen sadakat duygusundan ötürü, esas ilişkisi bayatladığında o karışıklık yaşar. Ama yolun ilerisinde, eğer kendisine romantik tutkuyu gerçekten hissettiren birisiyle karşılaşırsa, onun peşine düşmek için tüm yaşamını bir kenara atabilir.
Kabullenme ve Zamanlama
Kova Kuzey Düğümü insanı sevgiyi aşırı tepki yerine şükranla ve alçakgönüllülükle kabul etmeyi öğreniyor. Onaylanma ihtiyacının altında, bu insan şu tohumu taşır: “Ben sevilmeye layık değilim.” İşte bu yüzden o bu kadar çok çaba gösterir: O sevilme hakkını kazanmaya çalışmaktadır.
Ancak, birisi (onun oynadığı “role” değil) ona gerçekten âşık olduğunda, ilk başta o hiçbir şey hissetmez. Sonra, bunu “anladığında,” eğer karşılıklı bir çekim hissediyorsa aşırı tepki gösterir ve diğer kişiyi iten sinyaller gönderir. Bilinçaltı olarak, o diğer kişiyi itip uzaklaştırır, çünkü kendisini sevilmeye layık hissetmez.
Birisi ona âşık olduğunda, çoğunlukla, bu insan çok kibirli davranır. Bu aşırı tepkinin bir başka türüdür. Birisi onunla aşk deneyimini paylaşmak istiyordur hepsi budur ama o bunu sanki o gerçekten özel birisiymiş gibi alır! O zaman, o “şişinmekle” meşgulken, diğer kişi ilgisini yitirir ve bu insanın karşılık olarak derin bir ilgi duyduğunu asla bilmez.
Kova Kuzey Düğümü insanı, her birimizin içinde tanınmaya değer aşkın kendisinin bulunduğunu anlamalıdır. Birisi ona çekildiğinde, bu sadece o kişideki sevgi frekansının bu insandaki sevgi frekansını tanıdığı anlamına gelir. Hepimiz rezonansa girdiğimiz birisiyle aşk deneyimini paylaşmak isteriz. Kova Kuzey Düğümü insanı sevilme deneyimini nasıl incelikle kabul edeceğini ve onunla birlikte nasıl akacağını keşfediyor.
Bu insanın öğrenmekte olduğu bir başka ders zamanlama unsurudur. O ne istediğini görür ve onu hemen elde etmek ister ve sonunda onu yok eder, çünkü zamanlamanın doğal olarak gelişmesine izin vermez. Bu, özellikle yakın ilişkilerde bir sorundur. Bu insan, onun olacak şeyin ona kendi mükemmel zamanlamasıyla geleceğini öğreniyor.
O, romantik aşkı, yaratılmakta olan bir duruma tümüyle katılmanın canlılığını sever. Bu kumar oynamak gibi bir duygu verir; ama o objektiflikten yoksun olduğundan, zamanlaması yanlıştır. Başarılı bir kumarbaz ne zaman hamle yapacağını ve ne zaman geri çekileceğini bilir.
Ama Kova Kuzey Düğümü insanı ancak hızla ilerleyebileceğini düşünür! O bireysel enerjileri bütünleştirmenin ve aşkın başarıyla gelişmesini sağlamanın zaman ve gelişme gerektirdiğini anlamalıdır. Her bir kişinin diğerini etkilemesi için zaman gerekir. Bir araya gelinecek zamanlar ve diğer kişiyi benimsemek ve onunla bütünleşmek için geri çekinilecek zamanlar vardır: Söylenmiş şeyler üzerinde düşünüp, diğer kişinin kafa yapısını, değerlerini, karakterini, hayallerini ve hedeflerini anlayacak zamanlar vardır. Bu insan diğer kişinin değerlerini içerecek kadar genişlemeye ne kadar açık olduğunu görmelidir. O zaman onlar uyumlu bir biçimde bir araya gelebilirler ve o zaman ilişki hayaller yerine gerçeğe (her iki partnerin gerçek benliklerine) dayanacaktır. Ne zaman ilerleyeceğini ya da geri çekileceğini belirlerken, onun için en iyi yol, diğer kişinin enerjisinin farkında olmaktır. Eğer diğer kişi bir ilerlemeyi davet ediyorsa, o korkmadan devam edebilir, ama eğer diğer kişinin enerjisi kapalıysa, o iradesini dizginlemek ve daha kabul edici bir fırsatı beklemelidir.
Bu enkarnasyonda, bu insan, her ne zaman tutku onun yoluna çıksa, yapacağı en iyi şeyin geri çekilmek ve diğer kişinin ona vermesine izin vermek olduğunu öğreniyor. Şimdi onun işi aşkı kabul etmektir diğer kişinin ona kendi hızında ve kendi tarzında vermesine izin vermektir. Bu insanın işi, sunulan aşkı aceleye getirmeye ya da değiştirmeye çalışmadan incelikle kabul etmektir. Aşk ilişkisinde onun yapması gereken şey, tutkusunu kalp tellerini gerçekten titreştiren kişiyle sağlam bir dostluk bağı oluşturacak kadar uzun bir süre disiplin altına almaktır.
DÜRÜSTLÜK
Kalben Çocuk
Kova Kuzey Düğümü insanı temelde mutlu, tasasız bir doğaya sahiptir. Onun başkalarına kibir ve bencillik gibi görünebilen inatçılığı ve kararlılığı, aslında onun başkalarıyla eşitliğinin farkındalığından toyca yoksun olmasının bir sonucudur. Doğduğu andan itibaren o otomatik olarak ebeveynleri dahil çevredeki herkese emretmeye başlamıştı! Bu insan, sırf o istiyor diye diğer insanların ona istediği şeyleri vereceklerini varsayar! O, istediği her şeyi elde edebileceğinden ve istediği her şey olabileceğinden emindir. Ergenlik çağındaki gençler gibi, inatçıdır ancak akranlarının onaylamasına bağlıdır ve eski kuşaklar tarafından kabul edilmeyen yeni fikirlerle doludur.
O anında doyuma ulaşmak ister ve onu elde edemezse umutsuzlaşır. Şekerlemeci dükkânındaki bir çocuk gibi, şekerlemeler onun önündeyken onlara sahip olamazsa, hiçbir zaman sahip olamayacağını düşünür. Yine bir çocuk gibi, şimdiki zamanın sonsuza dek aynı şekilde devam edeceğini sanır. Eğer o romantik olarak “kurak” bir dönemdeyse ya da kendisini mutlu hissetmiyorsa bunun her zaman böyle olacağını düşünür.
Kova Kuzey Düğümü insanı kendi doğasıyla ilgili olarak başkalarına karşı dürüst olmalıdır. O başkalarının ona söylediklerine inanır ve “yetişkinler” (yani, tüm diğerleri!) sözlerinde durmadıklarında derinden incinir. Kendisi açık sözlü davranır ve başkaları ona kötü davrandıklarında ya da onunla “oyun” oynadıklarında bunu anlamaz. Onun başkalarının daha karmaşık düşünüşlerine karşı tek savunması dürüstçe kendisi olmaktır. Eğer o eylemlerinin ardındaki nedenleri açığa vurursa, insanlar kendilerini tehdit edilmiş hissetmeyeceklerdir. O başkalarına ne düşündüğünü, neden korktuğunu, vs. bildirmelidir. Başkaları onun içtenliğini fark ettiklerinde, ona savunmasız, yaratıcı, iyi kalpli bir “çocuk” gibi davranacaklardır ki o zaten öyledir.
O hatalar yapabilir, toy olabilir, emretmekten hoşlanabilir ve inatçı olabilir, ama onun doğasında temel bir iyilik vardır. O bu iyiliğin farkındadır ve bu ona büyük bir güven verir. Bu insan doğuştan cömerttir ve çevresindekileri manen yükseltmeyi gerçekten ister. Bir dostuna bir kart ya da armağan almak için işini gücünü bırakır, ya da başkalarının sorunlarını destekleyici ve cesaret verici bir biçimde dinler. O çevresindekileri mutlu etmeyi gönülden ister ve onları olabileceklerinin en iyisi olmaya teşvik eder.
Onun doğasının özü böyle olmasına karşın, bazen o doğal cömertliğini gözden kaybeder ve başka birinin pozisyonunu kıskanmaya başlar. Bunun olmasının tek nedeni, bu insanın durup, diğer kişinin oraya ulaşmasının ona neye mal olduğunu dürüstçe düşünmeyecek kadar toy olmasıdır: O, bu sonucu yaratmış olan ağır çalışmayı, zekice stratejiyi ve yöntemi gözden kaçırır. O kendisine bunun sadece “şans eseri” olduğunu söyleyebilir ama her iyi poker oyuncusu kazanmanın aslında oyunu nasıl oynadığınıza bağlı olduğunu bilir. Bu enkarnasyonda, eğer bu insan bir şeyi kıskanıyorsa, bu, onun da onu elde etmesi gerektiği anlamına gelebilir. Onun için bir sonraki adım, aynı sonuçlan kendi yaşamında nasıl meydana getirebileceğini dürüstçe değerlendirmektir: Uygun stratejiyi seçmek, kendini disiplin altına almak ve ödülü kazanmanın içerdiği yoğun çalışmayı başlatmak.
Onun için en iyi yol, dikkatini diğer kişinin koşullarının daha iyi mi ya da daha kötü mü olduğuna odaklamamak, diğer kişinin daha büyük bir zafer kazanmasına yardımcı olmak için kendisinin ne yapabileceğine odaklanmaktır. Bu yolla o kendi eşitlik duygusunu yeniden oluşturur. O başkalarına yardım etmeyi düşünmeye ve Yeni Çağı getirmek için çalışmaya başladığında, bir hayli sihirli şans onun yoluna çıkar. O başkalarına vermekte olduğundan, evren de ona verir.
SENARYOLARI VE ROLLERİ BIRAKMAK
Kova Kuzey Düğümü insanı merkez sahnede bulunmayı senaryonun nasıl yazılmış olduğunu ve oyundaki rolünün ne olduğunu bilmeyi içeren geniş bir geçmiş yaşam deneyimine sahiptir. Bu yüzden o bu enkarnasyona yaşamının nasıl gelişmesi gerektiğini içeren bir zihinsel tabloyla geldi ancak, onun için çok iyi ki, yaşamı onun beklediği gibi gelişmemektedir. Aksi takdirde yaşamı onun çocuksu doğasının oyunbazlığını ortaya çıkaran sürprizlerden ve çok önemli deneyimlerden yoksun kalırdı. O, ilişkilerin, projelerin, olayların, vb. nasıl gelişmesi gerektiğiyle ilgili zihinsel tablosunu bırakmayı ve ortaya çıkan fırsatlara daha çok dikkat etmeyi öğreniyor.
Bu insan ilişkilere bir dostluk pozisyonundan yaklaşmayı ve bilinmeyenin heyecanını yaşamayı öğreniyor. Eğer onun senaryolaştırdığı beklentileri varsa, ama diğer kişi bu senaryoya uymazsa, o üzülür ve düş kırıklığına uğrar. Eğer “yaşamının aşkı” geldiği sırada o kendi “senaryosunu” okuyorsa, senaryoyu gerçekleştirmek için diğer kişinin belli bir biçimde görünmesi ya da davranması gerektiğini düşünebilir. Bu kişi aslında tam onun gereksindiği ve istediği kişi olabilir, ama kişinin diğer veçheleri onun bu gerçeği görmesini engelleyebilir. Bu insan diğer kişiyi kendi mükemmel partner kavramına uydurmaya çalışmamalıdır. Bu onun o kişinin kim olduğunu ve sunacak neye sahip olduğunu dikkate almamasına neden olur.
Ancak, eğer onun hiçbir beklentisi yoksa diğer kişinin sevgiyi kendine özgü bir biçimde verişi her türlü mutlu sürprizi getirebilir! En azından, o diğer kişiyi objektif biçimde görecek ve bu ilişkiyi sürdürmek isteyip istemediğini anlayacaktır. Kova Kuzey Düğümü insanının senaryosunun ötesinde daha büyük bir olaylar zamanlaması olmaktadır. Herkes kendisi olma ve kendi hızında gitme hakkına sahiptir. Bazen bu insanın geri çekilmesi ve “Evet, bu kişi benim için hazır değil” demesi ve öfkelenmeden ya da diğer kişiyi aşağılamadan ilişkiyi bitirmesi gerekecektir. Eğer o bu şekilde tamamen bırakabilirse, o zaman eğer bu ilişkinin olması gerekiyorsa o kişi ona geri dönecektir.
Ancak, bu insan onaylanmaya o kadar açtır ki, böyle bırakmak onun için zordur; o istediği onaylanma ve sevgiyi kazanmak için gereken her rolü oynamaya gönüllü olabilir. Ama eğer diğer kişinin hayallerini objektif biçimde gözlemlememişse, hangi rolü oynayacağını (sevilen kişinin gerçekten neyi arzuladığını) iyi hissedemeyecektir. O, oyunu iyi oynamak için gerekli objektif algıdan yoksun olduğundan, oyunu hiç oynamaması onun için çok daha iyi olur. Bunun yerine, o gevşemeli, akışa uymalı ve durum geliştikçe kim olduğu ve neler hissettiğiyle ilgili gerçeği söylemelidir. O zaman diğer kişi onunla rezonansa girecek ya da girmeyecektir, böylece romantik ilişki bir dostluk olarak aynı dürüstlüğe dayandırılabilir.
İroni şu ki, Kova Kuzey Düğümü insanı öylesine bir iyilik ve sevgi yerinden geliyor ki, o inatçılığı bırakarak ve dürüst tepkilerini açığa vurarak başkalarının onun doğal masumiyetini görmelerine izin verdiğinde, diğer kişi çoğunlukla sevgiyle karşılık verir.
HEDEFLER
YENİÇAĞI GETİRMEK
Kova Kuzey Düğümü insanı Yeni bir Çağı getirmeye yardımcı olmak için buradadır. O, geçmiş yaşamlarda birikmiş gücü alıyor ve onu gelecek ile şimdiki zaman arasında bir köprü kurarak geri veriyor. O, insancıl idealleri mevcut koşullara uygulama konusunda yeteneklidir. Neyin insanlığın hayrına olduğunu açıkça görür, mükemmel bir iletişim ağı kurabilir ve vizyonunu gerçekleştirmek için çalışırken son derecede mutlu olur. Ayrıca, yapmak için özellikle donatıldığı işi yapmakta olduğundan, yaşam onu destekler ve projeleri başarıya ulaşır.
O, gücünü ve enerjisini genel inançlara uymayan, alışılmışın dışındaki fikirlerin bir kanalı olarak kullanarak insancıl hedeflere katkıda bulunduğunda, geçmiş yaşamlardan gelen kibri dağılır ve özgüveni geri döner. O doğal bir yapıcıdır sonuçlar almayı bilir. Onun işi eylemlerinin sonuçlarıyla özdeşleşmeden davranmaktır; o zaman, deneme yapmakta ve kendisi olmakta gerçekten özgür olur.
Bu insan geleceğe doğal olarak uyumludur; ancak, bazı bakımlardan bu kafa karıştırıcı olabilir. Kişisel bir düzeyde, o geleceğinin belli bir sonucu içerdiğini görebilir ve bu sonuç şimdiki zamanda ondan esirgendiğinde kendisini düş kırıklığına uğramış hisseder. Örneğin, o kendisini kendi şirketini yönetiyor olarak görebilir, bu fikir ona çok doğru gelebilir ve neden hâlâ başka birisi için çalıştığını ve kendi işini kurma fırsatını bulamadığını anlamayabilir. Ama bu sadece bir zamanlama meselesi olabilir: Onun daha sonra başarılı olmak için gerekecek becerileri öğrenmek amacıyla şimdiki işini yapması gerekiyor olabilir.
Aslında, o hemen her zaman “zamanının ilerisindedir.” O menekşe renginin belli bir tonunu onun moda olmasından on yıl önce sevebilir, ya da sekiz dokuz yıl sonra popüler olacak bir müziğe çekilebilir. Onun geleceğe uyumlu olduğunu fark etmesi, biraz alışılmışın dışında olma konusunda kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanı, insanlığın kendi gelişimi için atması gereken bir sonraki adımı görür. O, gelecekten gelen bir habercidir ve yenilikçi fikirlerini paylaşarak insanlığı bilinçte gelişmesi için güçlendirir. Bu yüzden, onun onaylanma arzusundan ötürü kendi kendisini kısıtlamaması önemlidir.
Daha Büyük Bir Amaç
Bu insan sadece kişisel yaşamının gereksinimlerini karşılamaktan daha büyük bir amaca sahiptir. O insanlığın tekâmülünde aktif bir rol almak için buradadır o bunu hem bir örnek oluşturmak için gerekli kişisel değişimle, hem de enerjisini insanların daha evrensel bir görüş kazanmalarına yardıma olan insancıl davalara katarak yapmalıdır.
Kova Kuzey Düğümü insanı benimsediği idealist davaları desteklemek için kendisine düşen rolü ne kadar erken oynamaya başlarsa, o kadar çabuk bir bütünlük duygusu hissedecektir. Onun eylemi çevreyi korumak, kullanılmış maddeleri yeniden işleyip geri kazanmak, hayvanları korumak, kent çocukları için oyun alanları yapmak, dünya açlığını sona erdirmek, vb. için grup çabaları biçimini alabilir; ya da o insancıl davalara para bağışlayabilir. O, yaratıcı yeteneklerini (yazı yazma, resim yapma, müzik, fotoğrafçılık, vb.) kullanarak kendi projesine başlayabilir. Eğer o kendisine düşeni aktif olarak yapıyorsa ve başka birisi onun da aklına gelmiş olan bir şeyi “keşfederse,” o buna cömertlikle karşılık verebilir: “Oh, iyi, bu iş halledildi. Şimdi ben bir sonraki işe geçebilirim.” Onun kaygılanmasına gerek yoktur herkese yetecek kadar çok Yeni Çağ çalışması vardır! Ve o bu harekete yaratıcı enerji katarken, daha büyük bir grup çabasının bir parçasıdır. Böylece, başkaları ortak hedefe yönelik çalışmakta başarılı olduklarında, bu aynı zamanda Kova Kuzey Düğümü insanının da zaferidir.
Ancak, bu insanın yapmaya bireysel olarak çağrıldığı şeyi yapması önemlidir, çünkü o bunu yapmaları için başkalarına güvenemez. Çevreyi koruyacak bir yasayı önermesi için beş kişi tayin edilmiş olabilir, ama diğer dört kişi bunu yapmayabilir. Bu yüzden bu insan kendisine düşeni yaptığından emin olmalıdır.
Grup Karma’sı
Kova Kuzey Düğümü insanı harika bir grup karma’sına sahiptir (üç ya da daha çok kişi bir grup oluşturur). Onun en iyi nitelikleri bir parçası olduğu grubu desteklemek, güçlendirmek ve onlara ilham vermek için ortaya çıkar. O çok iyi iletişim ağı kurar, başkalarıyla bağlantı kurmayı sever ve insanlar arasında ortak bir bağ bulma konusunda yeteneklidir. Ama grup durumlarında çalıştığında, kendi alanının tartışılmaz lideri olmak ister. Rolünün belirlenmesini ister ve onu kendi bildiği gibi yapmayı yeğler. Çoğunlukla, bu insan gruba çok yardımcı olabilecek yenilikçi fikirlere erişir, ama geçmiş yaşamlardan gelen onaylanma ihtiyacından ötürü, onaylanmayacağı korkusuyla bu fikirleri ya da başkalarının fikirlerine spontane tepkilerini paylaşmaya çekinir. Eğer o kendi gerçeğini içinde kilitli tutarsa, sonunda kendisini başkalarından ayrı ve yalnız hisseder. Ancak, fikirlerini ve kişisel tepkilerini açıkça paylaşması onun kendisini diğerleriyle birleşmiş hissetmesini sağlar ve çoğunlukla bunun grubun kenetlenmiş bir biçimde ilerlemesi için gereken şey olduğu ortaya çıkar. O tepkisinin kişisel olduğunu düşünür, ama çoğunlukla, onun antenleri grubun tepkisini sezmekte ve onu kendi Yeni Çağ içgörüsüyle birleştirmektedir. Örneğin, eğer birisi bir önlem önerirse ve Kova Kuzey Düğümü insanı kendisini rahatsız hissederse, o şöyle diyebilir: “Bir nedenden ötürü bu konuda kendimi rahat hissetmiyorum.” Mesele, onun, antenlerinin o sırada algıladığı şey konusunda dürüst olmasıdır ve çoğu kez o daha sonra bunu diğerlerinin de hissettiklerini keşfeder.
Bu insan, ona heyecan verip harekete geçiren insancıl hedefleri (bir parçası olmak için doğmuş olduğunu hissettiği hedefleri) gerçekleştirmek için çalışırken, aynı hedeflere doğru çalışmak için doğmuş olan başkalarıyla karşılaşacaktır. Grup durumlarında bu insanla birleşmek bu hedeflerin gerçekleşmesini gerçekten kolaylaştırır.
YARATICILIĞA ODAKLANMAK
Kova Kuzey Düğümü insanı, kendisini mutlu ve dengeli hissetmek için, çok yaratıcı enerjisini belirlenmiş hedeflere yöneltmelidir. Eğer yönlendirilmezse, bu aşırı ateşli enerji kötü ruh hallerine, başkalarının şansına içerlemeye ve pireyi deve yapma eğilimine neden olur. Bu insan “yaratmadıkça,” doyumsuzluk onun yaşamının diğer alanlarını da olumsuz biçimde etkiler.
O yaratıcılığını bir iş, bir sanat biçimi, insancıl davaları destekleme, ya da kendi ruhsal gelişimini hızlandırma yoluyla kullanabilir. İster ruhsal disiplinler yoluyla kendisini yeniden yaratıyor olsun, ister somut dünyada projeler başlatıyor olsun, yaratmak istediği şeyin bilincinde olması ve onu gerçekleştirmek için tutkusunu kullanması onun en yüksek hayrına olur.
Tutku ve Yaratıcı Enerji
Bu insan muazzam miktarda bir tutkuya ve yaratıcı enerjiye sahiptir ve bunu kendi tarzında ifade etmesine izin veren projelere katıldığında çok mutlu olur. O, katkıda bulunmayı sever, ama yenilikçi ve yaratıcı olmak için özgür olmalıdır. O başka birisinin talimatlarına uymak istemez bu onu sınırlar ve “frekansını” düşürür. Eğer yüksek frekansını, yoğun enerjisini yavaşlatmaya çalışırsa, bu onu çıldırtır. O kendi yaratıcı dürtülerine aldırmadığında ve yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yaptığında, enerjisi hızla düşer.
Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda öylesine güçlü bir yaratıcıydı ki, bu enkarnasyonda o istediği her şeyi tezahür ettirebilir bunu nasıl yapacağını bilir. O her şeyi “yaratabilir,” hiç yoktan bir şey yaratır. Bu insan bir taklitçi değil, bir yenilikçidir. Kendi başına işleri ve yaratıcı projeleri başlatabilir ve onları sonuca ulaştırabilir.
Ancak, başarıya ulaşmak için o yaratıcı sürecin iki bölümden oluştuğunu hatırlamalıdır: Gözlem ve eylem. Gözlem araştırmadan oluşur: Halk neye gereksinim duymaktadır? Diğer kişi ne istemektedir? Yaratıcı dansın bu bölümü mevcut koşulları objektif olarak dikkate alan ölçülü bir biçimde ilerler ve başkalarının o vizyonla işbirliği yapmak üzere uyum sağlamalarına izin verir.
Eylem, bir sonucu tezahür ettirmek ve ödülü ele geçirmek için irade ve kararlılık gerektirir. Yaratıcı eylem ego gerektirir; gözlem ise egosuz objektifliği gerektirir. Eğer bu insan bir ret, bir tersleme ile karşılaşırsa, onun için en iyi yol egodan ayrılmak ve vuku bulanı objektif biçimde değerlendirebilmek için egosuz gözlem haline geri dönmektir. O zaman, önündeki yol açıldığında, o egoyla yeniden birleşebilir ve sonuç almak için bastırabilir.
Kendi kendisini büyütme peşinde olmadığı sürece, Kova Kuzey Düğümü insanı herkese neyin yardım edeceğini ve neyin grubun hayrına hizmet edeceğini sezme yeteneğine sahiptir. O zaman evrenin tüm gücü onu destekleyecektir, çünkü o yüksek bir davaya katkıda bulunmaktadır ve bu onun muazzam bir güce erişmesini sağlar.
Diğerleri bu insanı yücelterek karşılık verebilirler, ama bu bir minnet duygusundan ötürü olacaktır, çünkü o gerçekten yardım etmiştir. O, başkalarının “üzerinde” olma pozisyonundan değil, bir eşitlik pozisyonundan yardım etmiştir bir rol oynayarak değil, gerçek benliği olarak yardım etmiştir.
Bu insan, istediğine karar verdiği her şeyi yaratabilir. Başkalarından bilgi ve yardım alacak alçakgönüllülüğü göstererek ve olayların doğal zamanlamasının gelişmesine izin vererek, o yaşamının daha büyük amacına uygun olan tüm hayallerini kolayca gerçekleştirebilir.
Yoğunluğu ve Dram Bırakmak
Kova Kuzey Düğümü insanı muazzam miktarda yaratıcı tutkuya sahiptir; o bunu bir sanat eseri ya da bir ürün yaratmak için kullandığında, odaklanmış yoğunluğu onun yararına olabilir. Ancak, aynı yoğun tutkuyu dünyayla başa çıkmak için kullandığında, sorunlarla karşılaşır. O, son derece karizmatik enerjisini aşırı odaklama eğilimindedir ve çevresindeki şeylerin “patlamasının” bir nedeni de budur! Onun yoğunluğu, çekmeye çalıştığı şeyi geri iter.
Yaratıcı süreci onun istediği gibi gitmediğinde, bu çoğunlukla, onun ilerlemeden önce daha çok bilgi edinmesi gerektiğinin bir göstergesidir. Onun daha derin bir anlayışa ihtiyacı olabilir; aslında, bir dostunu denek taşı olarak kullanması çoğunlukla yardımcı olur. O bundan sonra ne yapacağından tam emin olamadığında, en iyi yol hiçbir şey yapmamak ve daha çok bilgi edinmeyi beklemektir. Eğer o yine de ileri bir hamle yaparsa, genellikle sonunda daha büyük sorunlara neden olur.
Bu insan dışsal uyarılara başkalarını sindirecek kadar aşırı dramatik biçimde tepki gösterme eğilimindedir. O diğer kişinin söylediği şeyi dikkate almadan önce iletişimi yarıda kesecek biçimde karşılık verebilir. Bir öfke nöbeti sergileyerek istediği şeyi zorla kabul ettirmeye çalışabilir: Diğer kişiye hiddetlenir, ağlar, ya da o kişinin onun beklentilerini karşılamasını sağlamak için dramatik davranır. Ama inatçılık ve kibir ilişkinin enerjisinin önünü keser. O sabırsızlıkla da tepki gösterebilir: “Bu insan neden yaşamını kontrol altına almıyor? O kendisi için bunu neden yapmıyor?” Ama aslında başkaları o sırada kendileri için doğru olanı yapmaktadırlar. Bu insanın, diğer kişiyi onun senaryosuna uygun yaşamadığı için yargılamasının bir yararı yoktur!
Kova Kuzey Düğümü insanı melodramatikleştiğinde, bunun nedeni onun realiteyi büyütmesi ve kendi istediği şeyi elde edemeyeceğinden korkmasıdır. O herhangi bir olayı (bir önemsenmeme ya da reddedilme olayı, vb.) alır ve onu duygusal olarak orantısız biçimde büyütür. Ancak, her ne zaman aşırı duygusal tepkiler göstermesine izin verse, yaşamının o alanı iyi sonuç vermeyecektir. Eğer o malî durumundaki değişikliklere dramatik biçimde tepki gösterirse, para bir sıkıntı kaynağı olmayı sürdürecektir. Eğer bir aşk ilişkisinden ötürü aşırı heyecanlanırsa, onun yoğunluğu diğer kişiyi itip uzaklaştırabilir.
Tutkusu uyandığında (bu ister romantik bir ilişki, ister çok önemli bir hedef olsun) ortaya çıkan bir başka sorun, onun durumu aşırı ciddiye alma eğilimidir. Çoğunlukla, o arayışının öneminin yükü altında ezilir ve ona başarıya giden yolu gösterecek olan tasasız zihinsel kıvraklığı yitirir.
Bu insan “dram kraliçesi” bile olabilir, çünkü onun yaşamının yoğunluğu ve entrikası bir melodram dizisine benzer. Sorun, eylemin sürmesine karşın, eğlencenin oyunu terk etmeye başlamasıdır. Shakespearevari dramın hep trajik bir sonu vardır. İşin içine tutku karıştığında, Kova Kuzey Düğümü insanı tüm perspektifi yitirir ve istemeden, duygusal olarak trajik sonuçlara neden olan dengesiz enerjileri harekete geçirir.
Perspektifi korumak için, bu insan, yaşamı bir dram yerine bir komedi olarak düşünmelidir. Onun karşılaşması mukadder kılınmış birçok kişi, yaşaması murat edilmiş deneyimler ve başkalarıyla paylaşması gereken bilgi vardır. Aşırı tepki göstermek yerine, o yaratıcılığını “daha yüksek neden”i görmek için kullandığında ve Akış’la işbirliği yaptığında, daha iyi durumda olur.
Büyük Tabloyu Görmek
Geçmiş enkarnasyonlar da, Kova Kuzey Düğümü insanı süper ego pahasına egoyu geliştirdi ve böylece onun toplum, aile ve din tarafından empoze edilen ahlaklılık duygusu ve insancıl ideallerle ilgili farkındalığı zayıfladı. Dengeyi sağlamak için, o şimdi büyük tabloyla ilgili farkındalığını geliştirmelidir. O zaman, iradesini çevresindeki herkesin en yüksek hayrı yönünde kullanabilir.
Genişlemiş bir bilinç düzeyine erişerek, o egonun üzerine çıkmasını sağlayacak bir hedef bulacaktır. Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve fotoğrafçı olan bir müşterim vardı. Bu hanımın işi son derecede yaratıcıydı, çalışmaları çok sevecen, ruhani bir his yayıyordu ve onun Yeni Çağı getirme konusunda kendisine düşeni yapmasını içeriyordu. Ancak, onun güdüsü tanınmak ve ün kazanmak için güçlü bir ego arzusu olduğundan, o fotoğraflarını dünyaya nasıl yayacağını berrak bir biçimde göremiyordu. O geleneksel yöntemleri (özel gösterimler, vb.) uygulamayı sürdürdü ve bunların hiçbiri yeterli sonuç vermedi.
En sonunda o, başlıca hedefini sanatını halka sergilemek olarak belirledi. Çalışmalarını onların görülebileceklerini hissettiği yerlere (sandviççi dükkânlarına, kitapçılara, vb.) koymaya başladı ve birdenbire fotoğrafları satılmaya başladı! Müşterimin çalışmaları müzelerde ve önde gelen üniversitelerde sergilenmiş olduğundan, onun bunu yapması alçakgönüllülüğü gerektirmişti. Ama o, büyük tabloya göre davrandığında, bu onun egosunu beslemese de, başarıya giden yolu buldu.
AKIŞA GÜVENMEK
Kova Kuzey Düğümü insanı kendi istediği şeyi elde etmeye alışıktır ve olaylar onun programına göre gelişmediğinde, çoğunlukla, çok sinirlenir. O, kendisini yeniden yönlendirmek yerine, engele çok öfkelenir. Akışın değişmiş olduğunu ve belki de yaşamın olayların tam şimdiki gibi gelişmesini gerektiren daha büyük bir plânı olduğunu anlamak yerine, bu insan direnir. Bu şekilde o yolu olması gerekenden çok daha fazla zorlaştırır.
Bu insan inatçılığına dikkat etmelidir. Geçmiş yaşamlarda o kişisel iradesine o kadar düşkün hale gelmişti ki, bu enkarnasyonda küçük bir çocukken “Bunu istiyorum!” dediğinde ve ebeveynleri “hayır” dediklerinde o gerçekten şok geçirdi. Yetişkin olarak, evren “hayır” dediğinde o hâlâ şok geçirir. O, kişisel iradesini akışa uyma istekliliğine dönüştürmeyi ve yaşamın getirdiği armağanları sevgiyle kabul etmeyi öğreniyor.
O bir sonucu zorlamaya çalıştığında güçlenir, kararlı ve direngen olur. Onun iradesi bir savaşçının iyilik gücü olarak kullanıldığında olumlu bir güç olabilir, ama o bir öfke nöbetine dönüştürüldüğünde olumsuz bir güç olur. Aşırı gelişmiş bir iradeyi işbirliği yapma istekliliğine dönüştürme çalışmasının bir bölümü, iyi ve kötü zamanlamayı fark etmektir. Örneğin, eğer Kova Kuzey Düğümü insanının iradesi Cumartesi günü plaja gitmeye odaklandıysa, kar yağsa bile o oraya gitmek isteyecektir! Onun için değişen koşulları objektif biçimde ayırt etmek ve hareket tarzını ona göre değiştirmek zordur. Böylece, o daima, kendisi dahil, herkesin hayrı için olan büyük tabloya uyumlanarak ilerleme fırsatlarını kaçırır.
Yaşam onu incitmek istemez, ama o evrenin zamanlamasına direnerek sonunda kendi kendisini incitir. Bu insan, bir sonraki adımı atmak için, yaşamında her ne vuku bulursa onun uygun olduğunu kabullenmeyi öğreniyor.
Bu insan, bir kapı kapandığında bir başka kapının açıldığını da öğreniyor. Örneğin, o harika bir aşk ilişkisi yaşama fırsatıyla karşılaşabilir. Yeni birisi çıkar gelir ve onun ayaklarını yerden keser. Ama onun aklında ciddi bir kariyer hedefi vardır, aşk ilişkisini ertelemeye çalışır ve aşkı yaşama fırsatını kaçırır. İronik bir biçimde, onun aradığı kariyer hamlesi ancak altı ay sonra gerçekleşir ki bu süre içinde o bu ilişkinin mutluluğunu yaşayacak zamanı bol bol bulabilirdi. O, çoğunlukla, “daha iyi bildiğini” düşünerek, kendisini yaşamın getirdiği armağanlardan yoksun bırakır ve sonra pişmanlık duyar.
Yaşam ona daha önce yaptıklarının hepsinden daha çok zevk verecek yepyeni bir kariyer fırsatı getiriyor olabilir. O, bilinçaltı olarak değişime hazır olduğundan, eski işten bıkmaya başlar, ama sağladığı gelirden ve yararlardan vs. ötürü işten ayrılmaya niyeti yoktur. Birden, iş yerindeki olaylar onu ayrılmaya zorlar ve o öfkelenir ve direnir: “Evren bana bunu neden yapıyor?” Öfkesi onun yeni fırsat penceresini görmesini engelleyebilir; o dikkatini “istemediği” şeye öylesine vermiştir ki, önünde neyin açıldığını göremez.
Bir kez daha, anahtar özdisiplinidir: Objektif olarak ve büyük tabloya odaklanmış kalarak, hep “kendi bildiğini yapmaktan” sakınmak. Bu içgüdüsel bir tepki değildir, bu yüzden bilinçli niyeti gerektirir. Örneğin, eğer o bir kız çocuğu yetiştiriyorsa ve hedefi onun büyüyüp güçlü bir kadın olmasıysa, bu hedefi aklında tutması egosunu dizginlemesine ve çocuğun güçlenmesi için bazen bildiğini yapmasına izin vermesine yardımcı olacaktır. Ya da eğer hedef o çocuğun uyumlu bir ortamda büyümesiyse, bu onun egosunun bulaşık makinesinin nasıl doldurulacağı konusunda tartışmasını önleyebilir. Egoyu disipline etmek için, o bilinçli olarak kendisi için de anlamlı olan daha büyük bir hedefe sahip olmalıdır.
Kova Kuzey Düğümü insanı büyük bir tablonun varlığına ve Akış’ın daima onun en yüksek hayrı ve mutluluğu için fırsatlar getirdiğine güvenmeyi öğreniyor. O, alçakgönüllü olmayı ve yaşamın getirdiği armağanlar ona kendi iradesi yoluyla değil, evrenin zamanlamasına göre sunulduklarında, onları incelikle kabul etmeyi öğreniyor.
MELEKLERİN YARDIMI
Bu enkarnasyonda, başkaları Kova Kuzey Düğümü insanını diğerkâmca projelerde desteklemek için ona otomatik olarak çekilirler. Ayrıca, o Melekler ve ruhsal Rehberler tarafından çevrilidir. Bu adeta onun enkarne olmadan önce büyük bir grubun bir parçası olması gibidir ve şimdi o dünyadayken, grubun diğer üyeleri ona görünmez âlemden rehberlik ve yardım etmektedirler.
Bu insan fiziksel bir bedende enkarne olmuş olduğundan, her zaman ileriyi berrak biçimde göremez. O, kendi kendisine yeterli olmaya alışık olduğundan, kabadayılıkla ileri atılır ve çoğunlukla incinir ama bunu yapmak zorunda değildir. Onun yapması gereken tüm şey, antenlerini ayarlamak ve rehberlerini dinlemektir ve yolu izlemek çok daha kolaylaşacaktır. Bu bir “kendi işini kendin yap” enkarnasyonu değildir; Rehberleri onun kaderinin bir parçasıdır ve onun başarmasına yardım etmek isterler, ama bağlantıyı açık tutmak ona bağlıdır.
Bu enkarnasyonda, Kova Kuzey Düğümü insanı daha yüksek güçlerin aracıdır. Bu yüzden, onun bu dünyada gereksinilen şeyle gerçekten uyum içinde olan bir fikri olduğunda, evren onun bu fikri gerçekleştirmesine yardımcı olacak doğru kişilerle buluşmasını sağlayacaktır. Bu insan eklektiktir; daha büyük yaşam yolunun ve Yeni Çağ hakkındaki içsel bilgisinin himayesi altında, katıldığı ilişkilerin en iyilerini birleştirir. Bu enkarnasyonda onun için amaç, güçlü sadakatini Sonsuza, kendi ruhsallığına ve daha büyük Akış’la işbirliği yapmaya aktarmaktır. Bu yolla, onun geçmiş yaşamlardan gelen müthiş yaratıcı iradesi yararlı olacak ve başarıya giden yolu sihirli bir hale gelecektir. O, ortaya koyduğu fikirler için “şans”ına, Meleklere ya da evrene güvendiği sürece, başarmak için tümüyle özgürdür. Hiçbir şey onu engellemez, çünkü o başarıyı egosunu aşırı şişirecek bir biçimde yorumlamamaktadır.
Ruhsal Astroloji Jan Spiller
Bu, ruhsal kaderini geliştirmek isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitaptır.